Otomotiv Sektöründe Değişim ve Rekabetin Ciddiyeti

Otomotiv endüstrisi tüm dünyada köklü değişikliklerle karşı karşıya. Bu değişimlere ayak uydurabilenler, sektörde hızla yükselmeye devam ederken, çağın gerisinde kalanlar maalesef yok olma tehlikesiyle yüz yüze kalıyorlar. Sanayiciler de bu durumdan oldukça endişeli. Her fırsatta rekabetçiliğin önemine vurgu yapan sanayiciler, mevcut durumun ciddiyetini ve bunun artık tam anlamıyla bir savaşa dönüşmüş olduğunu dile getiriyorlar.

İstanbul’da düzenlenen bir toplantıda bir araya geldiğimiz Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Yakup Birinci, eski başkan Albert Saydam ile birlikte ilk toplantısını gerçekleştirdi. Bu toplantıda, iki lider birbirlerinin yanında oldukları mesajını verirken, başarı için bilgi, görgü, azim ve disiplinin ötesinde, daha kapsamlı stratejilere ihtiyaç olduğunu vurguladılar.

Rekabetçi Olmanın Zorlukları

Eski başkan Albert Saydam, sektörde sürekli risklerle başa çıkmak zorunda kaldıklarını belirtti. “Bazı sektörlerin veya sektör oyuncularının süresi doluyor, bazı ülkelerin de süresi doluyor” diyen Saydam, “Rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bunun için her cephede savaşıyoruz” dedi.

“Bugün İyiyiz Ama Yarına Dikkat!”

TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, rekabetçiliğin ciddi bir tehdit altında olduğunu belirtirken, uygulanmakta olan politikalar ve uyulması gereken düzenlemelere dikkat çekti. “İhracatçılığımız ciddi bir stres altında. Ancak rakamlara baktığımızda sürekli bir artış söz konusu. Çözüm odaklı olmamız ve rekabetçi olmak için daha yenilikçi politikalar geliştirmemiz çok önemli” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, “Otomotivde bugünün sonucu asla bugünü yansıtmaz. Genellikle 2-3 yıl, bazen daha uzun bir faz farkı vardır. Bugün iyi projeler geliştiremezsek, 2026-2027-2028 yıllarında bunun etkilerini hissedeceğiz” dedi.

Birlikte Hareket Etmenin Önemi

Birinci ve Saydam, mevcut koşullarda rekabet savaşını kazanmanın imkansız olduğuna vurgu yaparak, “Rekabetçiliği kaybettiğimizi net bir şekilde ifade etmeliyiz. Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır diyerek bu işten çıkabiliriz” dediler. Saydam, “Birlikte hareket etmeliyiz. TAYSAD olarak yalnız değiliz; üyelerimizle, kanun koyucularla, hükümetimizle, OSD ile, müşterilerimizle ve sendikalarla iş birliği içerisinde olmalıyız” şeklinde konuştu.

Yeni Yatırımlar ve Rekabet Ortamı

Albert Saydam, Türkiye’deki mevcut yatırım ortamını değerlendirirken, “Bugün Türkiye’de üretim yapan yabancı yatırımcılar bile, gelecekte varlıklarını sürdürebilecekleri konusunda tereddüt yaşıyor” dedi. Saydam, “Bir sanayicinin Gebze’den Çayırova’ya bir işçiyi taşıma maliyeti, Mısır’da bir işçinin aylık maaşına eşdeğer” diyerek maliyet baskısının ne denli büyük olduğunu ifade etti.

“TOBB’u Göreve Çağırıyorum”

Türk tedarik sanayisinin ve sanayicilerin yakın zamanda atağa geçmesi gerektiğini belirten Saydam, “Avrupa karbon sertifikası konusu kritik. Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı ihracattan kaynaklanan maliyetler giderek artıyor. Bunun tek çözümü Anadolu’yu demir yoluyla Avrupa’ya bağlamak” dedi. Ayrıca, Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nı (TOBB) bu konuda harekete geçmeye davet etti.

Yeni Yatırımlar ve Çin ile İlişkiler

Albert Saydam, yeni yatırımlara da değinerek, “Bakanımız Fatih Mehmet Kacır, Çin’de kamp kurarak Türkiye’nin tanıtımını yaptı. Bu sayede BYD gibi markaların Türkiye’ye yatırım yapma kararı almasını sağladı” dedi. Saydam, “Samsun’da yapılacak yatırımlar için hükümetin ısrarı büyük bir başarıdır” şeklinde konuştu.

Çinli Markaların Stratejileri

Yakup Birinci, “Çinli markalar, sayısal olarak farklı model çeşitliliği sunarak, güçlü bir pazar oluşturmayı hedefliyor. Bu strateji, elektrikli araçlarda da uygulanıyor ve tüketicilerden büyük ilgi görüyor” diye belirtti. Toyota’nın geçmişte benzer bir stratejiyle büyük başarılar elde ettiğini hatırlatan Birinci, “Çinli markalar bu modeli elektrikli araçlarda uygulayarak, pazarın ihtiyaçlarına yanıt veriyorlar” şeklinde konuştu.