Isparta’da gerçekleştirilen bir etkinlikte üreticilerle bir araya gelen Ahmet Gümen, hayvancılık ve su yönetimi alanında 1 Ocak itibarıyla planlama bölgelerinin oluşturulduğunu bildirdi. Bitkisel üretimde ise 1 Eylül itibarıyla 13 ürün ile yem bitkileri dahil olmak üzere kapsamlı bir planlamaya geçildiğini ifade etti. Bu planlamanın temelinde, gıda arz güvenliğindeki hızlı ve sürekli değişimlerin yattığını vurgulayan Gümen, “Pandemi süreci, son dönemde yaşanan savaşlar ve iklim değişikliği, kendini oldukça sert bir şekilde hissettiriyor. Bir yanda kuraklık yaşanırken, diğer yanda aynı gün içerisinde taşkın ve sel felaketleriyle karşılaşabiliyoruz. İklim değişikliği, artık hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda.”
Su Yönetiminin Hayati Önemi
Tarım ve hayvancılık üretiminde suyun merkezi bir rol oynadığını belirten Gümen, “Su kısıtına göre planlama yaptık ve bu nedenle her ilde düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz toplantılarda ana gündem maddemiz su konusu oluyor. Muhtarlar ve yerel yöneticiler, bölgelerinde gölet, su kanalı veya baraj yapılmasını talep ediyor çünkü su, artık hayati bir öneme sahip. Biz de bu çerçevede planlamamızı yaparak su kısıtı olan yerlerde ekilecek ürünleri belirleyip bu ürünlere ekstra destek sağladık” dedi.
Sözleşmeli Üretimin Önemi
Sözleşmeli üretimin önemine dikkat çeken Gümen, bu yıl tarım alanında özellikle domates ve biber gibi ürünlerde sıkıntılar yaşandığını dile getirdi. Ayrıca, süt üretiminde de benzer sorunların ortaya çıktığını belirtti. Gümen, “Sözleşmeli üretim yapanların arkasında devlet olarak duruyoruz. Sözleşmeli üretim, gıda güvenliğimizin ve üretim planlamamızın vazgeçilmez bir parçasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.