Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kuraklık ve İklim Değişikliği: Tarım Üzerindeki Etkileri

    Kuraklık ve iklim değişikliği, tarım sektörünü derinden etkiliyor. Bu makalede, tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri, adaptasyon stratejileri ve sürdürülebilir çözümler hakkında bilgi edinin.

    Kuraklık ve iklim değişikliği, tarım sektörünü derinden etkiliyor. Bu makalede,

    Kuraklık ve İklim Değişikliği

    İklimsel ve mevsimsel kuraklıklar, farklı dinamiklere sahip kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yıldız, iklim değişikliğinin etkilerinin hissedilmeden önce de geçmişte kuraklıkların yaşandığını vurgulayarak, “Önceki dönemlerde düşük nem oranına sahip ve çöl iklimi özellikleri gösteren bölgelerde kuraklıklar yaşanıyordu. Ancak günümüzde değişen yağış rejimleri nedeniyle mevsimsel kuraklıklar da görülmeye başladı.” şeklinde ifade ediyor.

    Artık, daha önce yağışlı olarak bilinen bölgelerde bile bu dengesizliklerin etkileri gözlemlenmektedir. Genelde kurak olan bir bölgedeki yağış miktarının girdi ve çıktısı normal kabul edilirken, yağış miktarında ve sıklığında bir değişim yaşandığında, bu durum anormallik yaratmaktadır. Bitkiler, uzun yıllar boyunca bulundukları bölgedeki yağış rejimine uyum sağlamışlardır. Ancak, ani yağışların ve uzun süreli kuraklık dönemlerinin yaşanması, bitkileri hayatta kalma stratejileri geliştirmeye zorlamaktadır. Ayrıca, ani ve yoğun yağışların sıkça meydana geldiği dönemlerde de yeni stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir. Bu süreç, sıklıkla ani yağışlar ve ardından uzun kuraklık dönemleri olarak devam etmektedir.

    Özellikle Yedigöller ve Batı Karadeniz bölgelerinde, uzun süre kuraklığa maruz kalan bitkilerin kurakçıl bitki türlerine doğru bir evrim süreci yaşadığı gözlemlenmektedir.

    Yağış Düzensizliği Sorunu

    Tarım alanlarında sulama yöntemiyle bu olumsuz durumun bir nebze olsun aşılabildiğini belirten Yıldız, “Temiz ve kullanılabilir su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’i tarımda kullanılmaktadır. Bu, sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de geçerlidir. Tatlı su kaynaklarındaki azalmanın tarımda ciddi sorunlar yaratacağı öngörüldüğünde, çiftçilerimizin yetiştirdiği bitki türlerinde önemli değişimler gözlemlenmektedir. Çiftçiler, daha az suya ihtiyaç duyan üretim yöntemlerine yönelmektedir. Bu da tarımda yetiştirilen bitki türlerinde bir değişim gerektirmektedir.” ifadelerini kullanmıştır.

    Yıldız, iklim değişikliğine bağlı kuraklık konusunun 20-30 yıllık verilerle değerlendirilebileceğini belirterek, “Yıllık verilerin meteorolojik anlamda bir karşılığı yoktur. Ancak 20-30 yıllık verilerle buradan anlamlı sonuçlar çıkarabilmek mümkündür. 20-30 yıllık verilerde yağışın toplam miktarına odaklanmıyoruz. Evet, yağış miktarında bir azalma var, bunu net bir şekilde görebiliyoruz fakat asıl problem düzensiz yağışlardır.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Asıl sorun, yağış düzensizliğidir. Uzun süre kurak kalan bir iklim sonrası aniden meydana gelen yoğun yağışlar, suyun yüzeyde kalmasına neden olmakta, bu durum yeraltı su kaynaklarının ise sınırlı miktarda su almasına yol açmaktadır.