Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Mesleki Eğitimde Alman Modeli: Türkiye’de Yeni Dönem

    Mesleki eğitimde Alman modeli, Türkiye’de yenilikçi bir yaklaşım sunarak iş gücü piyasasına uyum sağlamayı hedefliyor. Detaylar burada.

    Mesleki eğitimde Alman modeli, Türkiye'de yenilikçi bir yaklaşım sunarak iş

    Mesleki Eğitimde Yeni Dönem: Alman Modeli Türkiye’ye Uyum Sağlıyor

    Ferit PARLAK ANKARA – Türkiye’de mesleki eğitim, yeni bir anlayışla gelişmeye hazırlanıyor. Yeni kurulacak Sanayi ve Teknoloji Kolejleri, eğitim sisteminde Almanya’da uygulanan “dual sistem” modelini benimseyecek. Bu sistem, öğrencilere hem teorik hem de pratik eğitim imkânı sunarak sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmeyi hedefliyor. Öğrencilerin eğitim süreleri boyunca sanayi sektöründe staj yapmaları, mezun olduktan sonra iş bulma olanaklarını artıracak. Bu yaklaşım, Türkiye’nin sanayi sektöründe gerekli becerilerin belirlenmesi ve iş gücünün bu becerilere uygun bir şekilde eğitilmesine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

    Vizyonda Beceri Geliştirme Öne Çıkıyor – 2030 sanayi vizyonunda beceri geliştirmeye vurgu yapılmış ve becerinin önemi şu şekilde ifade edilmiştir: “Beceri uyumunun sağlanması için birçok ülke çeşitli stratejiler benimsemiştir. Beceri uyumsuzluğu, sanayi sektörünün verimliliğini ve rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.” Bu bağlamda, iş gücünün sahip olduğu beceriler ile sanayinin ihtiyaç duyduğu beceriler arasındaki farkın kapatılması hedefleniyor.

    Fen ve Teknoloji Ağırlıklı Eğitim – Kurulacak olan sanayi ve teknoloji odaklı kolejlerde eğitim, haftada dört gün iş yerinde, bir gün ise okulda gerçekleşecek. Bu sayede öğrencilere güçlü bir teorik bilgi altyapısı kazandırılacakken, aynı zamanda uygulamalı öğrenme fırsatları sunulacak. Sanayi sektöründe istihdamın artırılması ve kapsayıcılığın sağlanması, sanayi ve istihdam politikalarının öncelikli hedefleri arasında yer alacak. Bu hedef doğrultusunda, yurtdışı örnekler incelenerek beceri haritalama, iş gücü talep analizi, üniversite-sanayi iş birliği ve kadın ile genç istihdamı gibi konulara odaklanılacak.

    OSB’lerde Kapsayıcı Modeller Geliştirilecek – Kadın ve genç istihdamının artırılmasına yönelik Türkiye’ye özgü modeller geliştirilmesi çerçevesinde, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) içerisinde konutlar inşa edilecek, genç çalışanlar için sosyal alanlar oluşturulacak ve kreş ile etüt merkezi gibi olanaklar sağlanacak. Ayrıca, sistemin adaptasyonu ve olası sorunların tespit edilmesi amacıyla belirli sektörlerde pilot programlar başlatılacak. İşletmelerin dual eğitim sistemine katılımını teşvik etmek için vergi indirimleri ve diğer teşvikler sunulacak. İşletmeler, eğitim sürecinde aktif rol alarak gelecekteki iş gücünü yetiştirme fırsatına sahip olacaklar.

    Öğretmenlerin Yeniden Eğitimi – Meslek okullarında eğitim veren veya verecek olan öğretmenler, dual eğitim sistemine uygun şekilde yeniden eğitilecek. Bu eğitim sayesinde, öğretmenlerin teorik bilgiyi pratik uygulamalara entegre edebilme yetenekleri artırılacak. Dual eğitim sisteminin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak. Bu sayede, eğitim sürecinin standartlarının belirlenmesi ve işletmelerin sorumluluklarının netleştirilmesi sağlanacak.

    Dual eğitim sistemi ile pratik deneyim kazanmış olan öğrenciler, iş piyasasında daha rekabetçi hale gelecek ve mezun olduktan sonra iş bulma şansları artacak. Öğrenciler, mesleki becerilerini gerçek iş ortamında geliştirirken, teorik bilgilerin pratik uygulamalarla pekişmesini de sağlayacaklar. İşletmeler ve eğitim kurumları arasındaki iş birliği, sanayinin ihtiyaçlarına uygun eğitim programlarının geliştirilmesine yardımcı olacak. Mesleki eğitim öğrencileri, çalıştıkları firmalardan aylık ücret alacak ve eğitimin maliyeti devlet ile şirketler tarafından karşılanacak.

    Alman Eğitim Modeli: Başarı Hikayesi – Alman mesleki eğitim sistemi, eğitime verdiği önem ve ayırdığı güçlü mali kaynaklar sayesinde Avrupa’nın en başarılı eğitim sistemlerinden biri haline geldi. Almanya’da meslek eğitimi, ekonomik gelişmenin temel unsuru olarak kabul ediliyor. Bir mesleğin nasıl öğrenileceği ve uygulanacağına en iyi, o işi yapan zanaatkârların karar vermesi gerektiğine inanılmakta; bu nedenle, bir meslekte çalışacak kişilerin hangi yeterliliklere sahip olması gerektiği dikkatle planlanıyor. Devlet görevlileri ise bu planlamayı yasal çerçeveye oturtma görevini üstleniyor.

    Odalar ve Borsalar: Eğitimin Temel Taşı – Meslek sahipleri, onların örgütleri, odalar ve borsalar, mesleki eğitim sisteminin en önemli parçaları olarak belirlenmiştir. 1869 yılında zanaat meslekleri ile ikili sistem resmi çerçeveye alınmış, daha sonra sanayi meslekleri de bu sistem içerisine dahil edilmiştir. Dual sistem, yüzde 80 işletmede, yüzde 20 okulda uygulanan, yani işletme ağırlıklı bir eğitim modeli olarak, Alman mesleki eğitim sisteminin en önemli bölümü haline gelmiştir. Almanya’da bugün zorunlu eğitimi tamamlayanların yüzde 55’i ikili sisteme, yüzde 10’u okul ağırlıklı meslek liselerine, yüzde 35’i ise üniversiteye hazırlayan okullara devam etmektedir.

    İş Bulma Oranı Yüksek – İkili sistemden mezun olanların yüzde 90’ı bir yıl içinde iş bulabilmekte veya staj yaptıkları işletmelerde çalışmaya devam edebilmektedir. Almanya’da gençlerin işsizlik oranının diğer AB ülkelerine göre daha düşük olması (yüzde 11), ikili sistemin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Almanya’da çalışan aktif iş gücü içerisinde mesleki eğitim diplomasına sahip olmayan vasıfsızların oranı diğer AB ülkelerine kıyasla oldukça düşük; toplam işçi istihdamı içerisinde vasıflı işçi oranı ise yüzde 45’e düşmüş durumda. Ancak vasıflı işçilerin yüzde 90’ı bir meslek diploması ya da sertifikaya sahip bulunuyor.

    Uygulama Aşamaları

    • Sistemin adaptasyonu ve olası sorunların tespit edilmesi amacıyla belirli sektörlerde pilot programlar başlatılacak.
    • İşletmelerin dual eğitim sistemine katılımını teşvik etmek için vergi indirimleri ve diğer teşvikler sunulacak.
    • İşletmeler, eğitim sürecinde aktif rol alarak gelecekteki iş gücünü yetiştirme fırsatına sahip olacak.
    • Meslek okullarındaki eğitim veren öğretmenler, dual eğitim sistemine uygun olarak yeniden eğitilecek.
    • Öğretmenlerin teorik bilgiyi pratik uygulamalara entegre edebilme yetenekleri artırılacak.
    • Mesleki eğitim öğrencileri, çalıştıkları firmalardan aylık ücret alacak.
    • Eğitimin maliyeti devlet ve şirketler tarafından karşılanacak.
    • Dual eğitim sisteminin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.
    • Bu yolla eğitim sürecinin standartlarının belirlenmesi ve işletmelerin sorumluluklarının netleştirilmesi sağlanacak.

    Dual Sistem: Avantajları

    • Dual eğitim sistemi ile pratik deneyim kazanmış öğrenciler, iş piyasasında daha rekabetçi hale geliyor ve mezun olduktan sonra iş bulma şansları artıyor.
    • Öğrenciler, mesleki becerilerini gerçek iş ortamında geliştiriyor, bu da teorik bilgilerin pratik uygulamalarla pekişmesini sağlıyor.
    • İşletmeler ve eğitim kurumları arasındaki iş birliği, sanayinin ihtiyaçlarına uygun eğitim programlarının geliştirilmesine katkıda bulunuyor.