Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Prof. Dr. Naci Görür, Bingöl’deki Deprem Riskine Dikkat Çekti

    Prof. Dr. Naci Görür, Bingöl’deki deprem riskine dikkat çekerek, olası tehlikeleri ve önlemleri vurguladı.

    Prof. Dr. Naci Görür, Bingöl'deki deprem riskine dikkat çekerek, olası

    Prof. Dr. Naci Görür Bingöl’de Deprem Riskine Dikkat Çekti

    Bilim Akademisi’nin kurucu üyesi olan Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından düzenlenen “Bingöl’ün Depremselliği ve Deprem Dirençli Bingöl” konulu konferansta önemli açıklamalarda bulundu.

    Prof. Görür, Yedisu fayının 250 yıllık periyodunu doldurduğunu ve bu fayın her an büyük bir deprem üretebileceğini belirtti. Bu durumun Bingöl için ciddi bir deprem riski taşıdığını vurguladı. Görür, konuşmasında şunları ifade etti:

    “Bingöl, fayların kesişim noktasında yer alan bir bölgedir. Bu fayların zamanları dolduğunda, depremler meydana gelir. Canlı faylar sürekli olarak stres biriktirmektedir. Örneğin, Kuzey Anadolu Fayı ile Yedisu Fayı, yaklaşık 250 yılda bir dolmaktadır. Bu, oldukça uzun bir süre ve üç neslin geçmesine neden olur. Eğer bir nesil deprem yaşamazsa, ‘deprem olmayacak’ yanılgısına kapılabilir. Ancak depremler her yıl veya her hafta meydana gelmez; süreleri dolduğunda gerçekleşir. 250 yıllık periyot tamamlanmışken, Yedisu fayının kırılması an meselesidir. Bunu kesin bir dille söylüyorum; amacım sizi korkutmak değil, gerçekleri aktarmaktır.”

    Görür, 1939 yılında meydana gelen Erzincan depreminde yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Erzincan’dan geçen Kuzey Anadolu fay hattının en doğu ucu, Erzincan ile Karlıova arasında yer alan Yedisu Fayı’dır. Bu fay, 1939’dan beri kırılmadı. En son kırıldığı tarih 1784’tür. 1784’ten bu yana 250 yıl geçti ve bu süre zarfında fayın stres birikimi maksimum seviyeye ulaştı. Ayrıca, çevrede meydana gelen birçok küçük deprem, bu stresin enerjisini transfer etmektedir.” dedi.

    “NE ZAMAN OLACAK BİLEMEM”

    Kentin depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Görür, “Dolayısıyla, ‘Yedisu Fayı kırıldı veya kırılacak’ derken bunu bir kehanet olarak değil, bilimsel verilere dayanarak ifade ediyorum. Ancak ne zaman olacağını bilemem, kimse de bilemez. Önemli olan zaman değil; asıl mesele, Bingöl’ün depreme dirençli bir şehir haline nasıl getirileceğidir. Deprem dirençli şehir, büyük bir deprem anında minimum zararla bu durumu atlatabilen bir kent demektir. Örneğin, 6 Şubat’ta Türkiye’de binlerce insan yaşamını yitirirken, aynı büyüklükteki bir deprem Tayvan’da meydana geldiğinde sadece 10 kişi hayatını kaybetti. İşte bu, depreme dirençli bir ülke örneğidir; depreme dirençsiz olan ise Maraş’tır.” şeklinde konuştu.