Hamide HANGÜL
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin ikinci yüzyılına adım atarken, uluslararası sermaye şirketlerinin ülke içindeki hikayelerinin 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu vurguladı. Dağlıoğlu, “Bu kitapta, Türkiye’deki şirketlerin, Yatırımcılar ve İhracatçılar Derneği (YASED) üyelerinin nasıl değer yarattığını, Türkiye’deki izlerinin ne olduğunu ve bugüne kadar gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatıp gelecek vizyonlarını paylaşmak istedik” dedi.
Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırımlarda kayda değer bir artış olduğunu belirten Dağlıoğlu, “Geldiğimiz noktada Türkiye, bölgesel bir ekonomik aktör konumuna gelmiştir. Artık bir ihracat, araştırma-geliştirme (AR-GE), yönetim ve lojistik merkezi olarak öne çıkıyoruz. Önümüzdeki yüzyılda Türkiye’nin küresel bir ekonomik güç merkezi olacağına inanıyoruz. Uluslararası sermayeli şirketlerin bu vizyona katkıda bulunabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Faizlerde Gevşeme Pozitif Etkiler
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dağlıoğlu, 2024 yılı için yatırımlar açısından kapsamlı bir değerlendirmenin ancak Mart ayında yapılabileceğini belirtti. Türkiye’nin, 20 yıl önceki 12,5 milyar dolar olan yatırım tutarını, yıllık ortalamalarla artırmayı başardığını ifade eden Dağlıoğlu, “Son 10-12 aylık verilere baktığımızda, bu kümülatif veriye benzer bir performansı gösterdiğimizi söyleyebiliriz” dedi.
Dünyada yatırımların, son iki yılda beklenenin altında bir performans sergilediğine dikkat çeken Dağlıoğlu, “2025’te daha olumlu bir küresel ortam bekliyoruz. Merkez bankalarının faiz politikalarındaki gevşemeler, yatırımlara olumlu etkide bulunacaktır” diye ekledi.
Yatırım Gündeminin Hızlanmasını Bekliyoruz
Türkiye’nin yatırım gündemine baktıklarında, özellikle teknoloji, dijital ve yeşil teknolojiler gibi alanlarda önemli projelerin hayata geçirilmesini beklediklerini dile getiren Dağlıoğlu, “Bu bağlamda, Türkiye’deki yatırım gündeminin tekrar hızlanacağı bir dönem içine girdiğimizi öngörüyoruz” dedi.
BYD firmasının ardından Çin’den başka firmaların yatırım ilgisine yönelik bir soruya ise Dağlıoğlu, “Türkiye’ye baktığımızda, 2003 yılından bu yana 270 milyar dolarlık bir yatırım çektiğimizden bahsediyoruz. Bu yatırımların yüzde 68’i Avrupa ülkelerinden, yüzde 8’i Amerika’dan ve yine yüzde 8’e yakını Körfez ülkelerinden gelmektedir. Geri kalan kısım ise gelişmiş Asya ülkelerindendir. Bu dinamikler devam ediyor. Bu yılın ilk 10 ay verilerine baktığımızda, Avrupa merkezli yatırımların yüksek olduğunu görmekteyiz” şeklinde yanıtladı.
Çin’in, dünya genelinde önemli bir yatırımcı ülke olduğunu ifade eden Dağlıoğlu, “Totalin içerisindeki payı hala sınırlı seviyede. Ancak buradan gelen yeni projeler bizi heyecanlandırıyor. Otomotiv sektörü bunun başında geliyor, fakat diğer teknoloji alanlarında da daha fazla yatırım duyabileceğimizi düşünüyoruz. Otomotiv sektörü dahil olmak üzere farklı projeleri görmemiz mümkün. Ancak şu anda o yatırımcı gizliliği ilkesinden dolayı spesifik sektör, yatırım boyutu veya şirket adı vermemekteyiz. 2025’te de benzeri güzel haberleri, büyük ölçekli yatırımları yalnızca Çin’den değil, dünyanın farklı bölgelerinden almayı umuyoruz” dedi.
Her Coğrafyadan Yatırım Kovalıyoruz
Çin’in toplam yatırımlar içerisindeki payının artabileceğini dile getiren Dağlıoğlu, “Ancak unutmamak gerekiyor ki biz dünyanın her coğrafyasından yatırım çeken bir ülkeyiz. Bölgesel konumumuzun sağladığı avantajla birçok ülkeden, birçok sektörde yatırımları kovalıyoruz” dedi.
BYD yatırımına yönelik başka bir soruya Dağlıoğlu, “Bazı şeyleri takvimle sınırlandırmamak lazım. Yürüyen müzakereler ve çalışmalar var. O takvim yılına sığma şartı yok. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Yatırım İştahı Devam Ediyor
İstatistiklerin, uluslararası yatırımcıların Türkiye’de özellikle genişleme alanında önemli bir motivasyona sahip olduğunu gösterdiğini belirten Dağlıoğlu, “Kendi coğrafyamızı Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ile tanımlıyoruz. Uluslararası sermayeli şirketler, projeleri değerlendirirken bizi bu coğrafya ile kıyaslıyor. Dünyadaki doğrudan yatırım veritabanlarına baktığımızda, Türkiye genişleme projelerinde ve sanayi projelerinde lider konumda, tarım ve gıda sektörlerinde de öncü ülke. Bu bağlamda istatistikler, Türkiye’nin lider politik pozisyonunu koruduğunu gösteriyor. Genişleme tipi yatırımlarda mevcut yatırımcıların iştahının yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Bu iştahın devam ettiğini veri ile destekleyerek söyleyebilirim” diye ekledi.