Hayati ARIGAN’ın Açıklamaları

Yeni hazırlanan yapı denetim kanununu eleştiren eski Bakan Erdoğan Bayraktar, müteahhitlerin haraç vermek zorunda bırakıldığını savundu. Anadolu Yakasında düzenlenen İnşaat Zirvesi ve Fuarı’nda konuşan Bayraktar, sektördeki mevcut sorunlara dikkat çekti.

Bayraktar, “23 yaşında müteahhitlik şirketi kurdum. 18 yıl boyunca devlette görev yaptım. Ülkemizin en büyük sorunu ekonomi değil, Güneydoğu meselesidir. Bu konuyu başka yerlere çekmeye çalışmasınlar. İkinci büyük problem ahlak erozyonu, üçüncü ise kentsel dönüşüm. 11 vilayetimizde 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Ortada bir durum yok, ekonomimiz de yüzde 1.5 küçüldü.” dedi.

Depremde hasar görmemesi gereken binaların güvenliğinden inşaat mühendisleri ve müteahhitlerin sorumlu olduğunu vurgulayan Bayraktar, kentsel dönüşüm süreçlerine örnek olarak Fikirtepe’yi göstererek, bu bölgenin Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerine olumsuz etki yaptığını söyledi. Kentsel dönüşümün, insanların hayatlarını kurtarmaya yönelik bir adım olması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, “Eğer bugün yılda 80-100 milyar dolar açık veriyorsak ve bunun büyük bir kısmı enerji harcamalarından kaynaklanıyorsa, binalarda kullanılan enerjinin de büyük bir payı varsa, elbette planlarımızı daha iyi hale getirmeliyiz.” şeklinde konuştu.

Belediye başkanlarına büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Bayraktar, “Siyaset yapın ama asla politize olmayın. Belediye başkanları kentsel dönüşümde lütfen siyasetle uğraşmasınlar.” dedi.

Yanlış Kentsel Dönüşümün Etkileri

AYİDER Başkanı Hakan Şişik, yanlış uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin şehirlerin iklimini bile değiştirdiğini belirtti. Şişik, “Şu anda hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından plan değişiklikleri konusunda yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Yapı denetim kanununda bizleri oldukça zor durumda bırakan maddeler var. Çıkmalarla ilgili yasaklar, proje geliştirme süreçlerimizi ciddi şekilde engelliyor.” ifadelerine yer verdi.

Kentsel dönüşümün, yeşil alanların bulunduğu bölgelerin yenilenmesi anlamına geldiğini belirten Şişik, “Fikirtepe, kentsel dönüşümün kötü bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar çok katlı yüksek binalar inşa edildiğinde, sadece insan yoğunluğu artmıyor; aynı zamanda iklim değişikliğine de neden oluyor.” şeklinde konuştu.