Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    DESA CEO’su Burak Çelet ile Küresel Ticaret ve Türkiye’nin Fırsatları

    DESA CEO’su Burak Çelet ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, küresel ticaretin dinamiklerini ve Türkiye’nin bu süreçte sunduğu fırsatları derinlemesine keşfedin. Geleceği şekillendiren stratejiler ve vizyonlar hakkında bilgi edinin.

    DESA CEO'su Burak Çelet ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, küresel ticaretin

    Jülide Y. GÜRDAMAR

    Küresel ticaretteki dinamik değişimler, Türkiye gibi alternatif üretim merkezleri için yeni fırsatlar sunuyor. Özellikle Çin’in uluslararası pazardaki etkisinin azalması, Türkiye gibi ülkelerin küresel tedarik zincirinde daha fazla öne çıkmasına olanak tanıyacak. DESA CEO’su Burak Çelet, “2024 yılında trendlerde belirgin değişimler gözlemlendi; dış talepte önemli bir daralma yaşandı” diyerek, “2025 yılında ABD dışındaki tüm piyasalarda daralma devam edecek. Çin, lüks tüketimdeki lider konumunu koruyor. Eğer Çin tüketmezse, dünya genelinde bir yavaşlama kaçınılmaz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

    Burak Çelet, DESA’nın bu fırsatları değerlendirmek amacıyla üretim kapasitesini artırmayı ve markasını güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. “Körfez Bölgesi şu anda olağanüstü bir tüketim artışı yaşıyor ve bu bölge bizim için doğal bir hedef pazar. Irak’ta, özellikle Erbil ve Bağdat’ta franchise modeliyle mağazalaşmayı planlıyoruz. 2025 yılı itibarıyla Irak’ta 2-3 mağaza açmayı hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıllarda Şam’da da yer almak istiyoruz. Yıllarca batıda mağazalaşmayı tercih ettik; ancak daralan piyasalarda fırsatları doğuya yönelerek değerlendireceğiz. Doğu Avrupa, Körfez ülkeleri ve Türkiye’nin doğusundaki pazarlarda yeni hikayeler yazmaya hazırlanıyoruz” açıklamasını yaptı.

    İç Tüketim ve İhracat Dengesindeki Değişim

    2024 yılının ikinci yarısında iç tüketim açısından perakende sektöründe hızlı bir gelişim yaşandığını kaydeden Çelet, “Parasal sıkılaşma ve enflasyonla mücadeleye rağmen tüketim artış gösterdi. Tüketiciler harcamalarına devam etti. Ancak gelir dağılımının geçen yıl daha da bozulduğunu gözlemledik” şeklinde ifade etti. 2024 yılındaki en önemli trend değişiminin yerli ürünlerin payının önemli ölçüde artması olduğunu belirten Çelet, “İç tüketim ve iç satış lehine dengenin biraz değiştiği bir dönem yaşıyoruz. 10 yıllık bir dönemi değerlendirdiğimizde, ihracat ve iç piyasa dengesi yüzde 50-50 iken, pandemi sonrası perakendede hızlı büyüme ve dış talebin yavaşlaması ile bu oranlar 2022’de yüzde 68-32, 2023’te yüzde 66-34 ve 2024’te yüzde 74-26 gibi bir iç piyasa ve ihracat dağılımı haline geldi. İç piyasa payı yüzde 74’e ulaştı. Bunun yine önümüzdeki yıllarda 50-50 oranına döneceğini düşünüyorum. Ayrıca turist alışverişlerinde de önemli bir düşüş yaşandı; Samsonite satışlarımız yüzde 50’lerin üzerinde iken, şu an yüzde 30’lara kadar geriledi” dedi.

    2025 yılında dış talebin ilk yarıda yine yavaş ilerleyeceğini, ancak ikinci yarıda Avrupa’dan talebin artacağını öngören Çelet, “Mevcut para politikası devam ederse, ikinci yarıda yavaşlama gözlemlenebilir. Değerli TL’nin devam etmesi muhtemel. Ancak bu durum, üretim, ihracat ve istihdam üzerinde baskılar oluşturacak. 2025 yılı zorlu bir yıl olacak” diye ekledi.

    Lüks Markalar 2024’te Zorlanmaya Başladı

    Burak Çelet, 2022-2023 dönemindeki yükselişin ardından 2024 yılında lüks markaların zorlanmaya başladığını ve bu sürecin 2025’te de devam edeceğini belirtti. “Genellikle lüks segment, ekonomik dalgalanmalardan en son etkilenen ve en korumalı segmentlerden biridir; ancak burada bir polarizasyon yaşanıyor. Çok tanınmış büyük yabancı markaların hisse değerlerinde ve cirolarında düşüşler gözlemleniyor. Milyar dolarlık firmaların cirolarında yüzde 25-30 civarında düşüşler yaşandığını görüyoruz. Aynı zamanda yüzde 98 oranında büyüyen başka bir lüks marka da mevcut. Dolayısıyla markalar arasında ciddi bir polarizasyon söz konusu. Önümüzdeki dönemde bu trendin devam edeceği öngörülüyor” diye konuştu.

    Çelet, bu durumun başka bir trendin de önünü açtığını ifade ederek, “Sessiz lüks” kavramına dikkat çekti. “Çok fazla tanıtım yapmayan, logoları olmayan, kaliteli malzeme ve işçilikle üretilen, iyi tasarlanmış minimalist ürünlerin yükseldiğini gözlemliyoruz” dedi.

    Asıl Büyük Sıçrama Yeni Online Platformlarla Gelecek

    2024 yılında enflasyondan arındırılmış olarak yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini belirten Çelet, FAVÖK marjının da yüzde 36-37 bandında olacağını ifade etti. Online satışlar konusunda bilgi veren Çelet, “Online satışlarımız toplam satışlarımızın yüzde 14’üne ulaştı. Ancak asıl büyük sıçramayı, Trendyol, Zalando ve Amazon gibi pazaryerleri üzerinden gerçekleştirdiğimiz e-ihracat ile yakaladık. Bugün, Avrupa’daki 10 ülkeye ve Körfez Bölgesi’ndeki 7 ülkeye satış yapıyoruz. 2023’te e-ihracatımızı başlattığımız Zalando ile büyük bir ivme kazandık. 2024’te buna farklı pazaryerlerini ekledik. Amazon ile daha fazla ülkeye ulaşacağız. Bebek adımlarıyla başladığımız bu süreç, önümüzdeki yıllarda bizi koşar adımlarla ileriye taşıyacak” dedi. Burak Çelet, 2025’te ihracat pazarlarını genişleterek ve yüksek katma değerli ürünlere odaklanarak büyümeyi planladıklarını belirtti ve Desa ve Samsonite olarak 6 yeni mağaza açacaklarını ifade etti. Çelet, hedeflerini şu şekilde özetledi:

    • 2025: Toskana fabrikasının katkısıyla global ihracatta büyüme hedefi.
    • Yeni Pazarlara Açılım: Asya ve Amerika pazarlarında marka bilinirliğini artırma planları.
    • Dijitalleşme: E-ticaret cirosunun toplam perakende gelirine oranını yüzde 25’e çıkarma hedefi.
    • E-ihracat: Avrupa’da 10, Körfez Bölgesi’nde 7 olan pazar sayısını artırmaya devam etmek.

    Fındık Tarlasındaki Çalışan, Şimdi İtalyanlara Çanta Yapıyor

    2023 yılında 3,5 milyon dolarlık yatırımlarla Toskana’da AR-GE ve üretim tesisi açan DESA, şu anda İtalya’da 4 marka ile işbirliği yapıyor. Çelet, “Marka sayımızı artırmayı hedefliyoruz. İtalya’da kazandığımız müşterileri Türkiye’ye getirmeyi planlıyoruz; bunlardan 3’ünü getirdik” dedi. Çelet, “Türk zanaatkârlığı ile İtalyan moda anlayışını buluşturmak amacıyla tasarlanan ve Mayıs 2023’te faaliyete geçen bu tesis, yalnızca bir üretim merkezi değil, aynı zamanda DESA’nın lüks segmentteki varlığını ve iddiasını güçlendiren bir vitrindir. Toskana Bölgesi’nde kurduğumuz tesisimizde 100’den fazla kişiye eğitim verdik, 60’ını istihdam ettik. 20 yıl önce çırak olarak başladığımız fındık tarlasından aldığımız 14 arkadaşımız şu an İtalya’da İtalyanlara deri çanta yapmayı öğretiyor” diye ekledi.

    Net İthalatçı Konumdayız, Tedbir Alınmalı

    Burak Çelet, “Sektör genelinde yetişmiş iş gücünü kaybetmeye başladık” diyerek, “Yıllar içerisinde deri konfeksiyonun payı azaldı. Kurulu kapasiteyi ve yetişmiş iç gücü istihdamı kaybetmeye başladık. Çünkü artık ayakkabı sektörü net ithalatçı konumuna geldi. Eğer bir takım tedbirler alınmazsa bu durumu kaybetmeye devam edeceğiz. Sorun döviz kuru değil, ihracatçının kurdan şikayet etmediği bir durum. Asıl sıkıntı, maliyetlerin enflasyonla eş değer bir şekilde paranın değerinin hareket etmemesinden kaynaklanıyor. Rekabet gücümüzü kaybediyoruz” dedi.