İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, bu yıl Türkiye’den 20 üretici firma ile Malezya, Endonezya ve Singapur’dan 60’tan fazla satın almacıyı bir araya getirdiklerini belirtti. Özger, bu tür organizasyonların sektörlerine ilham kaynağı olduğunu ve altıncı kez benzer bir etkinlik gerçekleştirdiklerini ifade etti. “Tamamen hedef odaklı bir organizasyon yapıyoruz ve sektördeki tüm firmalarla birlikte hareket ediyoruz. Birlikte çalışarak işlerin altından kalkmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede rekaberlikten bahsediyoruz; çünkü burada markalar için değil, sektör ve nihayetinde ülkemiz için mücadele ediyoruz. Bizler sahada var olmalıyız ki ülkemiz kalkınsın.” dedi.
Karlı Pazarları Hedeflemeliyiz
Asya pazarında Çin’in etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Özger, Türk firmalarının bu pazardan pay almak için markalaşma, tasarım ve kalite ile fark yaratmak istediklerini dile getirdi. Özger, Türk dizilerinin sağladığı bilinirliğin artırılmasına yönelik çalışmalar yapacaklarını belirtti:
- “Dünya ihracatında aldığımız pay %2,5 iken Malezya’daki payımız yalnızca %0,3. İlk hedefimiz bu seviyeye ulaşmak.”
- “Karlı pazarları hedef almak zorundayız. Latin Amerika, Asya ve Avrupa gibi pazarları çeşitlendirmek önem taşıyor.”
- “Ucuz pazarlara yönelirsek, Çin ile rekabet etmek zorunda kalırız.”
Büyük Zincirler Türkiye’ye Gelebilir
Etkinliğe büyük bir ilginin olduğunu ve önemli anlaşmaların gündeme geldiğini dile getiren Özger, “Kalabalık gelmenin önemini daha iyi anlıyoruz. Örneğin, Türkiye’ye Portekiz’den veya Brezilya’dan gelen tencereciler var mı, hayır. Ancak 20 Türk firması ile gelince, ‘Türkler bu işi yapıyorlar, çeşitli ve kaliteli ürünleri var’ algısı oluşuyor.” ifadelerini kullandı. Özger, Asya’nın en büyük zincirlerinden Aeon’un Türkiye’ye gelmeyi değerlendirdiğini ve bunun büyük bir fırsat olacağını söyledi.
Özger, EVSİD olarak yıllardır bu tür hedef odaklı organizasyonlar gerçekleştirdiklerini belirterek, “Latin Amerika’dan Güney Afrika’ya, Asya’ya kadar yaptığımız gezilerde ticarete başlayan firmalarımız oldu. Bizim amacımız, kalıcı ve uzun vadeli işlere imza atmaktır. Tekstil sektöründe yaşanan yanlış uygulamaların sektöre zarar vermemesi adına, biz de benzer hatalardan kaçınarak büyümek istiyoruz.” dedi.
Yeni Pazarlarla Yılı Kayıpsız Geçireceğiz
Ev ve mutfak eşyaları sektörünün net ihracat açısından dünyada Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu belirten Özger, mevcut ihracat performansına dair şu bilgileri paylaştı:
- “Ekim ayında ihracat, Eylül ayına göre %2,9 artışla 276 milyon dolara yükseldi.”
- “Ocak-Ekim döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre %1,2 kayıpla 2,6 milyar dolara geriledik. Ancak yılın başında kayıplarımız %5’lere çıkmıştı.”
- “Ağustostan itibaren umut verici bir yükseliş gözlemleniyor. Amacımız bu düşüşü kapatmak ve yılı geçen yıl ile aynı seviyede tamamlamak.”
Suudi Arabistan’a Özel Önem
Özger, ihracatın ana pazarındaki Avrupa’daki daralmayı yeni pazarlar ile dengelemeye çalıştıklarını belirtti. Özger, “Bu yıl Orta Doğu pazarında hem mevcut konjonktür hem de Çin’in tekrar devreye girmesiyle bir düşüş yaşandı. Ancak Suudi Arabistan ve Mısır gibi pazarları geri kazanmaya başladık. Mısır’daki ödemelerle ilgili sorunlar çözülürse, metal mutfak eşyaları için büyük bir pazar oluşabilir.” dedi.
Suudi Arabistan’ın Neon projesi ile büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Özger, “Ciddi otel yatırımları geliyor ve biz bu otellerin mutfaklarına talip olacağız. Suudi Kralı’nın hedefi projeyi başarıyla tamamlamak. İlişkilerimiz gün geçtikçe normalleşiyor ve bu durumu fırsata çevirmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Özger, önümüzdeki yıl etkinlik sayısını artıracaklarını belirterek, “Ancak nitelik her zaman önceliğimiz olacak. Uzak pazarlara yönelik de doğru stratejilerle hareket edeceğiz.” dedi.
İhracatçılar Taşın Altına Elini Koyuyor
İçerideki finansman sorunları ve döviz kurları hakkında da konuşan Özger, “Her sektörün ihtiyacı ucuz finansmana erişimdir. Şu an finansman maliyetleri yüksek ama yatırım iştahı devam ediyor. Kurlardaki erimenin geçici olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Büyükelçi Emir Salim Yüksel: Gıda Alanında Önemli Fırsatlar Var
Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Türkiye ile Malezya’nın stratejik ortaklığına vurgu yaparak, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 4,5 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Yüksel, “Malezya zorlu bir pazar ama büyük ticari potansiyel sunuyor. Burada özellikle son tüketiciye hitap eden marketlerle doğru bağlantılar kurulmalı.” diye konuştu.
Yüksel, Türk firmalarının Malezya’ya yatırım yapmaları için gıda sektörünün cazip olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin olumlu imajı ve tarihi dizilerimizin etkisi büyük. Firmalar bu ilgiyi değerlendirebilir.” dedi.