Gelişen Finansal Ortamda Faktoring Sektörünün Yeri ve Önemi

Finansal ortamda yaşanan son gelişmeler ve makroekonomik dinamikler, işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamada yeni yaklaşımların ve alternatif finansman araçlarının önemini artırmıştır. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Faktoring Sektör Başkanı Nurcan Taşdelenler, 2023 ve 2024 yıllarındaki ekonomik dengelenme sürecinin, geleneksel bankacılık ürünlerinin maliyetlerini yükselttiğine dikkat çekerek, bu durumun işletmeleri daha çeşitli ve yenilikçi finansman çözümleri aramaya yönelttiğini vurguladı.

Türkiye’de sektörün gelişiminde özellikle tedarik zinciri finansmanı ve ihraç faktoringi gibi alanlara olan ilginin artmasıyla birlikte, dijital teknolojilerin entegrasyonu büyük bir ivme kazandı. Merkezi Fatura Kaydı Sistemi (MFKS), FKBulut Ortak Veri Merkezi gibi altyapılar sayesinde kayıt dışılığı azaltmak ve işlemleri daha şeffaf hale getirmek mümkün olmaktadır. Bu gelişmeler, sektördeki güven ve verimliliği artırmakta önemli rol oynamaktadır.

2024 ve Sonrası İçin Sektörün Büyüme ve Gelişim Vizyonu

Nurcan Taşdelenler, alternatif finansman araçlarına olan farkındalığın pandemi sonrası hızla arttığını ve bu durumun finansal kapsayıcılığı olumlu şekilde etkilediğini belirtti. 2024 yılında factoring işlemlerinin %51 oranında artışla 1,2 trilyon TL seviyesine yükseldiğine işaret eden Taşdelenler, sektörün toplam aktif büyüklüğünün 2023’e kıyasla %48 artışla 316 milyar TL’ye ulaştığını ve alacakların ise %46 artışla 288 milyar TL olduğunu paylaştı.

2025’in ilk çeyreğinde, sıkı para politikalarının devam etmesi nedeniyle nakit yönetimi ve enflasyonla mücadele ön planda olacak. Ayrıca, bu yılın tamamında sektörün enflasyon oranını aşan bir büyüme göstereceği öngörülmekte ve yurt dışı işlemlere olan ilginin artması beklenmektedir. Yeni ürün geliştirme ve sürdürülebilirlik temelli çözümler ise sektörün öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır.

Gelişmiş Risk Analizleri ve Dijitalleşme Stratejileri

Faktoring işlemlerinin özellikle toptan ve perakende ticaret, inşaat, tekstil ve otomotiv gibi sektörlerde yoğunlaştığını kaydeden Nurcan Taşdelenler, dijital kanalların kullanımının hızla arttığını belirtti. Ayrıca, küresel gelişmelerin, özellikle ABD-Çin ticaret savaşlarının, tedarik zinciri çeşitlendirmesini zorunlu kıldığını ve Türkiye gibi stratejik konuma sahip ülkelerin avantajını artırdığını vurguladı. Bu bağlamda, uluslararası faktoring talebinin de artması beklenmektedir.

Türkiye’de dijitalleşmenin artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline geldiğini ifade eden Taşdelenler, 2015 yılından itibaren sektörün öncüsü olmayı başaran Merkezi Fatura Kaydı Sistemi (MFKS) çalışmalarının sürdüğünü belirtti. 2025 hedefleri doğrultusunda, MFKS’nin ekosisteminin daha genişletilerek, yeni entegrasyonlarla güçlendirilmesi ve daha güvenli, kapsayıcı bir yapıya kavuşturulmasının öncelikli olduğunu söyledi. Bu altyapı sayesinde, toplanan geniş veri havuzunun daha etkin kullanılması ve gelişmiş risk analiz modellerinin entegre edilmesi planlanmaktadır. Böylece, finans sektörünün riskleri daha doğru tahmin edebilen akıllı ve dinamik bir altyapı oluşturulacaktır.

ESG ve Sürdürülebilirlik Yaklaşımlarıyla Sektörün Geleceği

Faktoring sektöründe Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) performansının artık temel bir kriter haline geldiğini belirten Nurcan Taşdelenler, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinin sektörün temel odak noktalarından biri olduğunu vurguladı. Yeşil finansman ürünleri, kadın girişimcilerin desteklenmesi ve şirketlerde kadın çalışan ve yöneticilerin oranının artırılması önümüzdeki dönemde öncelikli konular arasında yer alacaktır.

2020 yılında hayata geçirilen FKBulut Ortak Veri Merkezi, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm hedefleri doğrultusunda, enerji verimliliğini artırarak kâğıt tüketimini azaltmakta ve çevre dostu bir bilişim altyapısı oluşturmaktadır. Bu projeler, sektörün sosyal sürdürülebilirliğine katkı sağlayarak, hem ekonomik hem de çevresel açıdan daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemektedir.