Aralarında ünlü futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişinin yaklaşık 25 milyon doları ve 7 milyon 384 bin lirayı dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı dava, Bodrum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün gerçekleştirilen talimat duruşmasıyla devam etti.

Talimat duruşmasında, Seçil Erzan’ın avukatı duruşmaya katılmazken, Erzan’ın o dönemdeki genel müdürü ve tutuksuz sanık Hakan Ateş ile birlikte, avukatlar ve mağdur avukatları da hazır bulundu. Şikayetçi Fatih Terim’in avukatının, Terim hakkında mazeret dilekçesi sunduğu öğrenildi.

Duruşmada, Hakan Ateş’e dosya kapsamında çeşitli sorular yöneltildi.

Adliye önünde açıklama yapan Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak ve Fernando Muslera gibi isimlerin avukatlığını üstlenen Avukat Tahsin Emircan Bilginer, “Hakan Ateş, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı ve özetle, herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi. Bu eylemin Seçil Erzan tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Ancak, dosyada bulunan Erzan’ın beyanları, ses kayıtları ve bazı tanık ifadelerinin doğru olmadığını belirtti.” dedi.

Bilginer, sözlerine devam ederek, “Bu konuyla ilgili sorular sorduğumuzda, Hakan Ateş bunları cevaplandırmadı. Bu durumu inandırıcı bulmadığımızı belirtmek isteriz. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde pazartesi günü yargılama süreci devam edecek. Orada kapsamlı beyanlarımızı sunmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Bilginer, ayrıca, “Dosyada halen beklenen bilirkişi raporu mevcut. Yeni gelen iddianame ile Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu sanık olarak eklenmişti. O iddianame kapsamında müştekilerin beyanları alınmaya devam ediyor. Mahkeme, mağdurlardan zararlarını beyan etmelerini istemekte. Bu beyanlar toplanacak ve bilirkişi raporu geldiğinde, mahkeme sürecinin sona ermesi bekleniyor.” ifadelerini kullandı.

Avukat Bilginer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu davada banka, baştan itibaren sorumluluğun kendilerinde olmadığını ifade ediyordu. Paraların, şikayetçiler tarafından Erzan’a teslim edildiğini, bunun banka kayıtlarında yer almadığını belirtiyorlardı. Ancak müştekiler, banka dışında para alma ve verme gibi ‘gişe dışı’ işlemlerin Denizbank’ta olağan olduğunu, futbolcuların çoğunlukla şubeye bile gitmediklerini, banka çalışanlarının gelip imza attırdıklarını dile getiriyorlar. Erzan da bunu doğruladı.”

Bilginer, “Denizbank’ın üst düzey yetkilileri daha önce mahkemede asla ‘gişe dışı’ işlem yapılmadığını belirtmişti. Bugün Hakan Ateş de bazı isimlere Denizbank’ın olağan uygulaması kapsamında gişe dışı işlem yapıldığını söyledi. Dolayısıyla Denizbank’ın genel müdürü, bankanın savunmasını bugün çürütmüş oldu. Bu aşamada, bankanın olağan bir uygulama gerçekleştirdiğini ve müştekilerin de banka dışında şube müdürüne para teslim ettiklerinde herhangi bir olağan dışılık düşüncesine kapılmamalarının gayet normal olduğunu anlıyoruz.” diye ekledi.

Seçil Erzan’ın Hapis Cezası Talebi

Seçil Erzan hakkında, “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından toplamda 109 yıldan 358 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Erzan’a Yönelik Suçlamalar

İddianamede, Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak görev yaptığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı olarak 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle bunu kendisine iade edeceğini bildirdiği belirtiliyor.

Para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak müşteki Çeviker’in daha sonra Erzan’a ulaşmaya çalıştığı fakat bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği ve banka tarafından araştırma yapıldığı ifade ediliyor. Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu kaydediliyor.

Sanık Erzan’ın, bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği belirtilirken, gerçekte böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği ifade ediliyor.

İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği vurgulanıyor.