Necmi ÇELİK
Lojistik ve taşımacılık hukuku alanında uzmanlaşmış olan Ege Hukuk Bürosu’nun kurucusu Avukat Naz Ege Ege, aynı zamanda 2012 yılında Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nde (UND) oluşturulan Hukuk Çalışma Grubu’nun başkanlığını yürütmektedir. Sektördeki hukuki eksiklikleri gidermeye yönelik olarak “Taşımacının Başvuru Kitabı”nı kaleme alan üç hukukçudan birisidir. 2010 yılından beri Çetin Nuhoğlu’nun başkanlığı döneminde başlayan hukuki çalışmaları, şu anda yeni başkan Şerafettin Aras döneminde devam etmektedir. Avukat Naz Ege Ege, lojistik sektörünün hukuki sorunlarıyla ilgili şu önemli tespitlerde bulunmaktadır.
Hukuki Altyapıda Lojistik Nerede Duruyor?
Özellikle sürücü davaları, sektörün uzun yıllardır süregelen kanayan yarası haline gelmiştir. Taşımacılık sektörünün temel unsurlarından biri olan sürücüler ile taşıma şirketleri, istemeseler de hukuki süreçlerde sıkça karşı karşıya gelmektedir. Bu karşılaşmaların temel nedeni, taşıma sektöründeki hukuksal ve mevzuatsal eksikliklerdir. Bu bağlamda, benim görüşüm, Deniz İş Kanunu ve Hava İş Kanunu gibi, kara taşımacılığı için de sektör dinamiklerini göz önünde bulunduran özel bir kanunun düzenlenmesidir. Belki bu bir ütopya olarak değerlendirilebilir; ancak tüm taşımacılığı kapsayan bir “Taşımacılık İş Kanunu” başlığı altında yasal bir düzenleme yapılabilse, mevcut davaların büyük bir kısmı ortadan kalkabilir. Zira mevcut durumda, hemen hemen tüm sürücüler ve işveren taşımacılar davalık durumdadırlar. Aynı zamanda mevzuattaki eksikliklerin de davaların artmasında büyük bir rol oynadığını belirtmek gerekir.
Sorunun Kaynağında Neler Var?
Bu davalardaki en büyük sıkıntılardan biri, harcırahlarla ilgilidir. Sektöre özel açık ve net bir düzenleme olmaması nedeniyle, İzmir’deki mahkemeler farklı, İstanbul’daki mahkemeler farklı, Ankara’daki mahkemeler ise başka türlü kararlar verebilmektedir. Bu durum, hukukun temel kuralı olan eşitlik ilkesini zedeleyerek hem sürücüler hem de taşımacılar açısından haksız sonuçlara yol açabilmektedir. Zaman zaman taşımacılar, bu davalar nedeniyle “artık dükkânın kapısına anahtarı asacağız, bu sorunlarla baş edemeyiz” demektedirler.
Mevzuat Boşluğu Ne Gibi İhtilaflara Neden Oluyor?
Kara taşımacılığında sürücülere verilen harcırahlarla ilgili ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Mevcut durumda, davalarda göz önüne alınan Harcırah Kanunu, aslında devlet memurları ve görevlileri için hazırlanmış bir yasadır. Ancak taşımacılık sektöründeki sürücüler açısından bu kanunun uygulanması, sürücülerin çalışma şekline uygun sonuçlar doğurmamaktadır. Mahkemeler, sürücünün aldığı harcırahı maaş gibi kabul ederek tazminat hesabında dikkate alırken, harcırah ödemelerinin Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında farklı bir anlam taşıdığı da göz ardı edilmektedir.
Hukuki Cephede Başka Ne Tür Sorunlar Yaşanıyor?
Özellikle yurtiçi kara taşımalarında, yüksek maddi değere sahip ve kolayca elden çıkarılabilen eşyaların çalınması, taşımacıları maddi olarak büyük kayıplara uğratmakta ve şirketlerin müşterileri nezdinde ciddi prestij kaybı yaşanmasına neden olmaktadır. Bu durumun cezai boyutu incelendiğinde, Türk Ceza Kanunu kapsamında “Güveni Kötüye Kullanma” suçunu oluşturduğu görülmektedir. Ancak bu kayıplar hırsızlık olarak değerlendirilmediği için, bu suçun karşılığı olan cezalar en alt seviyeden uygulanmakta ve bu sebeple suç işleyenler yeterli cezai müeyyide ile karşılaşmamaktadır. Bu da taşımacıların maddi kayıplar ve prestij kayıpları ile yüzleşmesine yol açmaktadır. Bu konuda benim önerim, kanun düzeyinde olmasa bile yönetmeliklerde yapılacak değişikliklerle TCK yaptırımlarının yanında, olaylara karışan araç, şirket veya sürücüler için meslekten men ve yetki belgelerinin iptali gibi düzenlemelerin yapılmasıdır. Böyle bir düzenleme, yaptırımların artırılmasıyla bu tarz olayların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.
Sürücü Sıkıntısı Burada Nasıl Bir Rol Oynuyor?
Taşımacılık sektöründe bir hukukçu olarak, sürücü istihdamında ciddi sıkıntılar olduğunu biliyorum. Sektördeki sürücü açığı ve yeni sürücülerin yetişmemesi, her gün gözlemlediğimiz bir gerçek. Taşımacının en önemli yüzlerinden biri olan sürücüler, sektörün vazgeçilmez unsurlarıdır. Taşımacılık şirketleri, tüm ihtiyaçların açıkça belirlendiği sağlam bir yasal düzenleme oluşturulmasını beklemektedir. Bu sayede, taşımacı şirketler, sürücülerle karşı karşıya gelmekten kaçınabilir. Eğer hukuksal konular net bir biçimde düzenlenirse, sektördeki sorunların büyük bir kısmı ortadan kalkabilir ve çalışma barışı sağlanabilir.
Sektörün Gelişme Düzeyiyle Hukuki Altyapı İlişkisinin Değerlendirilmesi
Taşımacılık sektörünün gelişim hızı ile hukuki düzenlemelerin ihtiyaçlara cevap verme hızı arasında önemli bir fark vardır. Türkiye, ihracat ve ithalatın büyük bir kısmını taşımacılık sektörü üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu sektör, ülkeye büyük değer katmaktadır. Coğrafi konumu, sektördeki pratik tecrübesi ve profesyonel şirketleri ile Türkiye, lojistik üs konumundadır. Ancak, yasal alt yapının geride kalması, taşımacılık sektörünün önündeki en büyük engellerden biridir. Hukuki altyapının daha hızlı devreye alınması, sektörün gelişimi için hayati öneme sahiptir.
Avrupa Birliği Düzenlemeleri Kapsamında Sektöre Mesajınız Nedir?
Kurumsal firmalar, Avrupa’daki yasal düzenlemelere ve evrensel standartlara uyum sağlamak için yatırımlar yapmaktadır. Ancak, henüz kurumsal kimliğini tamamlayamamış taşımacı şirketler de bulunmaktadır. Bu şirketlerin, hukuki ihtilaflar ortaya çıkmadan önce koruyucu hukuk hizmetlerinden faydalanarak daha donanımlı hale gelmeleri önemlidir. Böylece, hukuki ihtilaflar başlamadan önlemler alınarak büyük zararların önüne geçilebilir. UND Hukuk Çalışma Grubu’nun tüm çalışmaları, sektöre açıktır.
Erkek Egemen Sektörde Kadın Hukukçu Olmanın Avantajları
Erkek egemen bir sektörde kadın olarak pozitif ayrımcılığın avantajlarını yaşadığımı belirtmek isterim. Son yıllarda taşımacılık sektörü, kadın istihdamını artırarak, kadınlar için tercih edilen bir alan haline gelmektedir. Bu sektör, kadın kimliğimle beni fazlasıyla sahiplenmekte ve gerekirse koruyup desteklemektedir. Ayrıca, sektör paydaşlarının bana kattıkları ve mesleki olarak kazandırdıkları da son derece değerlidir. Meslek hayatımın başlangıcından bu yana, taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren öncü şirketlere danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayım. EGE HUKUK olarak, profesyonel ya da gönüllü çalışmalarım ile taşımacılık sektörünün hukuki süreçleri konusunda bir nevi sözcüsü ve sesi olmak benim için çok kıymetlidir.