Recep ERÇİN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İletişim Modeli’nin, güçlü olanın değil, haklı olanın sesini duyurmak için ilkeli habercilikten asla taviz vermediğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Forumu / Stratcom Summit 2024’e bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in 7 Ekim 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü insanlık dramını tüm dünyanın öğrenmesini sağlamak ve hakikatlerin kitlelere ulaşmasında katkıda bulunan medya mensuplarını tebrik etti.
Erdoğan, zirvenin ana teması olan yapay zeka teknolojileri üzerinde durarak, küresel bir güvenlik sorununa dönüşen dezenformasyon ve manipülasyona karşı ahlaki, adaletli, vicdani ve insan haklarını koruyan bir yapay zeka anlayışından yana olduklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise zirvede yaptığı konuşmada, McKinsey’in araştırmasına göre 2030 yılı itibarıyla yapay zeka kaynaklı 15.7 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüme beklediklerini, bunun 6.6 trilyon dolarının üretkenlikten, 9.1 trilyon dolarının ise tüketim etkisinden geleceğini bildirdi.
Yılmaz, PwC araştırmasına da atıfta bulunarak, 2030 yılına gelindiğinde küresel hasılanın yapay zeka kaynaklı %14 oranında artacağına dikkat çekti. “Her kamu kurumu, üretken yapay zekayı nasıl kullanabileceğini değerlendirmeli ve hayata geçirmelidir” diyen Yılmaz, gerçeği gizleme ve onu yeniden kurgulayıp farklı şekillerde sunma çabalarını “hakikat soykırımı” tanımıyla ele aldı. Bu durumun, hem ülke içindeki ilişkileri hem de ülkeler arasındaki etkileşimleri olumsuz yönde etkilemeye çalıştığını vurgulayan Yılmaz, istihbarat örgütlerinin bu çabalara karşı dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.
Siber güvenlik konusuna da değinen Yılmaz, kurumların ve şirketlerin korunmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, bir siber güvenlik başkanlığı kurulması için gerekli yasa teklifini uygun zamanda Meclis’e sunacaklarını ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu süreci destekleyeceklerini açıkladı. TÜBİTAK bünyesinde yerli ve milli büyük dil modeli geliştirme çalışmaları yapıldığını da aktaran Yılmaz, yapay zeka tabanlı yerel çözümlere dikkat çekerek, dost ve müttefik ülkelerle iş birliğine vurgu yaptı.
Cevdet Yılmaz, Suriye’deki gelişmelere de değinerek, Suriye’nin hem kurumlarının hem de altyapısının yeniden inşasının elzem olduğunu belirterek, bu sürece herkesin olumlu katkı vermesi gerektiğini ifade etti.
“Küçük bir yatırımcı grubunu zenginleştirmeye hizmet etmemeli”
İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Yapılan araştırmalar, 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde 500 milyondan fazla insanın yapay zeka tabanlı uygulamaları aktif olarak kullandığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda, 2024 yılı itibarıyla tüm dijital içeriklerin yaklaşık %15’inin yapay zeka tarafından üretiliyor olması da dikkat çekici bir veri” dedi.
“Teknolojinin özne, insanın nesne olduğu bir anlayış, tarih ve toplum karşıtı bir teknolojik determinizm üretir” diyen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hakikat krizinin temelinde yalanın sıradanlaşması ve hakikatin önemsizleşmesi yani Jean Baudrillard’ın ifadesiyle hiper-gerçekliğin daha gerçek bir hal alması yatıyor. Bu kriz, mevcut yapay zeka teknolojileriyle daha da derinleşiyor. Yapay zeka teknolojileri, sınıflar ve uluslararası adaletsizliği artırmaktadır. Oysaki günümüzdeki bilişsel teknolojik ilerlemeler, yalnızca küçük bir grup girişimciyi ve yatırımcıyı zenginleştirmek veya küresel sömürü ilişkilerini kökleştirmek yerine; insanların, kültürlerin ve toplumların özgürleşmesine hizmet etmelidir.”