Sevilay ÇOBAN
Kadınların iş dünyasındaki varlığı, son yıllarda dikkat çeken girişimlerin ve ekosistemin büyümesi ile doğru orantılı bir gelişim göstermektedir. İş gücündeki kadın güçlenmesini desteklemek için 22 yıldır önemli bir misyon üstlenen Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Esra İçin Bezircioğlu, DÜNYA Gazetesi’ne verdiği röportajda geleceğe dair öngörülerini paylaştı. Bezircioğlu, finansmana erişimin önemine dikkat çekerken, 2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinin büyüme dinamiklerine değindi.
Türkiye’de kadın girişimci sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Dünyada gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
KAGİDER, 2002 yılında kurulduğunda Türkiye’de kadın girişimci oranı yalnızca %4 seviyesindeydi. TÜİK’in 2024’ün 3. Çeyrek İstatistikleri’ne göre, Türkiye’de 33,33 milyon kadın nüfusunun sadece 12,43 milyonunun iş gücüne katıldığını ve bunların yalnızca 198 bininin işveren veya girişimci olduğunu görmekteyiz. Ancak kendi hesabına çalışan kadınlarla birlikte bu oran %17,5’e ulaşmaktadır. Küresel Girişimcilik İzleme Raporu’na (Kasım 2023) göre, dünyada 42 aydan uzun süre hayatta kalan işletmelerin yalnızca üçte biri kadın girişimcilerden oluşmaktadır. Ayrıca, kadınların tek başına girişimci olma olasılığı erkeklerden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Dünya genelinde her altı kadından biri yakın gelecekte bir iş kurma niyetinde olduğunu belirtmektedir ve raporda kadınlarda en yüksek girişimcilik eğiliminin, düşük gelirli ülkelerde yaşayan kadınların yaklaşık %28’inin iş kurma niyeti ifade ettiği görülmektedir. Ancak Türkiye’deki oranlar dünya ortalamasının altında kalmaktadır. Kadın girişimciliğini artırmak için cesaretlendirici politikalar, destek programları ve finansman olanakları büyük bir öneme sahiptir.
2024 yılı kadın girişimciler açısından nasıl geçti? 2025 yılına ilişkin bu konuda beklentileriniz neler?
2024 yılı, kadın girişimciliği için daha fazla destek ve görünürlük kazandığımız bir yıl olmakla birlikte, birçok zorlukla da karşılaştığımız bir dönem olmuştur. Özellikle sermayeye ve krediye erişim açısından hem kadın girişimciler hem de birçok işveren için oldukça zor bir yıl geçirdik. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, KAGİDER olarak kadın girişimcilerin ekonomik ve toplumsal kalkınmadaki rolünün giderek daha fazla takdir edildiğine tanık olduk. Kadın girişimciler, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve yenilikçi iş modelleri ile ekonomiye değer katmaya devam etmiştir. KAGİDER olarak, eğitim ve mentorluk programlarımızla kadın girişimcileri desteklemeye kararlılıkla devam ediyoruz. 2025 yılı için beklentimiz oldukça yüksek; kadın girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri ile büyüyeceğine ve teknolojik yenilik, yeşil ekonomi gibi alanlarda liderlik edeceğine inanıyoruz.
Kadınların iş dünyasına daha az katılımı bize nasıl bir ekonomik tablo çıkartıyor?
Kadınların iş dünyasına daha az katılımı, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma açısından ciddi kayıplara yol açmaktadır. Kadınların potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi, iş gücü çeşitliliğini azaltmakta, inovasyon, verimlilik ve rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, düşük kadın istihdamı gelir eşitsizliğini derinleştirebilir ve yoksulluk oranlarını artırabilir. Kadınların iş gücüne katılımı, yalnızca bireysel refahı artırmakla kalmaz; aynı zamanda ekonomiye yeni bir dinamizm kazandırır. Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, ekonomik yapının daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlar. Kadınların iş gücüne tam ve eşit katılımı, yalnızca kadınların değil, toplumun tüm bireylerinin fayda sağlayacağı bir ekonomik tablo ortaya çıkaracaktır.
3 yılda 3 milyon kadına ulaşacağız
Kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırmak adına kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları nasıl bir sinerji oluşturmalı?
Kadın girişimcilerin finansmana erişimi, karşılaştıkları en büyük engellerden biridir. Bu engeli aşmak için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yapması gerekmektedir. Kamu, kadın girişimciler için finansman sağlama konusunda destekleyici politikalar geliştirebilirken, özel sektör bankalar ve yatırımcılar, kadın girişimcilere yönelik daha esnek ve erişilebilir kredi seçenekleri sunmalıdır. Sivil toplum kuruluşları ise eğitim ve mentorluk gibi destek hizmetleriyle kadın girişimcilerin potansiyelini ortaya çıkarmalıdır. Kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla düzenlediğimiz eğitim ve farkındalık programlarıyla onların bilgi ve becerilerini artırırken, ulusal ve uluslararası fon kaynaklarına erişim konusunda rehberlik sunuyoruz. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile imzaladığımız protokolle kadınlara finansal okuryazarlık eğitimleri vereceğiz. 3 yılda 3 milyon kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca, kamu ve özel sektör temsilcileriyle iş birliği yaparak kadın girişimcilerimize yönelik yenilikçi finansman modellerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz.
Kadın girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmalarına yönelik ne gibi adımlar atılmalı?
KAGİDER olarak, kadın girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerine destek olmak için çok yönlü bir yaklaşım benimsiyoruz. Eğitimlerimizle, sürdürülebilir kaynak yönetimi, enerji verimliliği ve karbon ayak izi gibi konularda bilgi sunmakta, yenilikçi çözümler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Ayrıca, çevre dostu teknolojilere yatırım ve sürdürülebilir finansman kaynaklarına erişim konusunda rehberlik sağlıyoruz. Kadın girişimcilerin liderlik yapacağı sürdürülebilir projelere yatırım yapmalarını kolaylaştırarak, global düzeyde en iyi uygulamalara ulaşmalarını destekliyoruz.
Yeşil enerji öne çıkıyor
Kadın girişimci adayları için fırsat olarak sayabileceğiniz yeni iş modelleri hakkında bilgi verir misiniz?
Kadın girişimciler için fırsatlar, dijitalleşme, yeşil ekonomi ve sağlık sektörü gibi alanlarda hızla artmaktadır. E-ticaret, dijital pazarlama ve mobil uygulamalar gibi dijital platformlar, kadın girişimciler için düşük maliyetli ve kolay erişilebilir iş modelleri sunmaktadır. Ayrıca, sürdürülebilir tarım, çevre dostu üretim ve yeşil enerji gibi sektörlerde de büyük fırsatlar bulunmaktadır. Kadın girişimciler, bu yeni iş modelleri ile işletmelerini büyütebilir ve geleceğin iş dünyasında güçlü bir yer edinebilirler.
Bölgesel çatışmalar negatif unsur
2025’te Türkiye ekonomisini neler bekliyor? Artılarımız ve eksilerimiz ne?
2025’te Türkiye ekonomisini bekleyen en önemli faktörler arasında, küresel ticaretin yeniden şekillenmesi, bölgesel istikrarsızlıklar ve teknolojik dönüşüm yer almaktadır. Türkiye, genç nüfusu ve güçlü sanayi altyapısıyla bu dönüşüme uyum sağlamak için avantajlı bir konumdadır. Ancak, dış politikadaki belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalar, büyümeyi sınırlayabilecek etkenler arasında yer almaktadır. Artılarımız, güçlü iş gücü, dijitalleşme ve inovasyon kapasitemizdir; eksilerimiz ise bölgesel çatışmalar ve ekonomik istikrarsızlıklardır. Bu süreçte Türkiye, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak, dışa bağımlılığı azaltarak ve yeni iş modellerini benimseyerek avantaj sağlayabilir.