Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Washington-Tahran Arasındaki Diplomasi Umutları

    Washington ve Tahran arasındaki diplomasi umutları, uluslararası ilişkilerdeki yeni gelişmelerle yeniden şekilleniyor.

    Washington ve Tahran arasındaki diplomasi umutları, uluslararası ilişkilerdeki yeni gelişmelerle

    Washington-Tahran Hattında Diplomasi Umutları Yeşeriyor

    Son günlerde, Washington ve Tahran arasında diplomasi için umut ışıkları belirmeye başladı. Bu sürecin başlangıcı, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yazdığı tehdit dolu mektup ile oldu. Trump, 7 Mart’ta mektubu duyurduktan sonra, bu mektup 12 Mart’ta Birleşik Arap Emirlikleri aracılığıyla Tahran’a ulaştı.

    İran ise, bu mektuba yanıtını 27 Mart’ta Umman üzerinden gönderdi. Mektup diplomasisi, umulmadık bir şekilde sonuç verdi ve iki ülkenin temsilcileri yarın Umman’da nükleer anlaşmayı görüşmek üzere bir araya gelecek. Ancak müzakerelerin nasıl bir seyir alacağı konusunda belirsizlik hâlini koruyor. Amerika Birleşik Devletleri, doğrudan görüşmelerde ısrarcı bir tutum sergilerken, Tahran ise dolaylı müzakereleri tercih ediyor.

    İki ülkenin açıklamalarına göre, Amerikan tarafını Başkan Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff temsil ederken, İran tarafını Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi temsil edecek.

    “İran Her Türlü Zorbalığı Reddeder”

    İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, “Geçmişte olduğu gibi ve angajman politikası doğrultusunda İran, barışçıl nükleer programını görüşmeye hazırdır ve son birkaç aydır Çin, Rusya ve üç Avrupa ülkesiyle bu konuyu ele almaktadır.” şeklinde konuştu.

    Umman’da yarın yapılacak nükleer görüşmelere ilişkin Revançi, “Amerikan tarafı, ilgisiz konuları ve talepleri gündeme getirmez ve tehditlerden vazgeçerse, bir anlaşmaya varma olasılığı oldukça yüksektir. İran, karşılıklı saygıya dayalı diyalog ve etkileşime inanır ve her türlü zorbalığı reddeder.” ifadelerini kullandı.

    ABD Yeniden Tehdit Etti: “Bedeli Ağır Olur”

    Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın brifinginde, yarın yapılacak doğrudan görüşmeler öncesinde ABD’nin İran’a yönelik tutumunu değerlendirdi. Leavitt, yarınki doğrudan görüşmelerin çok önemli olduğunu vurguladı ve “Başkan Trump, kamuoyuna, nihai hedefinin İran’ın asla nükleer silah elde etmemesi olduğunu defalarca yineledi. Başkan, bu hedefe ulaşmak için diplomasiye, doğrudan görüşmelere, aynı odada doğrudan konuşmaya inanıyor.” dedi.

    Leavitt, “Diplomasinin işe yaramaması durumunda diğer tüm seçeneklerin masada olacağı” uyarısında bulunarak, “Başkan ayrıca, İranlılara ve ulusal güvenlik ekibine, tüm seçeneklerin masada olduğunu ve İran’ın bir seçim yapması gerektiğini de çok açık şekilde ifade etti. Ya Başkan Trump’ın taleplerini kabul edersiniz ya da bunun bedeli ağır olur.” şeklinde konuştu.

    Son Doğrudan Görüşme Obama Döneminde Gerçekleşti

    Trump, başkanlığının ilk döneminde ABD’yi Tahran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmişti. Ocak ayında Beyaz Saray’a dönüş yapmasının ardından İran’a azami baskı politikası yürüteceğini belirten Trump, ABD’nin İran’ın nükleer programını ve petrol ağını hedef alan yeni yaptırımları da duyurdu.

    ABD ve İran, Biden döneminde dolaylı görüşmeler gerçekleştirdi ancak bu görüşmelerde çok az ilerleme kaydedildi. İki ülke arasındaki bilinen son doğrudan görüşmeler ise Obama döneminde yapılmıştı. 2015 yılında Tahran ile Batı arasında, yaptırımların gevşetilmesi karşılığında İran’ın nükleer programını sınırlayan bir anlaşma imzalanmıştı.

    Trump’ın bu anlaşmadan çekilmesinin ardından İran da yükümlülüklerini askıya aldı, ancak anlaşma hâlâ yürürlükte. Bu anlaşmanın süresinin ise Ekim ayında dolması bekleniyor.