Dr. Mahfi Eğilmez’in Analizi: KKM’den Carry Trade’e
İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, 26 Temmuz 2024 tarihinde kaleme aldığı “KKM’den Carry Trade’e” başlıklı yazısında, Türkiye’nin ekonomik dinamiklerini etkileyen Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve Carry Trade işlemleri üzerine derinlemesine bir değerlendirme yaptı. Eğilmez, KKM’den dönüş için atılan önemli adımlara dikkat çekerek, “Önce Türk Lirasından dönülerek yapılmış olan KKM hesapları tasfiye edildi, daha sonra dövizden gelenlere ek faiz ödenmesi uygulaması kaldırıldı. Bu uygulamalar sonucunda, KKM hesapları 2023 sonunda ulaştığı 2,6 trilyon liradan bu gün itibarıyla 1,9 trilyon liranın altına geriledi” ifadelerini kullandı.
Yeni Döviz Kaynağı: Carry Trade
Eğilmez, yüksek faiz politikası nedeniyle yabancı yatırımcıların TCMB‘nin sunduğu yüzde 50’ye yükselen TL mevduatlarına Carry Trade yöntemiyle yöneldiklerini belirtti. “Carry Trade, ucuza kredi alıp, pahalıya mevduata bağlama yöntemi olarak tanımlanabilir” diyen Eğilmez, bu yöntemle döviz getirilmesiyle birlikte, kurda yaşanan dalgalanmaların etkilerinin de azaltıldığını ifade etti.
Kurun Yükselmemesi İçin Dolaylı Garanti
Carry Trade yatırımlarının kurda artış yaşanması durumunda zarar riskini beraberinde getirdiğine değinen Eğilmez, “Carry trade yapanlar bu riski göze aldılar ve şimdiye kadar haklı çıktılar. Her ne kadar siyasal iktidar veya Merkez Bankası tarafından açıklanmış kurun değişmeyeceğine dair bir garanti olmasa da, açıklanan önlemler ve yapılan müdahaleler kurun yükselmemesini dolaylı olarak garanti ediyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Swapların Yerini Carry Trade Aldı
Eğilmez, Carry Trade sonrası meydana gelen döviz girişi ve döviz hesaplarında görülen bozdurulma eğiliminin Merkez Bankası’nın rezervlerinde ciddi artışlar sağladığını vurguladı. “Aslında fazlaca değişen bir şey yok: Swapların yerini Carry Trade sonucu gelen dövizler aldı” diyen Eğilmez, bu durumun ekonomik göstergelerin doğru yorumlanmasını zorlaştırdığını ifade etti.
Dövizlerin Değeri ve Riskler
Bu bağlamda, “swaplar hariç net rezervler” kavramı yerine “carry trade hariç net rezervler” kavramının kullanımının gerekebileceğini belirten Eğilmez, “Çünkü şimdilik Merkez Bankası rezervi gibi görünen bu dövizler en ufak bir kur artışında uçup gider” uyarısını yaptı.
Ekonomik Denge ve Gelecek Perspektifi
Ekonomi politikalarının yanlış yönlendirmeleri sonucunda ortaya çıkan bozulmanın düzeltilemeyeceğini, her adımın bir tarafı düzeltirken diğer tarafı bozduğunu belirten Eğilmez, “Geçmiş üç yılı böyle büyük yanlışlarla yaşadık. Şimdi artık önemli olan önümüzdeki üç yılı nasıl geçireceğimiz. Çünkü kurun fazla oynamaması bu bıçak sırtı dengenin temel taşıdır. Kur yükselirse carry trade bozulur, sistem çöker, başladığımız noktaya döneriz” şeklinde bir uyarıda bulundu.
Türkiye Ekonomisinin Durumu ve Yabancı Yatırımcılar
Türkiye’de Türk Lirası mevduata, tahvile ya da hisse senetlerine yatırım yapmış olan yabancı fonların temsilcileri, ekonominin iyiye gittiği yönünde açıklamalarda bulunuyor. Ancak bu durumun arka planına dair değerlendirme yapmadan önce, bu olumlu yorumların nedenlerini irdelemek önemlidir. Yabancı yatırımcıların bir ülkenin toparlandığını vurgulaması iki olasılığı beraberinde getiriyor: (1) Gerçekten işler iyiye gidiyor olabilir. (2) Yabancılar, o ülkeden iyi para kazandıkları için methediyor olabilirler.
Sonuç ve Yapısal Reformların Önemi
Ekonomi politikasını yanlış yola sokarsanız, ortaya çıkacak bozulmayı düzeltmek için atılacak adımların bir tarafı düzeltirken diğer tarafı bozduğunu vurgulayan Eğilmez, “Buradan en az zararla çıkışın reçetesi, beklentileri olumlu hale getirmektir. Bunun yolu ise yapısal reformları hayata geçirmektir. Başta hukukun üstünlüğü, demokrasinin düzeltilmesi ve eğitimde bilime dönüş olmak üzere yapısal reformlara girişmeden, faizi değiştirerek, kurla oynayarak, enflasyonu düşük göstererek bu durumdan kalıcı bir biçimde çıkmak mümkün görünmüyor” değerlendirmesini yaptı.