Başak Nur GÖKÇAM
Bilimsel araştırmalara dayanan verilere göre, Dünya’nın oluşumu yaklaşık 4.6 milyar yıl öncesine dayanıyor. Bu uzun zaman diliminde, gezegenimiz toplamda 11 buzul çağı geçirmiştir. Son buzul çağı, 1.8 milyon yıl önce başlamış ve yaklaşık 12 bin yıl önce sona ermiştir. Bu dönem, Büyük Buz Çağı olarak da bilinen Pleistosen Dönemi’ni kapsamaktadır. Tüm bu süreç boyunca, Dünya’nın her köşesi farklı coğrafik değişimlere ve özelliklere tanıklık etmiştir. Son zamanlarda yapılan yeni bir araştırmaya göre, Afrika ile Suudi Arabistan arasında yer alan modern kurak çöl, bir zamanlar 8 milyon yıl boyunca nehirler ve göllerle beslenen yemyeşil bir alan olarak varlık göstermiştir. Bu araştırmaya göre, Afrika ve Suudi Arabistan’da milyonlarca yıl önce hem hayvanların hem de homininlerin (insansı primatlar) yaşam sürdüğü anlaşılmaktadır. Çalışma, Nature dergisinde ‘Son 8 Milyon Yılda Arabistan’da Tekrarlayan Nemli Evreler’ başlığıyla yayımlanmıştır. Suudi Miras Komisyonu ve Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen bu uluslararası araştırma, Afrika ve Suudi Arabistan’ın geçmişte yeşil bir alan olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma sonuçları, Afrika ve Avrasya arasındaki biyocoğrafi değişimleri kanıtlar nitelikte ve gezegen tarihine dair önemli veriler sunmaktadır.
Fosil Kanıtları ve Sahra-Arap Çölü
Dünya tarihi boyunca, Sahra-Arap Çölü, insan ve hayvanların Afrika ve Avrasya arasında dağılmalarını sınırlayan en büyük biyocoğrafi engellerden biri olarak bilinmektedir. Önceki araştırmalar, bu çölün en az 11 milyon yıl önce var olduğunu öne sürmüştür. Ancak Griffith Üniversitesi Avustralya İnsan Evrimi Araştırma Merkezi Direktörü ve yeni çalışmanın ortak yazarı olan Profesör Michael Petraglia, küresel sıcaklıklardaki artışla birlikte, Geç Miyosen döneminde ve ardından birden fazla buzul çağını içeren Pleistosen döneminde, fosil kanıtlarının Sahra-Arap Çölü iç kısmında suya bağımlı hayvanların bulunabileceğini belirtmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, timsahlar, atlar, su aygırları ve hortumlular gibi hayvanlar, günümüzde oldukça kurak olan bu bölgede bir zamanlar var olan nehirler ve göller tarafından destekleniyordu. Profesör Petraglia, “Bu koşullar muhtemelen Afrika ve Avrasya arasındaki memeli dağılımlarını kolaylaştırdı ve Arabistan, kıtasal ölçekte biyocoğrafi değişimler için önemli bir kavşak haline geldi” demiştir.
Son 8 Milyon Yıldaki Yoğun Nem Kalıntıları
İngiltere’deki Northumbria Üniversitesi’nden Dr. Monika Markowska ve Almanya’daki Max Planck Kimya Enstitüsü’nden Dr. Hubert Vonhof, son 8 milyon yılda Arabistan’da önemli miktarda nemli maddeye dair yeni araştırmalar yapmıştır. Çalışmanın baş yazarı olan Dr. Markowska, bu döneme kadar Arabistan’ın paleoiklimi hakkında çok az bilgi olduğunu belirterek, “Bulgular, nemli aralıklar sırasında yağış miktarının azaldığını ve muson etkisinin zayıfladıkça zamanla daha değişken hale geldiğini göstermektedir. Bu durum, Pleistosen döneminde artan Kuzey Yarımküre kutup buz örtüsü ile çakışmaktadır” şeklinde açıklama yapmıştır.
Pleistosen Nedir?
Pleistosen, halk arasında Buz Devri olarak da bilinen, dünyanın en son tekrarlanan buzullaşma dönemidir. Bu dönemin sonu, son buzul döneminin sona ermesi ve arkeolojide kullanılan Paleolitik çağın da sona ermesiyle eşdeğerdir. Pleistosen, insanlığın tanık olduğu tek buzul çağı olma özelliğine sahiptir.
Göz Ardı Edilen Arabistan ve Göçlerin Merkezi
Miras Komisyonu’nun baş arkeoloğu Dr. Faisal al-Jibrin, çalışmaya dair değerlendirmesinde, “Arabistan, geleneksel olarak Afrika-Avrasya dağılımlarında göz ardı edildi. Ancak bizim gibi çalışmalar, memeli ve hominin göçlerinde Arabistan’ın merkezi bir rol oynadığını giderek daha fazla ortaya koyuyor” demiştir.