Dışişleri Bakanlığı’ndan İsrail’in Provokatif İfadelerine Tepki

Dışişleri Bakanlığı’ndan Açıklama

Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya hesabı üzerinden önemli bir açıklamada bulundu. Bu açıklamada, İsrailli bakanların Türkiye’ye yönelik provokatif ifadelerinin, sadece içinde bulundukları ruh halini değil, aynı zamanda fundamentalist ve ırkçı İsrail hükümetinin saldırgan ve yayılmacı politikalarını da yansıttığı ifade edildi.

Açıklamada, “Bölgemizin barış, istikrar ve refahı için büyük umut vaat eden Suriye ve Lübnan’daki gelişmelerin, neden İsrail’i bu denli rahatsız ettiği sorgulanmalıdır. Suriye sahasında kendisine yönelen herhangi bir provokasyon ya da saldırı bulunmamasına rağmen, İsrail’in dün gece birçok noktaya eş zamanlı olarak düzenlediği hava ve kara saldırıları, İsrail’in çatışmadan beslenen dış politika anlayışının bir yansımasından başka bir şey değildir.” denildi.

İsrailli bakanların Türkiye’yi hedef alarak, Gazze’de işledikleri soykırımı ve Suriye ile Lübnan’a karşı sürdürdükleri yayılmacı emellerini gizlemelerinin mümkün olmadığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

• “İsrailli bakanların, Türkiye’yi hedef alarak, Gazze’de gerçekleştirdikleri soykırımı, Filistin halkına karşı yürütülen topyekun savaşı, yerleşimci terörünü ve Batı Şeria’yı ilhak etme niyetini gizlemeleri asla mümkün değildir.”
• “Suriye ve Lübnan’a yönelik saldırılarının arkasındaki yayılmacı emelleri de bu bağlamda göz ardı edilemez.”

Bölge ülkelerinin toprak bütünlüğüne ve milli birliğine kast eden saldırılarıyla İsrail, bölgemizin güvenliği için en büyük tehdit haline geldi. Bu durum, İsrail’in bölgede stratejik bir destabilizatör olarak hem kargaşaya neden olduğunu hem de terörü beslediğini ortaya koymaktadır.

Dolayısıyla, tüm bölgede güvenliğin tesis edilmesi için İsrail’in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye’de istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları baltalamayı bırakması gerekmektedir. Uluslararası toplumun, İsrail’in giderek artan fütursuz saldırganlığına engel olunması bağlamındaki sorumluluğunu üstlenmesi ise büyük bir önem taşımaktadır.