Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Take Off İstanbul Etkinliği İkinci Gününde Savunma Teknolojileri Üzerine Önemli Sunumlar

    Take Off İstanbul etkinliği, ikinci gününde savunma teknolojileri alanında önemli sunumlara ev sahipliği yapıyor. Yenilikçi çözümler ve sektördeki güncel gelişmeler hakkında bilgi edinmek için etkinliği kaçırmayın!

    Take Off İstanbul etkinliği, ikinci gününde savunma teknolojileri alanında önemli

    Take Off İstanbul Etkinliği İkinci Gününde Devam Ediyor

    Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğünde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin iş birliğiyle düzenlenen ve Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortaklığını üstlendiği “Take Off İstanbul” etkinliği, İstanbul Fuar Merkezi’nde ikinci ve son gününde sürüyor. Etkinlik kapsamında ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, “Savunma Ekosisteminin Gücüyle Ezber Bozan Teknolojiler” başlıklı oturumda önemli bir sunum gerçekleştirdi.

    Akyol, konuşmasında Take Off’un ulusal teknoloji hamlesindeki kritik rolüne vurgu yaparak, teknolojiye ilk kez TEKNOFEST ile adım atan ve inovasyona tutkulu gençlerin bu etkinlik sayesinde girişimcilikle tanışma fırsatı bulduklarını ifade etti. ASELSAN’ın Türkiye’nin en büyük savunma şirketlerinden biri olduğunu belirten Akyol, ASELSAN gibi köklü kuruluşların başarılarını sürdürebilmek için teknolojik inovasyona uyum sağlamak zorunda olduklarını dile getirdi.

    “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ile Girişimciler Bizim İçin Çok Değerli”

    Akyol, sözlerine şöyle devam etti: “Küçük ve orta ölçekli işletmeler, girişimciler, startuplar ve üniversiteler, bizim ekosistemimizin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Günümüzde teknoloji ve inovasyon büyük oranda startuplar tarafından yönlendirilmektedir. Örneğin, dünyada sadece bu yıl toplam AR-GE bütçesinin yüzde 44’ü startup şirketlerine tahsis edilmiştir.”

    Akyol, geçmişte savunma teknolojilerinin sivil alana aktarılması konusunun sıkça gündeme geldiğine dikkat çekerek, internet, GPS ve mikrodalga gibi birçok teknolojinin aslında savunma amaçlı geliştirildiğini ancak daha sonra sivil alanda kullanmaya başlandığını anlattı. ASELSAN olarak, startupları, sivil inisiyatifleri ve üniversiteleri, hem Türkiye’nin hem de savunma sektörünün ilerlemesi için önemli birer lider olarak gördüklerini belirtti.

    “Çelik Kubbe İçin 30 Yıldır Yatırım Yapıyoruz”

    Akyol, ASELSAN’ın tarihi ve mevcut durumuna da değinerek, bugüne kadar yürüttükleri faaliyetleri anlattı. ASELSAN’ın uluslararası bir savunma şirketi olduğunu vurgulayan Akyol, 20’den fazla ülkede faaliyet gösterdiklerini ve 90 ülkeye ihracat yaptıklarını ifade etti. Ayrıca, 12 bin yetenekli çalışana sahip olduklarını ve 5 farklı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini bildirdi. Çelik Kubbe projesi için 30 yıldır sürekli yatırım yaptıklarını belirterek, bu proje kapsamında farklı teknolojilere yatırım yaparak Çelik Kubbe’yi geliştirdiklerini vurguladı.

    Akyol, “Birincisi radar teknolojisi. Transistörden başlayarak, çipler, hücreler, anten üniteleri ve amplifikatörlere kadar bu ekosistemde ilerledik. Örneğin, sadece transistör için Bilkent Üniversitesi ile bir ortak girişim başlattık. Ardından çiplere geçtik ve İstanbul’da yalnızca çip tasarımına yönelik bir bağlı şirket kurduk. Diğer alt sistemlerde de farklı startuplar ve şirketler ekosistemimizde yer alıyor. Ancak bu teknolojileri, çip seviyesinden sistem seviyesine tamamen Türkiye’de, ekosistemle birlikte, üniversitelerle iş birliği yaparak geliştirdik.” dedi.

    Akyol, “İkinci aşama olarak iletişim, elektro-optik, kimlik tanıma, dost-düşman sistemleri, navigasyon, kızılötesi arama, radyo frekans arama, ateş kontrol, komuta kontrol, elektronik savaş, akıllı mühimmat ve füze teknolojilerini bir araya getiriyoruz. Tüm bu teknolojiler, 30 yıllık bir investisyon sonucunda ortaya çıkan Türkiye’nin Çelik Kubbe konseptini oluşturuyor. Roketsan ve TÜBİTAK ile iş birliği yaparak bu başarıyı elde ettik.” diye ekledi.

    “İç Pazardaki Tedarikçileri Destekliyoruz”

    Akyol, bu sistemleri geliştirirken tedarikçilere verdikleri desteklere de değindi. Özellikle bu yıl 3 binden fazla iç pazardaki tedarikçiyle çalışarak, onların işlerini desteklediklerine dikkat çekti. “Tedarikçilerle büyüyoruz ve onların kalitesini artırıyoruz.” diyen Akyol, ayrıca şunları söyledi: “ASELSAN’dan 50’den fazla spin-out şirket çıktı. Bu, eski çalışanlarımız tarafından kurulan 50 farklı şirkettir. Bu şirketlere 400 milyon dolardan fazla sipariş verdik.”

    Akyol, ASELSAN’ın içinden çıkan ve dışındaki startupları destekleme kararı aldıklarını vurgulayarak, “Bugüne kadar 300’den fazla başvuru aldık ve bunlardan 8’ine kabul verdik. Girişim sermayesi finansmanı ve laboratuvar desteği sağladık. Bu, ekosistemlerimiz için çok önemli örneklerdir.” dedi.

    “2030’a Kadar Dünyadaki En Büyük 30 Savunma Şirketinden Biri Olmayı Hedefliyoruz”

    Akyol, ASELSAN’ın dünyada en hızlı büyüyen şirketlerden biri olduğunu belirterek, “Üniversitelerle, küçük ve orta ölçekli işletmelerle ve startuplarla birlikte günden güne büyüyoruz.” dedi. ASELSAN ile bu şirketlerin ve teknolojik ekosistemin de büyüdüğünü ifade eden Akyol, “Değişim bir gerçek. Şirketimizin yeni gelişmelere ayak uydurması için yeni bir dönüşüm programını hayata geçirdik. Bu programın adı ASELSAN Next. Programın 5 temel ayağı var: Yetenek, hız, teknoloji üretimi, seri üretim ve işletme.” diye konuştu.

    Akyol, “Hedefimiz, alanının en iyisi olmak, oyun değiştiren teknolojiler üretmek ve uluslararası işbirlikleri aracılığıyla ihracata yönelik büyümektir. 2030’a kadar dünya genelindeki en büyük 30 savunma şirketinden biri olmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuşarak, ASELSAN’ın ve ekosisteminin büyümeye devam edeceğine inandığını belirtti.