Nurdoğan A. ERGÜN: Deri ve Deri Mamulleri Sektöründeki Zorluklar
Deri ve deri mamulleri sektörü, global pazarda yaşanan talep daralması ve içerideki maliyet artışlarıyla baş başa kalmış durumda. Yıl sonunda gerçekleşmesi beklenen yüzde 18’lik ihraç kaybı, sektör temsilcileri tarafından ‘iyimser’ bir oran olarak değerlendiriliyor. Geçmişteki Rusya ile yaşanan ‘uçak krizi’ ve ardından gelen Rusya-Ukraine savaşı, sektörün ana pazarlarını kaybetmesine neden oldu. Bu durum, sektördeki rekabet gücünü ciddi anlamda sarsıyor.
Sektörün karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, işçilik maliyetlerinin artması. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, asgari ücret görüşmelerinin sonuçlarının ne olursa olsun, ne işverenin ne de işçinin bu durumdan memnun kalamayacağını ifade ediyor. “Enflasyonun bu kadar canavarlaştığı bir ortamda kimse mutlu olmayacak” diyen Karaca, “Bugünkü tabloda asgari ücret zam oranı yüzde 1 bile olsa, üreticinin maliyeti kaldıracak gücü kalmadı” şeklinde konuştu.
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Cengiz Sarıgül, şu anda ürünün hammaddesinin işçilikten daha ucuz olduğunu belirterek, “Maliyetlerin yüzde 30’u hammadde, yüzde 70’i işçilikten oluşuyor” dedi. Sarıgül, tüm bu zorluklara rağmen sanayicinin işine sahip çıkmaya çalıştığını vurguladı.
Pahalılık Sorunu: “Fiyatımız İspanya’nın Üzerine Çıktı”
Deri ve deri mamulleri sektörünün maliyetler nedeniyle rakiplerine göre ‘en pahalı’ ülke haline geldiğini belirten Güven Karaca, “Sadece Uzakdoğulu rakiplerimiz değil, İspanya ve Portekiz’den bile pahalıyız. Eskiden yüzde 20-30 olan fiyat makası, bugün yüzde 100’e çıktı” dedi. Pahalılık nedeniyle orta gelir grubunu kaybettiklerini ifade eden Cengiz Sarıgül, “Üst gelir grubundaki markalarda belirli bir oranda satışımız devam ediyor. Ancak orta gelir grubunu kaybettik. İtalyan kalitesini Çin fiyatına satarken, bugün fiyat tutturamıyoruz” diye ekledi. Son dönemde ana pazarlarımız olan Rusya ve Türk cumhuriyetlerindeki devalüasyon da sektörü zor bir sürece soktu.
İthalat ve Dış Ticaret Açığı
Deri sektörü içinde en fazla kaybı yüzde 23 ile ayakkabı sektörü yaşarken, yüzde 18 ile deri konfeksiyon ikinci sırada yer alıyor. Saraciye bölümünde de düşüş devam ederken, tabakhanelerde durum daha stabil görünüyor. Ayakkabıda ithalat baskısının arttığını belirten İDMİB Başkanı Güven Karaca, “İki yıl içinde 2 milyar dolar gibi bir dış ticaret açığı verdik. Özellikle ayakkabıda iki yıl önce 560 milyon dolar dış ticaret fazlası verirken, bugün 600 milyon dolar açık veriyoruz. 2 milyar doları internete kaptırdık” dedi.
Türkiye’de ürünün pahalı olması nedeniyle hem iç hem de dış piyasada tercihin Uzakdoğu’ya kaydığını ifade eden Karaca, “Ayakkabı sektörüm, ihracatı ithalatından fazla iken, iki yıl içerisinde 600 milyon dolar eksi veriyorsa, bu sektörün suçu olamaz. Bu, uygulanan politikanın sonucudur. O zaman ben şu soruyu sorarım; ithalat rejimi OVP’nin bir enstrümanı mı? Ucuz ithalatla enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz. Bu ülkenin lokomotifi sanayi, ihracat değil mi?” diye sordu.
İç Piyasa ve İstihdam Sorunları
OVP’nin bedelini sanayicinin ödediğini dile getiren Karaca, “Bunun bedeli, iç piyasayı ithalata, ihracatı kura kaybetmek oldu” dedi. Bugün üreticilerin kapasitelerini düşürerek kendilerini korumaya aldığını belirten Karaca, istihdamın da 77 binlerden 63 bin kişiye gerilediğini kaydetti. Ayakkabı sektöründe yaklaşık 5 milyar dolarlık bir iç pazar bulunduğunu açıklayan Karaca, ihracat da eklenince yaklaşık 7 milyar dolarlık bir pazarın kaybedildiğine dikkat çekti.
Destek Talepleri
Sektörün ana pazarı olan Rusya’da ve Kazakistan’da devalüasyon yaşandığını, Avrupa’da ise zorlu günlerin sürdüğünü belirten Güven Karaca, “Dolayısıyla sıkıntı bir yıl daha sürecek. Bu sektörlerin nefese ihtiyacı var. Ekonomi yönetimine gerektiği taktirde işveren payını kaldırın diyoruz. Bize bir nefes verin, bu sektörler hızlansın. Sonra normale döneriz. 2025 yılına kadar sıkıntılar devam edecek. Biz 1 yıllık bir destek süresi istiyoruz. Çünkü dünyada 350 milyar dolarlık bir pazar var. Biz fiyatı yakaladığımız noktada bu pazarda yükselişe geçeceğiz. Yeter ki ışığı görelim, sistemi ayakta tutabilelim” dedi.
Avrupa’ya Satışlar ve Rusya Etkisi
Deri konfeksiyon sektörünün Avrupa satışlarındaki düşüşün de Rusya kaynaklı olduğunu belirten TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, “Şu anda pazarımızın yüzde 43’ü Avrupa. Avrupa’da sattığımız markalar, millileştirdikten sonra Rusya’ya satıyor. Rusya herkesin pazarı. Ancak savaş nedeniyle Avrupa’ya giden Rus sayısı azalınca satışlarımız düştü” dedi. Deri konfeksiyon sektörünün dünya pazarındaki payını yüzde 5 olarak açıklayan Sarıgül, Amerika satışlarında bir düşüş olmadığını ama Avrupa’da ciddi kayıplar yaşandığını aktardı.
Kümelenme ve İstihdam Stratejileri
Öte yandan, deri ve deri mamulleri sektörünün kümelenme modeliyle bir üretim merkezine ihtiyacı olduğunu belirten Güven Karaca, “Tabakhane sektörümüz sanayileşmesini tamamladı, OSB’si var. Ancak ayakkabı, deri konfeksiyon ve saraciye sektörlerimizin taşınması gerekiyor. En çok ihracat yapan ayakkabı, en katma değerli ihracatı yapan deri konfeksiyon sektörü bir tane bile OSB’ye sahip değil. Dolayısıyla burada bir planlama hatası var. Sanayi Bakanlığı yeni OSB yerine sanayi şehirleri kurmak için belli bölgeleri hedefliyor. İstanbul’da artık üretim merkezi olmaması gerektiğini düşünüyoruz; ama temel problem istihdam” dedi.
Karaca, önerisini şöyle dile getirdi: “Bize küçük ölçekli AR-GE merkezlerimizi kurabileceğimiz, 20-30 kişilik küçük işletmeler için İstanbul’a yakın bir alan verilsin. Ayrıca Anadolu’da istediğiniz yere, 50’den 3 bine kadar işçi çalıştıran işletmeler için bir OSB alanı tahsis edilsin. Anadolu’dan yer almayana İstanbul’da yer verilmesin. Bu yapı eş zamanlı kurgulansın.”
Sosyal Yardım ve Çalışan Sorunu
Türkiye’de yaşanan istihdam sorununu sosyal güvenlik politikalarındaki yanlış uygulamalara bağlayan Güven Karaca, “Bizde 1.67 çalışan, 1 emekliye bakıyor. Olması gereken 4 çalışana 1 emekli düşmesi. Türkiye’de 11 milyon kişi sosyal yardım alıyor. Sosyal yardım, bir devletin verebileceği en doğru karardır; ama bunun da bir ayarı olmalı. Türkiye, sanayileşme ve gelişme yönünde çalışan sayısını ve genç nüfusunu kaybediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin düzenli ve planlı göçmen alması gerekiyor” dedi.
Sektörün Master Planı
“Bugünün gerçekleriyle geleceği kurgulama şansımız yok ama oturup ah vah etmeyeceğiz” diyen Güven Karaca, deri sektörünün paydaşları olarak bir araya gelip sektörün orta vadeli master planını hazırlayacaklarını duyurdu. Karaca, bu plan içinde insan kaynağı sorununa öncelik vereceklerini belirterek, “İniş çıkışlarda insan kaynağımızı kaybediyoruz. Sektörün yetiştirdiği insan kaynağından başka şansımız yok” dedi. Master planda ele alacakları bir diğer konunun da kümelenme olacağını kaydeden Karaca, plan ile sektörün gelecek 10-15 yıllık programını oluşturacaklarını ifade etti. Master planın 8 Ocak gibi açıklanması bekleniyor.