Yatırımcıların Strateji Değişiklikleri: Hindistan’dan Çin Hisse Senetlerine Yöneliş

Son dönemde, fon yöneticileri yatırım stratejilerini değiştirerek Hindistan hisse senetlerinden Çin hisselerine yönelmeye başladı. Bu önemli yeniden tahsis, Çin’in geçen Cumartesi günü ekonomisini canlandırmayı amaçlayan kapsamlı bir teşvik paketini açıklamasının ardından gerçekleşti. Bu teşvik, Çin pazarına olan ilgiyi yeniden artırdı.

BofA Securities’in Salı günü yayımladığı rapora göre, Çin Merkez Bankası’nın pandemiden bu yana en önemli parasal destek mekanizması olarak değerlendirilen bu teşvik, Asya’nın en büyük ekonomisinin büyüme beklentilerini canlandırdı. Bu iyimser hava, yatırımcıların dikkatlerini Çin’e çevirmelerine ve Hindistan’daki yatırım pozisyonlarını azaltmalarına yol açtı. Yatırımcı duyarlılığındaki bu değişim, yabancı sermayenin Hint hisse senetlerinden önemli ölçüde çekilmesiyle kendini gösterdi.

Bu ay içerisinde Hint hisse senetlerinden yaklaşık 8 milyar dolar tutarında bir çıkış gerçekleşti.
Bu hız, Mart 2020’deki pandemi korkularının zirveye ulaştığı dönemden bu yana en büyük çıkış olarak kaydedilebilir.

Bu dönüşüm, fon yöneticilerinin Hindistan’a yoğun bir şekilde yatırım yaptığı ve Ağustos ayı itibarıyla bile Hint hisse senetlerine aşırı ağırlık verdiği bir süreçten sonra yaşandı. Ancak BofA’nın gerçekleştirdiği anket, bu pozisyonlarda bir değişiklik olduğunu gösteriyor, fakat yeni duruşun düşük ağırlıklı mı yoksa nötr mü olduğunu net bir şekilde ortaya koymuyor.

Hindistan piyasası son dönemde bir düşüş yaşadı. Örneğin, Nifty 50 endeksi Eylül ayının son haftasındaki zirve seviyesinden yaklaşık %5 oranında geriledi. Buna karşın, Çin’in önemli hisse senedi endeksi geçen hafta iki yılı aşkın bir sürenin en yüksek seviyesine ulaştı. Analistler, yabancı fonların çıkışı ile birlikte düşüş gösteren Hint hisse senetlerinin yüksek değerlemeleri konusundaki endişelerini dile getiriyorlar.

Hindistan’ın 12 aylık ileriye dönük fiyat-kazanç oranı 24 kat olup, bu oran 10 yıllık ortalamasının yaklaşık %23 üzerinde yer alıyor.
Diğer yandan, Çin’in fiyat-kazanç oranı ise 10,7 kat olup, uzun vadeli ortalamasının yaklaşık %7 altında bulunuyor. Bu durum, Çin’i yatırımcılar için daha cazip bir pazar haline getiriyor.

Edelweiss Asset Management’ın hisse senetleri başkanı ve baş yatırım sorumlusunun açıklamalarına göre, Trideep Bhattacharya, hem değerlemenin hem de teşvikin beklenen etkilerinin sermayeyi çeken temel faktörler olduğunu belirterek Çin piyasasının cazibesini vurguladı. Fonların bu yönelimi, fon yöneticilerinin portföylerini optimize etmek için piyasa koşullarını sürekli olarak yeniden değerlendirdiği küresel yatırım stratejilerinin dinamik doğasını gözler önüne seriyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur. Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.