Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Küresel Belirsizlik ve Ticari Stratejilerde Yeni Dönem

    Küresel belirsizliklerin arttığı bu dönemde, şirketler için yeni ticari stratejiler ve fırsatlar hakkında kapsamlı bilgiler. Geleceğe hazırlanın.

    Küresel belirsizliklerin arttığı bu dönemde, şirketler için yeni ticari stratejiler

    Küresel Belirsizlik Seviyeleri ve Ekonomik Yansımalar

    Mevcut küresel ekonomik ortam, Covid-19 salgını sırasında yaşanan seviyeleri aşarak, tarihinde görülmemiş derecede yüksek bir belirsizlik seviyesine ulaşmış durumda. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere tüm ekonomileri yeni ve çeşitli stratejiler geliştirmeye zorlamaktadır. Özellikle, ABD’nin uyguladığı kapsamlı ticaret politikaları ve gümrük tarifeleri, küresel ticaret akışlarını ve ekonomik büyümeyi önemli ölçüde etkiliyor.

    ABD’nin Gümrük Tarifeleri ve Uluslararası Etkileri

    Rapora göre, ABD’nin Çin’e karşı yürüttüğü tarifeler, sektörler bazında incelendiğinde, yarı iletkenler, ilaçlar, bakır ve çeşitli mineraller hariç tutulduğunda, toplam efektif tarife oranının %130 seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor. Avrupa Birliği için bu oran yaklaşık %9 seviyesinde iken, en yüksek tarife oranları Bangladeş (%25), Pakistan (%20), Kamboçya (%15), Endonezya (%14) ve Japonya (%14) gibi ülkelerde gözlemleniyor. En düşük oranlar ise Suudi Arabistan (%4), Singapur (%5), Norveç (%6), Ekvador (%6), İsviçre (%7) ve Birleşik Arap Emirlikleri (%7) gibi ülkelerde bulunuyor. Allianz Trade ekonomistleri, bu oranların ABD’nin toplam ithalat tarifesi oranını, 1890’lardan beri ilk defa %25,5 seviyesine çıkardığını belirtiyorlar. Ayrıca, ikili anlaşmalarla bu oranların 2025’in sonunda %10,2 seviyesine indirilebileceği öngörüsü yapılıyor.

    Küresel Ekonomik Görünüm ve Büyüme Tahminleri

    Rapora göre, 2025 yılında küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesi, pandemi sonrası en düşük seviyeye, yani %2,3’e gerileyecek. 2024 yılı için öngörülen %2,9’luk büyüme, ticari savaşlar ve artan tarifelerin etkisiyle 2025’te %0,6 oranında yavaşlayacak. Ayrıca, mevcut küresel belirsizlik seviyesinin, Covid-19 salgını sırasında kaydedilen seviyelerin de üzerine çıktığı dikkat çekiyor. Avrupa bölgesinde de büyüme hızlarının yavaşlaması beklenirken, ekonomistler 2025 ve 2026 yılları için büyüme oranlarını sırasıyla %0,8 ve %1,5 olarak güncelliyor. Bu ortamda, tüketici güveninin azalması ve hane halklarının tasarruflarını artırması, tüketici talebinde önemli bir düşüşe yol açabilir. Bu gelişmeler, ekonomik büyümenin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.

    Gelişmekte Olan Ülkelerin Stratejik Değişimi

    Gelişmekte olan ülkeler, Trump döneminde uygulanan yüksek vergi ve tarifeler nedeniyle yeni stratejiler geliştirmeye yöneliyor. Bazı ülkeler, Amerikan mallarına uygulanan tarifeleri azaltma yolunu seçerken, diğerleri ithalatlarını çeşitlendirme ve farklı ticari ortaklara yönelme stratejileri izliyor. Örneğin, İsrail, Vietnam, Hindistan ve Tayland gibi ülkeler, gümrük tarifelerini düşürmek, yeni ticaret anlaşmaları yapmak veya ABD’den yapılan ithalatı artırmak gibi adımlar atıyorlar. Ayrıca, ABD’ye olan ihracat bağımlılığı yüksek olan ülkelerin, müzakerelerde önceliklerini, ABD ürünleri satın alma, tarifeleri sıfıra indirme ve mümkünse yatırımlarını artırma yönünde geliştirdikleri gözlemleniyor. Çin ise, 10 Nisan itibarıyla yürürlüğe giren ve tüm ABD ithalatına %84 oranında gümrük vergisi misillemesi uygulayarak daha sert bir tutum sergilemiş durumda ve bu oranların artabileceği öngörülüyor.

    Sermaye ve Yatırım Trendleri

    Şirketler ise, kısa vadeli stratejiler kapsamında, ithalatı öne çekip stoklama, tedarik zincirlerini yeniden yapılandırmak ve tarifelerin etkilerini azaltmak amacıyla fiyat ayarlamaları yapıyorlar. Ancak, politika belirsizlikleri özellikle ABD dışındaki yatırımları baskı altında tutuyor. ABD’de faaliyet gösteren şirketler, önümüzdeki dönemlerde, güçlü bilanço ve altı aylık talebi karşılayacak stok seviyeleriyle kısa vadede ayakta kalmayı planlıyorlar. Bununla birlikte, sektörlere göre değişmekle birlikte, şirketlerin yaklaşık %66’sı, tarife maliyetlerini tüketicilere yansıtmaya hazır görünüyor. Ayrıca, gümrük vergilerinden kaçınmak amacıyla üretimin Çin’den Güneydoğu Asya, Meksika ve hatta ABD’ye kaydırılması olasılığı da gündemde. Buna rağmen, yüksek iş gücü maliyetlerine rağmen, şirketlerin yaklaşık 1 trilyon dolar tutarında ABD yatırımı yapmayı planladıkları da dikkat çekiyor. Bu ortamda, küresel talepteki düşüş ve jeopolitik sorunlar nedeniyle, 2025 yılında küresel iflasların %7 oranında artması bekleniyor. ABD’de bu oran %16’ya ulaşırken, Batı Avrupa’da ise %5 artış öngörülüyor.