Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Enerji Dönüşümünün Etkileri ve Emtia Piyasalarındaki Dalgalanmalar

    Enerji dönüşümünün emtia piyasalarındaki dalgalanmalar üzerindeki etkilerini keşfedin. Yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı, fiyat değişimleri ve piyasa dinamikleri hakkında derinlemesine bilgiler edinin.

    Enerji dönüşümünün emtia piyasalarındaki dalgalanmalar üzerindeki etkilerini keşfedin. Yenilenebilir enerji

    Başak Nur GÖKÇAM

    Enerji, endüstriyel girdi ve gıda olmak üzere üç ana bileşenden oluşan emtialar, doğal kaynakları temsil eden üretim faktörleridir. Bu yapı, ekonomideki döngünün ilk adımını oluşturur. Küresel ekonomideki gidişatı izlemek için öncü gösterge rolü üstlenen emtia fiyatları, enerji dönüşümü sürecinde ekonomik, jeopolitik ve iklim şokları ile karşı karşıya kalmıştır. Yapılan araştırmalar ve analizler, 1990’lı yıllardan bu yana enerji dönüşümünün yol açtığı sorunların fosil yakıt fiyatlarında belirgin kırılmalara neden olduğunu göstermektedir.

    1990’lı yıllarda başlayan ve 30 yılı aşkın bir süre boyunca devam eden fosil yakıtların yükseliş trendi, 2013 yılında sona ermiştir. 2015 yılından itibaren ise fosil yakıt fiyatlarında yeni ve farklı bir yapıda dalgalanma gözlemlenmiştir. İstanbul Okan Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aynur Pala ile IoD Doğal Kaynaklar Grubu Danışmanı Ayşe Kaşıkçı, enerji dönüşümü çerçevesinde karbonsuzlaşan enerji sistemindeki emtiaların artan öneminin yanı sıra fiyat oynaklığı, tedarik güvenliği ve jeopolitik gelişmelerin, sistemlerin kurgulanmasında daha kritik hale geldiğine dikkat çekmektedir.

    İklim Krizinin Faturası İki Katına Çıktı

    Ağırlaşan iklim krizi, 2010-2020 döneminde bir önceki on yıla göre 1.5 trilyon dolardan 3 trilyon dolara, yani iki katına ulaşan ekonomik kayıplara yol açmıştır. Doç. Dr. Aynur Pala, “Bu kaybı 340 binden 410 bine çıkarak %20 artan insani kayıp verilerinde net bir şekilde görüyoruz. 2010’larda sürdürülebilirlik, karbon azaltımı ve yenilenebilir enerjiye küresel geçiş vurgusunun etkisi altında fosil yakıt fiyatları, artık yeni en yüksek seviyelere ulaşamamış, nihayetinde 2013 yılında uzun vadeli yukarı yönlü trendin sona erdiği görülmüştür” demektedir. Söz konusu kırılmanın ardından, 2015 Paris Anlaşması’ndan bu yana enerji fiyatlarında yeni fakat daha zayıf bir eğimle hafif yukarı hareket çabası gözlemlenmiştir.

    Aynur Pala, “Pandeminin ekonomik etkileri, Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin jeopolitik sorunlarının enerji fiyatları üzerinde orta vadeli dalgalanmaları şekillendirdiği dikkat çekmektedir. Sonuç olarak, enerji fiyatları üzerinde ekonomik ve jeopolitik şokların ana trend içinde orta vadeli dalgalanmaları; iklim şoklarının ise uzun vadeli seyrini belirlemeye devam edeceği düşünülebilir” diye eklemektedir.

    Petrol Fiyatlarında Gerileme Bekleniyor

    Dünya Bankası’nın hazırladığı rapora göre, Brent ham petrol fiyatının 2024 yılı sonuna kadar ortalama 8 dolar/varil olmasının beklendiği vurgulanmaktadır. IoD Doğal Kaynaklar Grubu Danışmanı Ayşe Kaşıkçı, “2025’te 73 dolar/varil ve 2026’da 72 dolar/varil seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Dolayısıyla, 2022’deki en yüksek seviyesinden itibaren yıllık ortalama petrol fiyatlarının 2026’ya kadar dört yıl üst üste düşerek 2021 seviyelerinin hemen üzerinde sabitlenmesi öngörülmektedir. Orta Doğu’da artan çatışma olasılığı, enerji fiyatları için kısa vadede önemli bir yukarı yönlü risk oluştururken, diğer emtialar için de potansiyel domino etkileri söz konusudur” şeklinde açıklamalarda bulunmaktadır.

    Temiz Enerji Talebi Fosili Yavaşlatacak

    Küresel enerji davranışları açısından bakıldığında; küresel petrol talebinin Covid kaynaklı düşüşün ardından 2021’de toparlanma göstermiş olmasına rağmen, alternatif yakıtlardan kaynaklanan zorluklar ve ulaşım sektörünün değişen dinamikleri nedeniyle uzun vadeli görünümünün belirsiz olduğunu ifade eden Ayşe Kaşıkçı, “Ulaşım için petrol kullanımının 2026’da düşüşe geçmesi öngörülürken; petrolün plastiklerde ve diğer kimyasallarda önemli bir bileşen olarak rolünün, küresel tüketimi yönlendirmeye devam edebileceği ve zirve talebin 2028’den sonra gerçekleşebileceği öngörülmektedir. Mevcut politikalara göre, temiz enerji teknolojilerine geçişin hızlanmasıyla birlikte dünya petrol talebindeki büyümenin önümüzdeki yıllarda belirgin şekilde yavaşlaması ve on yılın sonuna doğru yaklaşık 106 mb/d seviyesinde sabitlenmesi beklenmektedir” açıklamalarında bulunmaktadır.

    Alternatif Araç Arayışı Gündemde

    Enerji piyasasında ticaret ve yatırım yapanlar için 2013 kırılımına risk/getiri analizi perspektifinden bakmanın yol gösterici olacağına dikkat çeken Doç. Dr. Aynur Pala, “Enerji emtia fiyatlarının yıllık ortalama getirisinin kırılma öncesine göre üçte birine gerilediği, risk (oynaklık) değerinin ise yaklaşık üçte bir oranında arttığı görülmektedir. Bu bağlamda bir varlığın 1 birimlik getirisi başına düşen risk düzeyini gösteren değişim katsayısı, enerji emtiaları için kırılma öncesinde 2.6, kırılma sonrasında ise 11.3 olarak hesaplanmıştır. Bu ciddi artışın, enerji (fosil yakıt) ticaretini ve yatırımını yapanlar için alternatif araç arayışını gündeme getirdiğini anlayabiliyoruz” yorumunu yapmaktadır.

    Yeşil Enerjideki Artış Yerel Dinamiklere ‘Bağımlı’ Yapabilir

    Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanmasının, enerji fiyatları üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceğini vurgulayan IoD Doğal Kaynaklar Grubu Danışmanı Ayşe Kaşıkçı, “Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisinin artan payı, enerji fiyatlarını daha yerel ve bölgesel dinamiklere bağımlı hale getirebilir. Enerji dönüşümü çerçevesinde karbonsuzlaşan bir enerji sisteminde emtiaların artan önemi ile birlikte fiyat oynaklığı, tedarik güvenliği ve jeopolitik gelişmeler, sistemlerin kurgulanmasında daha da önemli hale gelmektedir” ifadelerini kullanmıştır.