Türkiye Beyaz Eşya Sektöründe Dönüşüm Çağrısı
Nurdoğan A. ERGÜN, Türkiye beyaz eşya sektöründe yaşanan dramatic düşüşler üzerine önemli bir dönüşüm çağrısı yapıyor. İhracat ve iç pazardaki satışlarda kaydedilen bu düşüş, hem ülke ekonomisini hem de piyasa dinamiklerini olumsuz etkiliyor. Bu durumun üstesinden gelmek için, mevcut beyaz eşyaların enerji tasarruflu modellerle değiştirilmesi adına tüketicilere, KDV ve ÖTV desteği ile en az 12 taksit imkanı sunulması gerektiği belirtiliyor.
2024 yılının ilk 9 ayında, Türkiye beyaz eşya sektöründe ihracatta %6, toplam satışlarda ise %3’lük bir kayıp yaşandı. Üretim alanında ise bu düşüş %4 olarak kaydedildi. Sektörde asıl kaybın eylül ayında yaşandığına dikkat çeken Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Gökhan Sığın, 2023’ün eylül ayında iç pazar satışlarında %15 oranında bir düşüş yaşandığını, aynı dönemde ihracat kaybının %34, üretim düşüşünün ise %37 olduğunu ifade etti. Sığın, “Bir ayda yaşanan üretim kaybı 1 milyon adet. Eğer bu durum devam ederse, 4 milyon adede ulaşacak ve bir ayı fiilen kaybetmiş olacağız” dedi.
Mevcut durumda sektör, istihdamda kayıp yaşamasa da, acil önlemler alınmadığı takdirde bunun kaçınılmaz olabileceği vurgulanıyor. Beyaz eşya sektörü, 60 bin doğrudan, 600 bin dolaylı istihdam sağlamaktadır.
Enerji Tasarrufu ve Ekonomik Faydalar
Gökhan Sığın, üretim seviyelerindeki düşüşün kalıcı hale gelmesinden duydukları endişeyi dile getirirken, enerji verimli ürünlerin yaygınlaşmasının hem ülke hem de tüketiciler için büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Sığın, “Tüketicilerin tasarruflu ürünlere geçiş yapabilmesi için KDV ve ÖTV indirimlerinin yanı sıra, taksit sayılarının artırılmasını talep ediyoruz. Bu, ülke ekonomisinde tasarruf sağlayacak ve iç satışların canlanmasıyla üretim kaybını önleyecektir” dedi.
Üretim seviyelerindeki düşüşün kalıcı olmasından endişe ettiklerini belirten Sığın, “Bu darboğazın aşılması için ortak bir hareket planı gerekiyor. Sanayimiz, her geçen gün daha fazla enerji tasarrufu sağlayan ürünleri piyasaya sunuyor. Bu ürünler, hem doğal kaynakları koruyor hem de tüketicilerin bütçesine katkı sağlıyor” diye ekledi.
Son zamanlarda yapılan bir çalışmaya göre, mevcut pazar koşulları devam ederse, gelecek 10 yıl içerisinde sadece buzdolaplarının daha enerji verimli yeni nesil cihazlarla değiştirilmesi Keban Barajı’nın 2 yıllık üretimi kadar tasarruf sağlıyor. Bu da 4.3 milyon ailenin yıllık elektrik tüketiminin tasarruf edilebileceği anlamına geliyor.
Destek Beklentileri ve Rekabet Gücü
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, Türkiye beyaz eşya sektörünün küresel pazardaki zorluklarını ve sürdürülebilir büyüme hedeflerini vurguladı. Özkadı, “Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda çaba sarf ediyoruz; ancak Uzak Doğulu üreticilerin devlet destekleri ile elde ettiği maliyet avantajları, rekabet gücümüzü ciddi şekilde kısıtlıyor” ifadesini kullandı. Artan işçilik, enerji ve hammadde maliyetlerinin sanayiciler üzerinde büyük bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Özkadı, “Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) elde edilen kazanımların korunması, SGK prim desteğinin artırılması ve uygun finansman koşullarının sağlanması, ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracaktır” dedi.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, maliyet üzerindeki bir diğer baskı unsuru olan Geri Kazanım Katılım Payı’nın (GEKAP) iç pazarın canlılığını olumsuz etkileme potansiyeline dikkat çekti. Kuseyri, “2023 yılından itibaren ÜFE ve TÜFE artış oranlarından daha yüksek oranlarda gerçekleştirilen GEKAP tutar artışları, şirketlerin maliyet yapısında ilave baskı oluşturuyor” dedi. 2020 yılında uygulanan birim fiyatların, Eylül 2024 itibarıyla yaklaşık %900 oranında arttığını, buna karşın ÜFE ve TÜFE’nin sırasıyla %544 ve %400 oranında artış gösterdiğini belirtti.
Antidamping Sorunları ve Rekabet
Son olarak, sektörün ana girdisi olan çelik üzerindeki antidamping soruşturmalarının rekabetteki zayıflığı artırdığına dikkat çeken TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, “Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya menşeli sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünlerine yönelik antidamping soruşturması, yüksek oranlı kesin önlem ile sonuçlandı ve bu durum sektörü doğrudan etkiliyor” dedi. Ayrıca, paslanmaz çelik ürünlerine yönelik damping soruşturmasının da devam ettiğini aktaran Yavuz, “Yeni bir yaptırım getirilmesi durumunda, paslanmaz çelik tüketimi olan birçok sektörde maliyet artışları yaşanacak. Bu da sektörde istihdam ve küresel rekabet gücünü olumsuz etkileyecektir” diye ekledi. Yavuz, beyaz eşyanın önemli bir girdi malzemesi olan polistiren için ek bir vergi uygulanmasının da ürün rekabetini ve ihracatı olumsuz etkileyeceğini, bu durumun fiyatları %20 oranında artırabileceğini sözlerine ekledi.