Bakan Yumaklı’nın Katılımıyla “Türkiye Yüzyılında Şehir ve Tarım Paneli” Gerçekleşti
Ulucanlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve ülkenin tarım politikalarının geleceğine ışık tutan bu önemli panelde, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, çeşitli uzmanlar ve sektör temsilcileri bir araya geldi. Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmada, tarım sektörünün ulusal güvenlik ve ekonomik gelişme açısından ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, genç veteriner hekimlere ve yeni mezunlara yönelik kariyer tavsiyelerinde bulunarak, kamuda istihdamdan çok, girişimcilik ve kendi işlerinin patronu olma yolunun teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yumaklı, tarımsal üretimde karşılaşılabilecek yeni normal koşullara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek, “Gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik, artık sadece bir seçenek değil, zorunluluk haline geldi.” sözleriyle konuya vurgu yaptı. Ayrıca, tarımsal üretimin artması ve maliyetlerin düşürülmesi adına alınacak önlemlerin hayati önem taşıdığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre, 2050 yılında dünya nüfusunun %68’inin şehirlerde yaşayacağı ve gıda talebinin %60-70 oranında artacağı öngörülüyor. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin ve belediyelerin, ekolojik farkındalığı artırıp, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmesi gerektiğine işaret eden Yumaklı, “Yerel yönetimler, tarımda dönüşümün öncüleri olmalı. Geçmişte yapılan iş birlikleri, bu konuda bize güç veriyor ve yeni projelerle devam ettiriliyor.” dedi.
Kırsal Kalkınma ve Destekler
Bakanlık olarak, kırsal nüfusun yaşlanmasının önüne geçmek ve gençlerin üretimden kopmaması adına büyük çaba sarf ettiklerini paylaşan Yumaklı, “Son 23 yılda 96 bin projeye toplam 126 milyar liralık hibe ve destek sağlandı.” diyerek, gençlerin ve kadınların tarım sektöründe aktif rol almalarını teşvik etmeye devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca, son 25 yılda gerçekleştirilen su ve sulama yatırımlarının tutarının 3,3 trilyon lirayı aşmış olması, tarım alanında atılan büyük adımlar arasında yer alıyor.
Organize Tarım Bölgeleri ve jeotermal enerji kullanımındaki gelişmeler, ülkemizin tarımda rekabet gücünü artırıyor. “61 lokasyonda 44 Organize Tarım Bölgesi faaliyette olup, üretilen ürünlerin belli oranını iç piyasaya, kalanını ise ihracata yönlendiriyoruz.” açıklamasıyla, yeni pazarlar ve üretim modelleri üzerinde duruldu.
Gelecek Hedefleri ve Stratejiler
Silvan Projesi’nin su yönetimindeki başarılarına değinen Yumaklı, “Bu projeler, ülkemizin su kaynaklarını etkin kullanmak ve tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak adına büyük önem taşıyor.” dedi. Ayrıca, 4. Tarım Şurası’nın yüksek katılımla başlamasıyla, “Gelecek 25-50 yılın tarım ve gıda stratejilerini belirleyecek önemli bir adım attık.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Ekonomik ve ekolojik açıdan bütüncül yaklaşımlarla hareket ederek, “Tarım ve hayvancılıkta maliyetleri düşürüp, üretici gelirlerini artırmayı ve tüketicilerin gıdaya erişimini kolaylaştırmayı” amaçlayan sistemler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, her türlü politika ve uygulamayı hayata geçirerek, ülkemizi dünya gıda sektöründe lider konuma getirmeyi hedefliyoruz.
Türkiye’nin Tarım ve Gıda Geleceği İçin Atılan Adımlar
Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Başkanı Mehmet Mehdi Eker ise, sözlerine “Türkiye’nin tarım ve gıda alanındaki entelektüel sermayesini ortaya çıkarmak ve çoğaltmak en temel amacımız.” diyerek başladı. Pandemi döneminin, şehirlerde yaşayanlar arasında gıda güvenliği ve erişimi konusunda farkındalık yaratmakta önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “2050’de dünya nüfusunun %68’inin şehirlerde yaşayacak olması, bizlerin sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler tasarlaması gerektiğini gösteriyor.” diyerek, şehir hayatı ve gıda güvenliği konusundaki stratejik planların önemine vurgu yaptı.