Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dezenformasyon ve Dijital Medya Üzerine Güncel Yaklaşımlar

    Dezenformasyon ve dijital medya konularında güncel yaklaşımlar, bilgi kirliliğiyle mücadele yöntemleri ve medya okuryazarlığı üzerine detaylı analizler.

    Dezenformasyon ve dijital medya konularında güncel yaklaşımlar, bilgi kirliliğiyle mücadele

    Giriş

    Kitle iletişim araçlarının dijitalleşmesi ve sosyal medyanın hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, dezenformatif içeriklerin etkili ve hızlı bir şekilde toplumlara ulaşması yeni ve önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu gelişmeler, yanlış, yanıltıcı ve yalan içeriklerin hızla yayılmasına zemin hazırlamakta, ekonomik aktörlerin karar alma süreçlerini olumsuz yönde etkileyerek piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olabilmektedir.

    Geçtiğimiz hafta yaşadığımız örnekler, dezenformasyonun ne kadar tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, bu konuda yaptığı açıklamalarda, “Gerek ekonomi alanında gerekse diğer alanlarda dezenformasyon ve bilgi bozukluklarına karşı iletişim seferberliğimizi ve mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” diyerek, ülkemizde bu alanda gösterilen kararlılığı vurgulamıştır.

    Giriş

    Ekonomik Alanda Dezenformasyonun Etkileri

    Prof. Dr. Fahrettin Altun, yaptığı değerlendirmede, “Dezenformasyon faaliyetleri, özellikle piyasalarda ciddi manipülasyonlara yol açmakta ve ekonomik istikrarı tehdit etmektedir. Pandemi sonrası artan belirsizlikler ve küresel ekonomik krizler, dezenformasyon faaliyetlerinin etkisini daha da derinleştirmektedir.” şeklinde önemli bir tespitte bulunmuştur. Ayrıca, ekonomik verilere ilişkin çarpıtıcı ve yanlış yorumların, piyasa aktörleri ve yatırımcılar üzerinde baskı oluşturarak, spekülatif hareketlere zemin hazırladığını ifade etmiştir.

    Ekonomik Alanda Dezenformasyonun Etkileri

    Yalan ve Yanıltıcı İçeriklerin Yayılması

    Yeni medya platformlarında kendisini “ekonomist” olarak tanıtan kişilerin, ekonomi verilerini çarpıtması veya yanlış yorumlaması, dezenformasyonun hızla yayılmasına neden olmaktadır. Bu tür içeriklerin, konvansiyonel medyada dahi yer bulması, toplumda güven kaybına yol açmakta ve ekonomik kararların sağlıksız alınmasına sebep olmaktadır. Örneğin, birkaç gün önce, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın istifasıyla ilgili yalan haberler, toplumda büyük bir karışıklık yaratmış ve piyasalarda dalgalanmalara neden olmuştur.

    Yalan ve Yanıltıcı İçeriklerin Yayılması

    Dezenformasyonun Hedefleri ve Toplumsal Güven

    Prof. Dr. Altun, bu tür dezenformasyonların temel amacının, “vatandaşların ekonomiye ve devlet kurumlarına olan güvenini sarsmak” olduğunu belirterek, “Bu yalanlar, siyasi baskı oluşturmak, haksız kazanç sağlamak ve hukuki süreçleri manipüle etmek amacıyla ortaya atılmaktadır.” dedi. Ancak, vatandaşların bu tür kirli hesapların farkında olduğunu ve devletin aldığı önlemler sayesinde güvenin sarsılmadığını sözlerine ekledi.

    Dezenformasyonun Hedefleri ve Toplumsal Güven

    Dijitalleşme ve Haber Akışında Yeni Trendler

    Prof. Dr. Altun, dijitalleşmenin habercilik anlayışını köklü biçimde değiştirdiğine dikkat çekerek, “Hız, çağımızın en belirgin özelliği ve bu hız, içeriklerin anlık paylaşımını ve tüketimini kolaylaştırıyor.” diyerek, “Sıcak haberler, günümüzde hızla tüketilen ve anlık ihtiyaçlara cevap veren içeriklerdir. Ancak, bu hızlı akışın yanında, derinlemesine ve demlenmiş haberlerin de toplumda önemli bir yeri vardır.” şeklinde görüşlerini dile getirdi. Ayrıca, insanların dikkat sürelerinin kısaldığını ve bilgi bombardımanı altında karmaşık ve dağınık zihinlerin oluştuğunu vurguladı.

    Dijitalleşme ve Haber Akışında Yeni Trendler

    Yeni Anlatım Yöntemlerine İhtiyaç

    Haberciliğin temelinde, ilk olarak haberi ilk verme heyecanı ve bu heyecanın getirdiği hız yatmaktadır. Ancak, Prof. Dr. Altun, “Hızla hakikat arasında denge kurmak, gerçek gazeteciliğin temelidir.” diyerek, etik ilkelerin ve doğrulama süreçlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti. “Dağınık zihinleri dikkate alarak, toplumda derinlemesine kavrayış sağlayacak yeni anlatım biçimleri geliştirmeliyiz.” diye ekledi.

    Topluma Karşı Sorumluluk ve Güvenlik

    Haberlerin, her zaman toplumun faydasını gözeterek, sorumluluk bilinciyle hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Altun, “Hakikat, toplumun en büyük gücüdür ve bu güç, sorumluluk bilinciyle korunabilir.” diyerek, etik ilkelerden sapmamanın önemini hatırlattı. Ayrıca, “Duyumlara dayalı haberler, asla gazetecilik faaliyeti olamaz ve toplumda güvensizlik yaratır.” sözleriyle, gerçek gazeteciliğin temel ilkelerini hatırlattı.

    Yapay Zekâ ve Deepfake Tehdidi

    Deepfake teknolojisinin, medya alanında yeni ve sinsi bir tehdit olarak ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Altun, “Medya çalışanlarının, bu teknolojiyi anlaması ve tespit edici araçlara hakim olması gerekiyor.” diyerek, yapay zekanın etik ve sorumlu kullanımına vurgu yaptı. Ayrıca, “Gelişmiş algoritmalar ve yeni teknolojiler, sahte içerikleri tespit etmede önemli araçlar sunuyor. Medya kuruluşlarının, bu teknolojilere karşı hazırlıklı olması şarttır.” diye ekledi. Son olarak, “Yapay zekâ etik sözleşmesi gibi kurumsal ilkelerin benimsenmesi, toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayacaktır.” diyerek, etik çerçevede hareket etmenin önemine değindi.