Malezya: Türkiye İçin Yükselen Bir Ticaret Partneri
Nurdoğan A. ERGÜN, Güneydoğu Asya’nın hızla gelişen ülkesi Malezya, Türk firmalarına ticaret ve yatırım açısından büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye, Malezya ile olan dış ticaretinde 4.1 milyar dolarlık açık verirken, bu pazardaki payını artırmayı hedefliyor. 450 milyar dolara yaklaşan Gayri Safi Milli Hasılası ile Malezya, dünya genelinde 37. en büyük ekonomi olma özelliğini taşıyor. Bu ülke, yalnızca kendi pazarında değil, aynı zamanda 500 milyon kişilik ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) bölgesine açılan stratejik bir kapı niteliği taşıyor.
2023 verilerine göre, Türkiye’nin Malezya’ya yaptığı ihracat 490 milyon dolar iken, bu ülkeden yapılan ithalat ise 4.1 milyar doları buluyor. Türkiye Cumhuriyeti Malezya Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, “İki ülke arasında siyasi alandaki sıcak ilişkileri artık ticarete dönüştürme zamanı gelmiştir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Her Sektörde Fırsatlar Mevcut
2.5 yıldır Malezya’da görev yapan Büyükelçi Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2022 yılında göreve başlayan Malezya Başbakanı Ömer İbrahim arasında köklü bir dostluk ilişkisi olduğunu belirtti. Yüksel, “Şu anda iki ülke arasında ekonomik alanda kapsamlı stratejik iş birlikleri için uygun bir zemin mevcut. Nitekim, tüm sektörleri kapsayan ve yakında hizmetler, ticaret ve yatırım alanlarını da içerecek şekilde güncellenen bir serbest ticaret anlaşmamız var” dedi.
Malezya ile dış ticaret hacminin güncel olarak 4.5 milyar dolar olduğunu ifade eden Yüksel, “Bu hacmin alt kalemlerine baktığımızda, özellikle palm yağı ve alüminyum ithalatımız öne çıkıyor. İhracatımızda ise mücevherat ve demir-çelik ürünleri dikkat çekiyor. Yıllık ortalama 452 milyon dolarlık ihracatımız var ve bu rakamı daha da artırmalıyız. İki ülke arasındaki gerçek potansiyelin 10 milyar dolar seviyesinde olduğunu düşünüyorum” diye ekledi.
Malezya pazarında Çin ürünlerinin yaygın olduğunu belirten Yüksel, “Türk firmaları için bu durumu aşmak mümkün. Yeter ki doğru bir hikaye oluşturulsun” şeklinde bir yorumda bulundu. Malezya’nın zor bir pazar olduğunu ancak ticari olarak büyük fırsatlar sunduğunu ifade eden Yüksel, “Burada özellikle son tüketiciye hizmet veren ve toptancı niteliğindeki marketlere ulaşmak önemli. İlişkilerin geliştirilmesi gerekiyor. Malezyalılar genellikle ihtiyatlıdır ve pazarlık süreçlerinde karar vermeleri zaman alabilir. Bu nedenle çaba göstermek şart. Bu yüzden ticaret heyetlerimizin bizzat buraya gelerek çalışması büyük önem taşıyor” dedi.
Gıda Sektöründe Yatırım Olanakları
Malezya’ya yatırım yapmayı düşünen Türk firmaları açısından gıda sektörünün cazip olduğunu vurgulayan Yüksel, “Türkiye’nin olumlu bir imajı var; bu imajın önemli kaynaklarından biri de tarihi dizilerimiz. Türkçe konuşan kişiler bile bulunuyor ve firmalarımız bu ilgiyi değerlendirebilir. Ayrıca İstanbul’da Malezya’nın bir yatırım ajansı bulunuyor ve bu ajans, yatırımcılarımıza faydalı bilgiler sunuyor. Serbest bölgelerde çeşitli yatırım teşvikleri mevcut” şeklinde konuştu.
Bölgedeki Evyap’ın 250 milyon dolarlık yatırımı ve birkaç tesisi bulunduğunu hatırlatan Yüksel, “Pazara yönelik beyaz et, peynir gibi ürünler üzerine çalışan firmalarımız mevcuttur. Burada sadece helal sertifikası değil, hijyenik testler de önemseniyor” dedi. Ülkenin yüksek teknoloji yatırımlarını teşvik ettiğini belirten Yüksel, “Yatırım yapmak istediğinizde yüzde 50 yerel olma şartı var; fakat yüksek teknoloji firması kurmak isterseniz tek yatırımcı olarak siz de olabiliyorsunuz. Mikroçip yani yarı iletken sektöründe, özellikle paketleme ve test alanında önemli bir merkez haline gelmiş durumdayız. Bu tür yatırımlar yapılabilir” açıklamasını yaptı.
İki ülke arasında turizm potansiyelinin de değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Yüksel, yılda 100 bin Malezyalı’nın Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirtti. Malezya ile Türkiye arasındaki tek ulaşım yolunun havayolu olduğunu hatırlatan Yüksel, “Uçak sayısı ne kadar artarsa ziyaretler de o kadar artar. Türk Hava Yolları’nın şu anda günlük 2 seferi var ve bu seferlerin tamamı dolu. Geleneksel olarak Malezyalıların hacca gitmeden önce İstanbul’a uğraması gibi bir alışkanlıkları var” dedi. ERCX havayolu şirketinin de uçuş planladığını duyuran Yüksel, “Bu gibi girişimleri destekliyorum. Hem turizm hem de iş adamlarının seyahatleri açısından oldukça önemli gelişmeler” ifadelerini kullandı. Türkiye’den Malezya’ya giden ziyaretçi sayısının yıllık 20 bin kişi olduğunu da sözlerine ekledi.
Malezya Yatırımları Türkiye’de Artış Gösteriyor
Son dönemlerde Uzakdoğu yatırımlarının ilgi odağı haline gelen Türkiye, Malezyalı yatırımcılar için de cazip bir destinasyon olmaya devam ediyor. 2023 verilerine göre, Türkiye’nin Malezya’daki yatırım stoku 855 milyon dolar iken, Malezya’nın Türkiye’deki doğrudan yatırım stoku 1 milyar 349 milyon dolar seviyesine ulaşmış durumda. Türkiye’nin cazip bir yatırım merkezi olduğunu vurgulayan Büyükelçi Yüksel, “Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işletmesi tamamen Malezyalılar’a ait. Ayrıca sağlık alanında Acıbadem’de yatırımları var. Gama Enerji’de de yatırımları bulunuyor. Ulaştırma, enerji ve sağlık alanlarında yatırım ilgisi mevcut. Özellikle hammaddeyi kullanarak gerçekleştirecekleri plastik üretimi gibi alanlarda da araştırmalar yapılıyor” şeklinde bilgi verdi.
ASEAN’a Açılan Kapı: Malezya
Türkiye için Malezya’nın bir diğer önemli rolü de ASEAN bölgesine açılan kapı olması olarak değerlendiriliyor. Büyükelçi Yüksel, “ASEAN, Endonezya, Vietnam, Kamboçya, Malezya, Tayland, Singapur, Brunei gibi 10 üyesi bulunan önemli bir oluşum. Türkiye’nin ASEAN ile ilişkisi sektörel diyalog seviyesinde. 600 milyon nüfuslu büyük bir pazar. Bu ülkelerin kendi aralarında serbest ticaret anlaşmaları mevcut. Ayrıca çevresinde Çin, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeler var. Dolayısıyla işbirliklerini hızlandırmak gerekiyor” şeklinde sözlerini tamamladı. ASEAN örgütünün 4.5 milyon kilometrekareye yayıldığını ve öncelikli hedefleri arasında bölge ülkelerinin ekonomik büyümesine ivme kazandırmak, toplumsal ve kültürel gelişimi desteklemek, bölgede barış ve istikrar sağlamak bulunduğunu belirtti.