NASA’nın Avrupa ve Kanada uzay ajansları ile işbirliği içinde geliştirilen James Webb Teleskobu, 25 Aralık 2021’de Fransız Guyanası Kourou’dan Ariane 5 roketiyle uzaya fırlatıldı. Bu olağanüstü proje sayesinde evren hakkında pek çok sır gün yüzüne çıkarıldı.
James Webb Teleskobu’nun Gelecekteki Projeleri
12 Temmuz 2022’de yayımlanan ilk tam renkli fotoğraflarının ve spektroskopik verilerin paylaşılmasının ardından, James Webb Teleskobu’nun 2025’teki projeleri sadece görüntü ve veri toplamayı değil, aynı zamanda çeşitli araştırma programlarına da odaklanmayı içeriyor.
- Karanlık madde araştırmaları
- Ötegezegen ve uydularının keşfi
- Galaksi yapısı inceleme çalışmaları
- Evrende su ve benzeri oluşumların incelenmesi
Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü tarafından açıklanan bilgilere göre, JWST operasyonlarının Temmuz 2024 ila Haziran 2025 döneminde, toplamda 5.500 saat sürecek 253 farklı araştırma programında teleskop yer alacak.
Yapay Zeka ile Ötegezegenlerin İncelenmesi
Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı tarafından sunulan araştırmada, JWST’nin verileri kullanılarak yapay zeka ve makine öğrenme teknolojisi ile ötegezegenlerin oluşum ve yaşam süreçleri kaydedilecek. Bu yöntem sayesinde ötegezegen oluşumları doğası fiziksel gözlem gerektirmeden araştırılabilecek.
Su Varlığının Araştırılması
Michigan Üniversitesi tarafından önerilen araştırma tasarısı, JWST’nin keşfettiği “GJ 486 b” gezegenindeki su buharının incelenmesini amaçlıyor. Gezegenin su kaynağının atmosferinden mi geldiği araştırılacak ve başarılı olunması durumunda kayalık bir ötegezegende ilk kez ikincil bir atmosfer tespit edilmiş olacak.
NASA Jet İtki Laboratuvarı tarafından yürütülecek çalışmada ise “TOI-4336.01” gezegeninin sıvı su okyanusu olma ihtimali incelenecek. Su varlığı H2O, CH4, NH3, CO2, CO gibi miktarlar ile bulut basıncı analiz edilerek belirlenecek.
Galaksi ve Karanlık Madde Araştırmaları
Florida Üniversitesi tarafından sunulan projede, “J1426.5+3508” Galaksi topluluğundaki yoğun alanların incelenmesi ile galaksilerdeki yıldız üretiminin azalması araştırılacak ve yıldız üretimindeki azalmada bir zaman ölçeği oluşturulması hedefleniyor.
Slovenya’daki Ljubljana Üniversitesi tarafından önerilen çalışmada, bir galaksi topluluğun birleşmesi sırasında oluşan ışık kırılmasının incelenmesi ile karanlık maddenin yapısı ve doğası analiz edilebilecek. Bu gözlem, “Bullet Cluster” gibi iki galaksi kütlesinin birleştiği bölgelerde gerçekleştirilecek.