Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kardemir Çelik’in Yenilikçi Yatırımları ve Sektördeki Başarıları

    Kardemir Çelik, yenilikçi yatırımları ve sektördeki başarılarıyla dikkat çekiyor. Çelik üretiminde öncü adımlar atan Kardemir, sürdürülebilirlik ve teknoloji entegrasyonu ile rekabet gücünü artırıyor.

    Kardemir Çelik, yenilikçi yatırımları ve sektördeki başarılarıyla dikkat çekiyor. Çelik

    Kardemir Çelik’ten Yenilikçi Yatırımlar

    Mevcut çelikhane ve haddehane tesislerinde üretilen ürün çeşitliliğini artırmak ve üretim kapasitesini geliştirmek için önemli adımlar atmayı planladıklarını belirten Kardemir Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Bakırel, Denizli’de 3,60 MW büyüklüğünde iki farklı rüzgar enerjisi santrali (RES) hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Ayrıca, Bozyaka RES ve Güneş Enerjisi Santralleri’nden oluşan 9 MW büyüklüğündeki hibrit enerji santrali projelerinin de yer aldığını vurgulayan Bakırel, “Bu yatırımlar sayesinde üretimimizdeki elektrik ihtiyacını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılayarak sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmayı ve enerjide bağımsız hale gelmeyi amaçlıyoruz” dedi.

    Ege Bölgesi’nin Sanayi Gücü

    Denizli’de günde 2 ton kapasiteli küçük bir işletmeyle faaliyete başladıklarını ifade eden Bakırel, günümüzde İzmir Aliağa Çelik Üretim Tesisi’nde elektrikli ark ocağıyla hurdadan kütük demir üretimi gerçekleştiren çelikhane, filmaşin ve inşaat demiri üretim tesisi, İzmir Aliağa’da iki adet profil fabrikası ve Denizli’de profil fabrikalarının bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda hava ayrıştırma tesisi, karbon üretim tesisi, rüzgar ve güneş enerjisi santralleri ile yeşil enerjiyle son ürüne kadar üretim gerçekleştiren bir kuruluş olduklarını vurgulayan Bakırel, “Ege Bölgesi’nin 10’uncu büyük sanayi kuruluşuyuz. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında ise 110’uncu sıradayız. 110’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla Türkiye’nin en büyük 1000 firması sıralamasındaki yerimizi her geçen yıl daha da güçlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

    2023 Yılında Başarılarla Dolu Bir Dönem

    Demir, filmaşin, inşaat demiri ve kütük demir üretimlerinin 2023 yılında toplamda 1 milyon 401 bin tonu aştığını ifade eden Özlem Bakırel, toplam üretimlerinin Türkiye’nin ham çelik üretimi içindeki payının yaklaşık %4,2 civarında olduğunu kaydetti. 2023 yılı cirolarının 11,6 milyar TL olduğunu anımsatan Bakırel, “2024 yılının ilk 6 aylık döneminde ciromuz 8,9 milyar TL’ye, net karımız ise 780 milyon TL’yi aşmıştır. Bin 250’nin üzerinde çalışanımız ve üretim gücümüzle 2024 yılını geçmiş yıllarda olduğu gibi başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. İzmir Aliağa’daki çelikhanelerinin Türkiye’de alanında en yeni teknolojiye sahip üretim tesislerinden biri olduğunu belirten Bakırel, yılda 1 milyon 200 bin ton üretim kapasitesine sahip tesislerinde elektrikli ark ocağı ile hurdadan kütük demir üretimi gerçekleştirdiklerini anlattı. Filmaşin ve inşaat demiri üretim tesislerinin yıllık 600 bin ton/yıl üretim kapasitesine sahip olduğunu belirten Bakırel, “Türkiye’nin en uzun filmaşin ve inşaat demiri soğutma hatlarından birine sahip olan tesisimiz, üretimden paketlemeye tamamen otomasyon ile ilerliyor. Denizli ve İzmir profil demir üretim tesislerimizin toplam yıllık üretim kapasitesi 700 bin ton” şeklinde bilgi verdi.

    Halka Arz ve Gelecek Hedefleri

    2024 yılının ilk 6 ayında cirolarının 3,3 milyar TL’sinin yurt dışı satışlardan oluştuğunu bildiren Özlem Bakırel, 110’dan fazla ülkeye gerçekleştirdikleri ihracat ile Türk çeliğinin kalitesini dünyaya taşıdıklarını, yatırımlarıyla global arenadaki yerlerini daha da sağlamlaştırmayı hedeflediklerini kaydetti. SPK’nın onayına bağlı olarak halka arz için ilk adımı attıklarını söyleyen Bakırel, hedeflerinin halka arzla birlikte üretim kapasitelerini ve ürün çeşitliliğini artırarak başarılarını daha üst seviyelere taşımak olduğunu ifade etti. Bakırel, halka arzdan elde edecekleri fonu işletme sermayesinin güçlendirilmesi, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları ve üretim tesisi yatırımlarının finansmanında değerlendireceklerini belirtti.

    Sektördeki Zorluklar ve Stratejiler

    Türk çelik sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Özlem Bakırel, yüksek enerji ve hammadde maliyetleri, dış pazarlardaki aşırı rekabet ve korumacılık önlemlerinin sorun teşkil ettiğini belirtti. Bu sorunların üretim maliyetlerini artırdığını ve ihracatı zorlaştırdığını ifade eden Bakırel, dış piyasalarda ayakta durabilmek için pazar araştırmalarına ve stratejik planlamaya önem verdiklerini belirtti. Her ülkenin talep ettiği ürünlere göre esnek üretim yapabilmesinin, özel ürünler geliştirmenin ve bu ürünleri hedef pazarlara yönlendirmenin uzun vadede başarılı bir ihracat stratejisinin temel taşlarını oluşturduğunu vurgulayan Bakırel, “Bu şekilde, sadece mevcut ürünleri satma çabasından ziyade, pazarın ihtiyaçlarına uygun, yüksek katma değerli ürünler sunarak pazardaki varlığımızı güçlendirebiliriz” dedi.

    Uluslararası Rekabet ve İş Birlikleri

    Çin’in agresif ihracat tutumuna karşı AB ile ortak hareket etmenin Türkiye için avantaj sağlayacağını dile getiren Bakırel, AB’nin uyguladığı anti-damping vergileri ve kota uygulamalarının, ABD’nin önlemlerinin ve Çin’de iç piyasada yaşanan talep daralmasının Çinli üreticileri ihracata yönlendirirken, Türk demir çelik sektörünün rekabet gücünü azalttığını belirtti. Artan enerji ve işçilik maliyetleri ile SKDM’nin sektör için kritik başlıklar olarak öne çıktığını ifade eden Bakırel, “Sektörümüzün sürdürülebilirlik ve karbonsuz üretime yönelik yatırımlarını hızlandırması ve Avrupa Yeşil Mutabakat standartlarına uyumlu üretim yapması büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerji yatırımları ile enerjide bağımsız hale gelmek, katma değerli ürünlere odaklanmak ve yurtdışında iş birliklerimizi güçlendirmek, Türk çelik sektörünü global arenada daha da güçlendirecektir” şeklinde konuştu.