Howden, İstanbul’da ikinci ve Türkiye genelinde yedinci ofisini açtı
İngiltere merkezli sigorta brokeri Howden, Türkiye’deki büyüme stratejisi doğrultusunda önemli bir adım atarak İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) yeni ofisini hizmete sundu. Bu yeni ofis, şirketin bölgesel faaliyetlerini güçlendirmeye ve Türkiye ile çevresindeki ülkelerde sigorta çözümlerini daha etkin hale getirmeye yönelik büyük bir yatırım olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin bölgesel cazibe merkezi olarak önemi
İFM ofisinin açılışıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, Türkiye’nin istikrarlı ekonomik yapısı ve stratejik konumunun, bölgesel merkez olma yolunda büyük fırsatlar sunduğunu vurguladı. Yılmaz, “Türkiye, sadece kendi ekonomisiyle değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel yatırım ortamıyla da dikkat çekiyor. Bu bağlamda, İstanbul Finans Merkezi’nin, bölge ülkelerine yüksek kalitede sigorta hizmetleri sunmak ve bölgesel bir merkez haline gelmek adına büyük bir avantaj sağladığını düşünüyoruz. Bu merkez aracılığıyla, Orta Asya’dan Balkanlar’a, Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar geniş bir coğrafyada faaliyet göstermek istiyoruz” dedi.
İstanbul Finans Merkezi’nin bölge ülkelerine katkısı ve vizyon
Yılmaz, ayrıca, İstanbul Finans Merkezi’nin bölgeye yeni yatırımlar ve yetenekler çekmede önemli bir araç olduğunu belirtti. “Uluslararası şirketler ve uzmanlar, İFM sayesinde bölgeye daha kolay ulaşabiliyor ve burada faaliyet gösterebiliyor. Bu da bölgenin finansal, ekonomik ve teknolojik gelişimine büyük katkılar sağlıyor” ifadelerini kullandı. Yılmaz, bölge ülkelerinin, Türkiye’nin merkezli olarak bölgesel finans ve sigorta hizmetleri alabileceğini dile getirerek, bu gelişmelerin uzun vadede bölge ekonomisine pozitif yansıyacağını sözlerine ekledi.
Howden Avrupa CEO’su Luigi Sturani’den bölgesel büyüme ve strateji açıklamaları
Howden Avrupa CEO’su Luigi Sturani, Türkiye’deki yeni ofis ve yatırımların, şirketin bölgesel hedefleriyle uyumlu olduğunu ve bu vizyon doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. “Türkiye, bizim için sadece bir pazar değil, aynı zamanda bölgesel bir merkez olma yolunda büyük bir potansiyele sahip. Bu nedenle, yatırımlarımızı artırarak, bölgedeki operasyonlarımızı genişletmeye devam edeceğiz” dedi.
Sturani, Türkiye’nin coğrafi konumu ve ekonomik dinamizminin, bölgesel operasyonlar açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. “İstanbul Finans Merkezi ve diğer projeler, uluslararası yetenekleri ve yeni girişimleri ülkemize çekmek için önemli altyapılar sağlıyor. Bu merkezler, bölgedeki ülkeler arasında köprü görevi görerek, ekonomik ve finansal entegrasyonu güçlendirecek” diye ekledi.
Uzun vadeli bakış ve ekonomik göstergeler
Türkiye’ye her zaman uzun vadeli yatırım perspektifiyle yaklaştıklarını belirten Luigi Sturani, kısa vadeli ekonomik göstergelerin, özellikle enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların, yatırım kararlarını etkilemediğini vurguladı. “Bizim önceliğimiz, şirketlerimizin sürdürülebilir ve sağlıklı büyümesi. Dolayısıyla, kısa vadeli gelişmeler yerine, uzun vadeli vizyon ve kalite odaklı çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Sturani, ayrıca, şirketlerin finansal sağlamlığı ve büyüme potansiyeline dikkat çekerek, “Şirketlerimizin finansal sağlığı, bizim en önemli önceliğimiz. Enflasyon veya döviz kurlarındaki hareketler, bizim için ikinci planda kalıyor. Büyümeye ve sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz” dedi.