Değerli Vatandaşlarımıza ve Kardeşlerimize Sesleniyorum
Bugün öğle saatlerinde Marmara Denizi’nde gerçekleşen ve 6,2 büyüklüğünde ölçülen deprem, ülkemizi derin bir endişe ve korku içerisine sokmuştur. Bu doğal afet, hepimizin hayatını ve günlük yaşamını etkileyen ciddi bir gerçektir.
İstanbul’un Fatih ilçesinde yıkılan metruk bir bina dışında, elim doğal afette can ve mal kaybının yaşanmaması en büyük tesellimiz olmuştur. Bu olayın ardından devletimiz ve ilgili kurumlar hızla harekete geçmiş, tüm imkanlarını seferber ederek şehirdeki durumu yakından takip etmektedir. İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ile yaptığımız telefon görüşmesinde, gelişmeler hakkında detaylı ve güvenilir bilgiler almış bulunuyoruz. Bakanlık ve bürokratlarımız, İstanbul’da koordineli ve yoğun çalışmalarını sürdürmektedir. Bu özverili çalışmalardan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.
Deprem, yalnızca bir doğal afet değil, aynı zamanda yaşadığımız coğrafyanın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, geleceğe yönelik planlarımızı dikkatle yapmalı, tedbirlerimizi artırmalı ve toplum olarak bilinçlenmeliyiz. Bu sayede, olası afetlere karşı hazırlıklı ve dayanıklı olabiliriz.
İstanbul’un Güvenliği ve Gelişimi İçin Acil Önlemler
İstanbul, Türkiye’nin en önemli ve stratejik şehri, adeta ülkemizin can damarıdır. Bu kentin emniyet ve esenliği, sadece yerel değil, tüm ülkemizin güvenliğini ve istikrarını doğrudan etkileyen bir faktördür. Maalesef, son yıllarda İstanbul’da yaşanan gelişmeler, şehrin risk ve tehditlere açık hale gelmesine neden olmuştur.
Şehrimizin, gündelik siyasetin polemiklerine kurban edilerek ve şehremini görevini ihmal edenlerin sonucunda, potansiyel risk ve tehditlere karşı savunmasız hale geldiği görülmektedir. Vakit kaybetmeden, kentsel dönüşüm ve yapı güvenliği alanında hızlı adımlar atmalıyız. Depremlere karşı toplumun bilinçlenmesini sağlamak ve hazırlık seviyemizi yükseltmek, en büyük önceliğimiz olmalıdır.
İstanbul’un korunması ve güçlendirilmesi için, toplumsal seferberlik ruhuyla hareket etmek ve devlet-millet dayanışmasını kuvvetlendirmek şarttır. Bu şehri, ehil ve hak eden ellere emanet ederek, olası afetlerin üstesinden gelebiliriz. Artık, İstanbul’un en öncelikli gündemi deprem olmalı ve bu konuda kararlı adımlar atılmalıdır.
Geleceğimizi Güvence Altına Almak İçin Birlik ve Beraberlik
Allah esirgesin, böyle bir felaketle karşılaşmak, hem milli varlığımızı hem de ekonomik gücümüzü, sosyal barışımızı ve devletimizin bölünmez bütünlüğünü tehdit edecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak, İstanbul’un doğal afetlere karşı korunması ve proaktif önlemlerin alınması hususunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek başarılı olacağımıza inanıyorum.
İstanbullu kardeşlerimiz, endişelenmeden ve telaşa kapılmadan, güvende olduklarına inansınlar. Yüce Allah’tan, korkularımızdan emin ve umduklarımıza ulaşmayı niyaz ediyorum.
İstanbul’umuza ve kıymetli vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, deprem sırasında yaralanan tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Unutulan ve kaderine terk edilen İstanbul’un yerini, gelişen, büyüyen ve güvenliğe kavuşan yeni İstanbul alacaktır.