Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Merkez Bankası’nın Faiz Kararı ve Ekonomist Görüşleri

    Merkez Bankası’nın faiz kararı, ekonomi üzerinde büyük etkilere yol açıyor. Bu içerikte, uzman ekonomistlerin görüşlerini ve faiz kararının ekonomik yansımalarını derinlemesine inceleyerek, yatırımcılar için önemli ipuçları sunuyoruz.

    Merkez Bankası'nın faiz kararı, ekonomi üzerinde büyük etkilere yol açıyor.

    Merkez Bankası’ndan Faiz Kararı

    ECE CEYHUN – Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Alınan kararın açıklandığı PPK metninde, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” ifadesine yer verildi. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın PPK metninde enflasyon beklentilerine dair daha ılımlı bir tablo çizdiğini ve eğer Kasım ayı enflasyonu beklentiler çerçevesinde gerçekleşirse, Merkez Bankası’nın Aralık ayı için faiz indirimine gitme olasılığının arttığını vurguluyor.

    Metinde maliye politikasıyla ilgili yapılan atıflar ve enflasyonla bağlantılı ifadeler, Merkez Bankası’nın hareket alanının genişlediğini gösteriyor. Ekonomistler, Aralık ayı için 150-250 baz puanlık bir indirim beklentisinin dile getirildiğini, ağırlıklı olarak bu beklentinin 200 baz puan civarında yoğunlaşmaya başladığını ifade ediyor. Ayrıca, 2025 yılı için toplamda 20-25 baz puanlık bir faiz indirim döngüsünün başlayabileceği öngörülüyor.

    Sıkı Duruşun Sürekliliği

    PPK metninde, Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde bir düşüş gözlemlendiği belirtildi. “Son çeyreğe ilişkin göstergeler, yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere ulaştığını göstermektedir. Temel mal enflasyonu düşük seviyelerde seyrederken, hizmet enflasyonunda iyileşme belirtileri ortaya çıkmıştır. Ancak, geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu hala yüksek seyretmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi gösterse de, dezenflasyon süreci açısından risk unsurları varlığını sürdürmektedir” denildi.

    “Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengeleme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme sağlamak suretiyle aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir” açıklamasına yer verilen metinde, şu ifadeler de yer buldu: “Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili biçimde kullanılacaktır.”

    İlave Tedbirlerin Alınması

    Merkez Bankası, kredi ve mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler yaşanması halinde parasal aktarım mekanizmasının ilave makro ihtiyati adımlarla destekleneceğini de vurguladı. “Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili bir şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecektir” denildi.

    Ekonomistlerin Görüşleri

    • QNB Başekonomisti Erkin Işık: “TCMB, karar metnine, ‘Politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir’ ifadesi, bizim tahminimiz ile uyumlu olarak, faiz indiriminin Aralık ayında başlayabileceğine işaret ediyor. Biz son Enflasyon Raporu’nda enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü revizyonunun ardından, ilk faiz indirim tahminimizi önümüzdeki senenin Ocak ayından, bu senenin Aralık ayına çekmiştik. PPK sonrasında da 150 baz puanlık indirim tahminimizi koruyoruz.”
    • İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer: “Piyasa, Aralık ve Ocak ayı olmak üzere faiz indirimlerinde ikiye ayrılmış durumda. Bu karar metninde aldığımız sinyallerle faiz indiriminin eli kulağında olduğunu söyleyebiliriz. Merkez Bankası, enflasyona ilişkin daha iyimser mesajlar verdi. İkinci paragraftaki iki yeni cümle, Merkez Bankası’nın faiz indirim adımına hazırlık yaptığı şekilde okunabilir. Hem sıkı durup hem de faiz indirimi yapabilirim mesajı gelmiş görünüyor. Kasım enflasyonu, piyasa beklentisinin altında gelirse Merkez Bankası, Aralık ayında faiz indirmeye niyetli gibi görünüyor.”
    • Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. İbrahim Ünalmış: “TCMB metinde enflasyona dair riskleri değerlendiriyor ve olumlu bir enflasyon görünümü çiziyor. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemde para politikasında bir adım atılsa bile sıkılığın korunacağı vurgulanıyor. Bu bağlamda, Kasım ayı enflasyon verisinin olumlu gerçekleşmesi ile Aralık ayında bir faiz indirimini yüksek ihtimal olarak görüyorum.”
    • İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: “PPK metninde Aralık ayında faiz indirimi için kapının açılması, temel farklılık olarak öne çıkıyor. Açıklama sonrası Borsa İstanbul ve özellikle banka hisseleri yükselirken, tahvil faizleri geriledi. Metinde geçen aya göre üç temel farklılık görülüyor. Kasım ayı enflasyonunun manşet için %2, çekirdek rakam için %1,6 civarında gelmesi, Merkez Bankası’nın faiz indirmesi için gerekli ortamı sağlayacaktır.”