Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Otomotiv Sektöründe Tarife Endişeleri ve Etkileri

    Otomotiv sektöründeki tarife endişeleri, piyasa dinamiklerini nasıl etkiliyor? Son gelişmeleri ve olası sonuçları keşfedin.

    Bu haberin fotoğrafı yok

    Otomotiv Sektöründe Yeni Tarife Endişeleri

    Investing.com — ABD Başkanı Donald Trump’ın son karşılıklı tarife açıklamaları, otomotiv sektöründeki yatırımcıların endişelerini yeniden gün yüzüne çıkardı. Bernstein analistleri, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa’daki otomotiv üreticileri için artan risklere dikkat çekiyor. İlk aşamada araç ithalatı bu tarifelerden muaf tutulsa da, 3 Mayıs’ta devreye girmesi planlanan geniş kapsamlı parça tarifeleri, sektörün kazançları açısından ciddi bir tehdit oluşturma potansiyeli taşıyor.

    ABD, 5 Nisan’dan itibaren tüm ülkelere %10 oranında temel bir tarife uygulamaya başlayacak. Bunun yanı sıra, seçili ülkeler için %34’e kadar ek vergiler de getirilecek. Avrupa Birliği için bu ek vergi oranı ise %20 olarak belirlenmiş durumda. Araçlar ve parçalar bu karşılıklı tarifelerden muaf tutulsa da, önceki önlemlerle kapsanan otomobil parçalarının yeni listesi beklenenden daha geniş bir kapsamda yer alıyor.

    Bernstein analistleri, “Bu durum, 3 Mayıs’ta parça tarifelerinin yürürlüğe girme olasılığını artırıyor ve bu da tüm ABD otomotiv hisseleri için önemli bir aşağı yönlü risk oluşturuyor,” şeklinde bir değerlendirme yapıyor.

    ABD’li otomobil üreticilerinin hisseleri, belirsizliğin etkilerini hissetmeye başladı. Ford (IS:FROTO) hisseleri nispeten istikrarlı kalsa da, Bernstein, “şirketin 2025 ve 2026 yıllarındaki kazançları için önemli bir aşağı yönlü risk söz konusu,” uyarısında bulunuyor. İlk tarife haberinden bu yana yaklaşık %10 değer kaybeden GM (General Motors), ABD’de satılan araçlarındaki düşük yerli içerik nedeniyle hâlâ savunmasız bir konumda. Rivian (NASDAQ:RIVN) ise özellikle risk altında görünmekte. Şirket, lityum-iyon pillerini %25’lik parça tarifesine tabi olan Güney Kore’den temin ediyor ve bu durum, gelecekteki finansman planlarını tehlikeye sokabilir.

    Daniel Roeska liderliğindeki analistler, bir notta şunları belirtti: “Bu, Rivian için ciddi bir engel oluşturacak. Bu durum, şirketin Volkswagen’den (ETR:VOWG_p) alacağı bir sonraki finansman turunu engelleyebilir. Bu finansman, Rivian’ın 2025’teki kârlılığına bağlı.”

    Polestar (NASDAQ:PSNY) ise daha acil bir stratejik kararla karşı karşıya kalabilir. Güney Kore-ABD serbest ticaret anlaşmasını kullanma planı artık etkisiz hale geldi. Çin ve Avrupa’dan gelen içerik için artan maliyetlerle birlikte şirket, “tarifeler yürürlükte kaldığı sürece ABD pazarından çıkıp çıkmama kararını vermek zorunda kalacak” ifadesini kullanıyor.

    Avrupa’da ise piyasa, 26 Mart’ta araçlara %25 ithalat tarifesi uygulanacağı açıklamasının ardından dayanıklılık göstermiş durumda. Sektör hisseleri o zamandan beri yalnızca yaklaşık %7 oranında bir düşüş yaşadı. Ancak Bernstein, son önlemlerin “bu umutları dağıttığını” savunuyor. BMW (ETR:BMWG) ve Mercedes Benz Group (ETR:MBGn) gibi üreticilerin kâr marjlarında sırasıyla 2,0 ve 2,2 puanlık düşüşler yaşayabileceği öngörülüyor. Volkswagen’in ise 1,4 puanlık bir etki ile biraz daha iyi durumda olması bekleniyor.

    Avrupalı otomobil üreticilerinin, mevcut tesislerini ve vardiyalı çalışmayı kullanarak ABD’deki üretimi artırarak bu duruma yanıt vermeleri bekleniyor. Bu, BMW’nin Güney Carolina’da ve Mercedes’in Alabama’da yılda 50.000 adet daha üretmesini sağlayabilir. Ancak Bernstein, yeni yatırımlar veya kapasite genişletmeleri beklemiyor. Bu durum, tepkinin yapısal değil, daha çok taktiksel kalacağı anlamına geliyor.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.