Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İşgücü Piyasasındaki Dengesizlikler ve Çözüm Önerileri

    İşgücü piyasasındaki dengesizlikleri inceleyerek, işsizlik, nitelik uyumsuzluğu ve istihdam sorunlarının çözüm önerilerini sunuyoruz. Ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için etkili stratejiler keşfedin.

    İşgücü piyasasındaki dengesizlikleri inceleyerek, işsizlik, nitelik uyumsuzluğu ve istihdam sorunlarının

    Türkiye’de iş arayan binlerce insan varken, birçok sektör nitelikli eleman arayışı içinde. Özellikle imalat sektörleri başta olmak üzere, tekstil-konfeksiyon, makine, turizm ve inşaat gibi emek yoğun alanlarda kalifiye ve ara eleman açığı %40’ları aşmış durumda. Uzun yıllardır süregelen ‘yetişmiş eleman’ sıkıntısına, EYT düzenlemesi ve düşük görülen maaşlar da eklenince, birçok sektörde çalışan bulmak ciddi bir sorun haline geldi.

    Örneğin, 1.2 milyon kişinin istihdam edildiği turizm sektöründe, bu sayının en az %30 fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Göç Raporu: Bütünleşik Bir Göç Politikası’nın Yol Haritası”na göre, Türkiye’deki işverenlerin %75’i yerli işgücü bulma zorluğu yaşıyor ve göçmen iş gücünden faydalanmak istiyor. Global pazardaki durgunluk da birçok sektörün, işler açıldığında üretimde çalışacak işçi bulamama endişesini artırıyor.

    Firmaların büyük bir kısmı, önümüzdeki 6 ay içinde istihdamını artırmayı planlıyor ancak aradığı nitelikte iş gücünü bulmakta sıkıntı yaşıyor. Aradığı ‘nitelikli’ elemanı Türkiye’de bulamayan işverenler, uzun zamandır ‘ithal işçi’ taleplerini dile getiriyor. Bazı iş kollarında kendi çözümünü bulan işverenler, getirdiği yabancı işçiler için ev bile kiralıyor. Genel talep ise devlet kanalıyla planlı bir ‘yabancı işçi’ politikası oluşturulması yönünde.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenlerin taleplerine kulak vermiş durumda. Bakan Vedat Işıkhan, küresel işgücü hareketliliğine uyum sağlamak amacıyla yabancı çalışanlara yönelik politika değişikliği gerçekleştireceklerini belirtti. Işıkhan, ihtiyaç duyulan nitelikte iş gücünün ülkeye çekilmesi, göçmen işçilerin sosyal haklarının korunması, entegrasyon süreçlerinin geliştirilmesi ve istihdam verimliliğinin artırılması gibi konuların devletlerin öncelikleri arasında olduğunu ifade etti.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ‘dar tanımlı’ işsizlik oranı %8.7 iken, ‘geniş tanımlı’ işsizlikle birlikte bu oran %26.5’e çıkıyor. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise %16.8 olarak kaydediliyor. Resmi verilere göre, 15 yaş ve üzeri kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı III. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 20 bin kişi azalarak 3 milyon 106 bin kişi olurken, işverenin yalnızca ara eleman talebinin ise 150 binleri aştığı görülüyor.

    TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv: EYT ile iş yaşamından çıkışlar arttı, maliyeti ağır oldu

    Ülkemizin ve sanayicilerimizin karşılaştığı sorunlardan biri de kayıt dışı istihdam. Sığınmacı olarak nitelendirilen kişilerin %90’ı denetimsizlikten kayıt dışı çalışıyor, bu da önemli bir sorun teşkil ediyor. Son bir yılda hazır giyim sektöründe işten çıkarılan kişilerin resmi rakamı 250 binin üzerinde. Ancak kayıtlı sektörler çalışacak eleman bulmakta zorlanıyor. EYT ile başlayan süreçte, emekli olan tecrübeli çalışanlarımızın erkeklerde %40’ı, kadınlarda ise %70’i sektörden ayrıldı.

    Öncelikle kadınları iş gücüne çekmek için her mahalleye yeterince kreş açılması gerektiği düşünülüyor. Kadınlar, verimlilik ve sadakat açısından sosyal kalkınmanın temel direğidir. Ayrıca meslek liselerinin cazip hale getirilmesi ve pandemi öncesi TRİSAD’ın uyguladığı Denetim Serbestlik Kursları’nın yaygınlaştırılması, milyonlarca hükümlünün meslek ve iş sahibi olmasını sağlamak adına önemlidir.

    ASO Başkanı Seyit Ardıç: Önce ülke içindeki potansiyel değerlendirilmeli

    Göçmen işçi politikalarının uygulanması, ülkenin ekonomik ve sosyal dengeleri açısından titizlikle ele alınması gereken bir konudur. Öncelikli hedef, ülke içinde var olan iş gücünün etkin bir şekilde değerlendirilmesidir. Mevcut sosyal yardım politikalarının güçlendirilmesi ve iş gücü piyasasındaki kayıtlı işsizlere yönelik kapsamlı istihdam programları oluşturulması, yerli iş gücünün ekonomiye kazandırılabilmesi için gereklidir.

    Göçmen işçilerin yoğun bir şekilde istihdam edilmesi, yerel iş gücü için haksız rekabet ortamı yaratabilir ve sosyal huzursuzluklara sebep olabilir. Ülkemizde, nitelikli veya niteliksiz iş gücüne ihtiyaç duyulan sektörlerdeki açıklar, öncelikle işsiz vatandaşlara eğitim ve beceri kazandırılarak kapatılmalıdır. Kendi vatandaşlarımızın iş gücü piyasasında aktif bir şekilde yer alması, ekonomik kalkınmayı hızlandırmanın yanı sıra sosyal dayanışmayı da güçlendirecektir.

    MOSFED Başkanı Ahmet Güleç: Yabancı işçi düzensiz göç ile karıştırılmamalı

    Türkiye’ye dünyanın farklı yerlerinden iş gücü çekmek, doğru bir yaklaşım olsa da bunun analizinin ve planlamasının iyi yapılması gerekmektedir. Yabancı işçi konusu düzensiz göç ile karıştırılmamalıdır. Düzensiz göç politikası, yerli işçiyi ve toplumu mağdur edebilir. Yabancı işçi getirmenin belirli kriterleri olmalı ve gerekirse o ülkeye gidip belirli bir süre eğitim verilmelidir.

    Bu süreç, firmaların değil, devletin gözetim ve denetiminde olmalıdır. Şu anda mobilya sektörü olarak eleman açığımız bulunmakta fakat işler durgun olduğu için bu durum çok etkili olmuyor. Ancak 6 ay sonra işler açıldığında asıl sorunlar başlayacak.

    İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı: İthal işçi otoritenin kontrolü altında olmalı

    Şu anda vasıflı ve vasıfsız ara eleman bulmakta zorlanıyoruz. Önceden teknik eleman derken, şimdi vasıfsız eleman bulmakta bile ciddi sorunlar yaşıyoruz. Beyaz yaka, masa başı pozisyonlar için başvuru alırken sorun yok ancak üretim alanındaki açıklar oldukça büyük. Gençlerimizi üretim alanında çalışmaya teşvik etmemiz gerekiyor ve bu noktada sonuç alamıyoruz. Bu sebeple, yurt dışından vasıflı ve vasıfsız iş gücünün otoritenin kontrolü altında getirilmesine sıcak bakıyoruz.

    Şu an sektörümüzde işler var, sipariş mevcut ancak hatlarımız tam vardiya çalışamıyor çünkü yeterli insan kaynağımız yok.

    İst. Mob.Kağ. Orman Ür. İB Başkanı Erkan Özkan: Devlet ile işbirliğine hazırız

    Mobilya sektöründe nitelikli eleman sorunu giderek büyümektedir. Kalifiye elemanların yetiştirilmesi, mesleki eğitimlerle doğrudan bağlantılıdır. Meslek liselerinin teşvik edilmesi ve gençlerin gerek lisans gerekse ön lisans programlarına yönlendirilmesi gerekmektedir. Nitelikli eleman bulma konusundaki sıkıntılar, sektördeki verimliliği doğrudan etkilemektedir. Bu sorunun çözümü için kapsamlı bir eylem planı ve iş birlikleri hayati önem taşımaktadır.

    DEİK Başkanı Nail Olpak: Yabancı işçi konusunda devlet gözünü kapatmamalı

    Yabancı işçi konusunda devletin bir politika oluşturması gerekmektedir. Devlet, bu konuda gözünü kapatmamalıdır. Anadolu’da bir ilçede 350 kişinin çalıştığı bir serada 35 Nijeryalı çalışıyorsa, yabancı işçi konusunu göz ardı ederek çözmek mümkün değildir. Devletin bunu kayıt ve kontrol altına alması ve kayıt dışılığı önleyerek vergilendirmesi gerekmektedir.

    MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı: Envanter çalışmasının çok net çıkarılması lazım

    Sektörlerin eleman açığı ve yabancı işçi konusunda kapsamlı bir envanter çalışmasının çıkarılması gerekmektedir. Hangi iş kollarında ve hangi tür eleman açığı olduğu tespit edilmeli ve bunlar duyurulmalıdır. Eğer bu sağlanamıyorsa, yurt dışına düzenli iş gücü temini konusunda çağrıya çıkılmalıdır. Sanayinin talepleri oldukça net. Göç, akarsu gibidir; iyi yönetilirse verim sağlar, kötü yönetilirse yıkar ve çeker. İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda bir çalışma yaptığını biliyoruz, sonuçlarını bekliyoruz.

    İKMİB Başkanı Adil Pelister: Önce beyaz yakalıya sahip çıkmalıyız

    Göçmen işçi konusu, özellikle emek yoğun sektörlerde düşük ücretle ve kayıt dışı çalışmayı artırarak, hem ücret adaleti hem de devletin vergi kaybı açısından sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Kayıt dışılıktan kaynaklı haksız rekabet olmaması için devletin denetimi ve kontrolü artırılmalıdır. Kimya sektörü, araştırma geliştirme, üretim, çevre sağlığı ve güvenliği gibi alanlarda yüksek nitelikli iş gücüne ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, yüksek beceriye sahip nitelikli iş gücünün sektörde çalışması önemlidir. Öncelikle yurt dışına giden mühendis gibi nitelikli beyaz yaka kayıplarını önlemeliyiz.

    İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu: İstihdamı ithal işçiyle çözebiliriz

    Metal sektörü ağır iş kollarından biri olduğu için, gençlerimizin bu alanda çalışma isteği giderek azalıyor ve dolayısıyla işçi bulmakta zorluk yaşıyoruz. İthal işçi istihdamının bu problemi çözebileceği yönünde düşüncelerimiz var. Ağır sanayi olduğu için özellikle döküm, metal şekillendirme ve metal pres gibi sektörlerde iş gücünü sağlamak zorundayız. Bakanlık da bu durumu öngörüyor; deneme aşamasında göreceğiz.

    ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler: İhtiyacımız daha teknik personel

    Biz daha çok teknoloji yoğun bir sektörüz ve ihtiyacımız olan daha kalifiye, daha teknik personel. Bu nedenle önceliğimiz işçi maliyetleri değil, enerji maliyetleridir. Şu an ana konularımız kur politikası ve yatırım teşvikleri gibi konulardır. Çelik sektörümüz, iş güvenliğinin ön planda olduğu bir alandır; maliyet yerine dil sorununun olmamasını istemiyoruz.