Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Tarım Ekonomisi Atölyesi’nde Bakan Şimşek’in Açıklamaları

    Tarım Ekonomisi Atölyesi’nde Bakan Şimşek’in önemli açıklamaları ve tarım politikalarındaki yenilikler hakkında bilgi edinin.

    Tarım Ekonomisi Atölyesi'nde Bakan Şimşek'in önemli açıklamaları ve tarım politikalarındaki

    Tarım Ekonomisi Atölyesi’nde Önemli Açıklamalar

    Bakan Şimşek ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, IV. Tarım Orman Şurası çerçevesinde gerçekleştirilen Tarım Ekonomisi Atölyesi‘ne katılarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan Şimşek’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

    • Çiftçilere sürekli destek: Çiftçilere güçlü destek vermeye devam edeceğiz.
    • Kredi faiz destekleri: Tarımda kullanılan kredilerin faizinin yüzde 70‘ini Hazine olarak biz destekliyoruz; bu faiz yükünü biz üstleniyoruz.
    • Belirsizlik sorunu: Dünyada karşı karşıya olduğumuz en büyük sorun belirsizlik. Bu belirsizlik sadece ticaret politikalarındaki dalgalanmalarla sınırlı değil; küresel ekonomi ciddi bir belirsizlik ortamıyla karşı karşıya.
    • Dünya dengeleri değişiyor: Küresel dengelerdeki değişimler, bizleri belirsizlik, oynaklık ve daha karmaşık bir makro ekonomik ortamla yüz yüze bırakıyor.
    • Korumacılık artıyor: Günümüzde ciddi bir şekilde korumacılık anlayışı hâkim. Bu durum yeni normal olarak değerlendirilebilir.
    • İhracata bağımlılık: Türkiye’nin ihracata bağımlılığı benzer ülkelere göre daha düşük. “Bizde belirleyici olan iç pazar” ifadesiyle bu durumu vurguladı.
    • İç talep önceliği: GSYH’mizi üretirken ihracat bazlı değil, iç talep bazlı bir strateji izledik; bu nedenle yansımaları diğer ülkelere göre daha sınırlı olacak, çünkü belirleyici olan iç pazardır.
    • Küresel ekonomik kayıplar: 2024’te yapılan bir araştırmaya göre, korumacılığın mevcut haliyle devam etmesi durumunda küresel ekonomide Almanya-Fransa büyüklüğünde kayıplar yaşanabileceği belirtiliyor.
    • Korumacılığın etkisi: İhracatın önemli bir kısmı, kural bazlı ülkeler dışındaki coğrafyalara yöneliyor; dolayısıyla dış ticaretteki korumacılığa karşı benzer ülkelerden daha az etkileneceğiz.
    • Küresel ısınma bir gerçek: Küresel ısınma, dünya için bir gerçeklik ve bu durumun küresel ekonomi üzerinde ciddi sonuçları olacaktır. Bu bağlamda, ciddi bir riskle karşı karşıyayız.
    • Borç durumu: Türkiye’de brüt borcun milli gelire oranı yüzde 93 seviyesinde olup, dünya ortalamasının ötesinde bir konumda bulunuyor.
    • Risklerin yönetimi: (Küresel ısınma) ile ilgili tüm risklerin bugünden modellenmesi ve yönetilmesi en büyük önceliğimizdir.
    • Demografik avantaj: Türkiye’nin demografik avantajı 20 yıl daha devam edecek.
    • Enflasyon hedefi: Programımızın bir hedefi var; sürdürülebilir yüksek büyüme ile adil bir dağılım sağlamak. Bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarı, yani enflasyonu tek haneye indirmek ve mali disiplin sağlamak önceliklerimiz arasında.
    • Yapısal dönüşüm: Programın özü, kazanımları kalıcı hale getirecek olan yapısal dönüşüm programıdır.
    • Enflasyon kontrolü: Ciddi bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya olduğumuz ortada; ancak önce enflasyonu kontrol altına aldık. 2024 ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz.
    • Deprem sonrası bütçe yönetimi: Türkiye’nin büyük bir deprem yaşadığı ve o yaraların sarılması için harcama yaptığımız dönemde bütçe açığını kontrol altına almasaydık, para basılarak finanse edilseydi enflasyon ne olurdu, sağduyulu insanlara bırakıyorum.

    Ayrıntılar geliyor…