Ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları, kiralık konut piyasasında ciddi bir daralmaya yol açarak, hem kiracıları hem de mülk sahiplerini olumsuz etkiliyor. Hukuki süreçlerin uzunluğu ve artan mali riskler, ev sahiplerini konutlarını satışa çıkarmaya yöneltiyor. Özellikle kira artışlarıyla ilgili yaşanan ihtilaflar, mülk sahiplerinin zorda kalmasına neden oluyor.
Ev sahipleri, mevcut kiracıyı tahliye etmek istediklerinde, dava süreçlerinin ortalama 1,5 ila 2 yıl arasında sürdüğünü ve çoğu zaman mahkeme kararlarının kiracılar lehine verildiğini belirtiyor. Bu durum, mülk sahiplerinin kiraya verme motivasyonunu ciddi şekilde azaltırken, kiralık konut arzının düşmesine sebep oluyor.
Türkiye Gazetesi’nde yer alan haberlere göre, gayrimenkul piyasasında gözlemlenen bu olumsuz eğilim, özellikle büyük şehirlerde kiralık ev bulmayı daha da zorlaştırıyor. Kiralık konut sayısının azalması, kiracıların yaşam standartlarını doğrudan etkileyen bir sorun haline geliyor.
Uzmanlar, bu sorunun çözümü için daha hızlı işleyen, hem kiracıları hem de ev sahiplerini koruyan dengeli bir yasal çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Bu tür bir yasal düzenlemenin, kiralık konut piyasasında daha sağlıklı bir denge sağlanmasına yardımcı olacağı öngörülüyor.