Brendan Carr’dan Avrupa’ya Çağrı
Eski Donald Trump yönetiminde görev almış olan Federal İletişim Komisyonu (FCC) Başkanı Brendan Carr, Avrupa’nın teknoloji politikalarında net bir yön belirlemesi gerektiğini vurguladı. Carr, Financial Times ile gerçekleştirdiği bir röportajda, Avrupa ülkelerinin ABD merkezli iletişim teknolojileri ile Çin’in kontrolü altındaki çözümler arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığını ifade etti.
Carr, Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketine ait Starlink uydu internet hizmetinin Avrupa’daki bazı ülkeler ve şirketler tarafından temkinli bir yaklaşımla karşılandığı bir dönemde bu açıklamaları yaptı. Carr, Avrupa’nın güvenlik endişeleri nedeniyle Starlink’e mesafeli durmasının, “uzun vadeli tehdit olan Çin Komünist Partisi’nin yükselişine” odaklanmasını engellediğini savundu.
“ÇKP’nin versiyonunu bekleyin, asıl o zaman endişelenirsiniz” diyerek dikkat çeken Carr, bu konuda, “Eğer Starlink ile ilgili endişeleriniz varsa, ÇKP’nin versiyonunu bekleyin; o zaman gerçekten endişelenmeye başlayacaksınız” şeklinde konuştu. FCC Başkanı, siyasetin teknolojiye yön vermesini “talihsiz” olarak nitelendirerek, bu durumun inovasyon ve gelişmeyi olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Carr’ın bu açıklamaları, Avrupa’daki bazı telekom devlerinin Starlink teknolojisine yönelik henüz net bir karar vermemesi sonrası geldi. Örneğin, Birleşik Krallık’taki BT ve Virgin Media O2, Starlink’i mobil ya da geniş bant altyapılarında denemesine rağmen, henüz şirketle tam bir anlaşma sağlamadılar.
Biden Yönetimine Eleştiri
Trump döneminde öne çıkmış bir figür olarak, Carr; Musk’ın Twitter’ı (şimdiki adıyla X) satın almasından sonra, Elon Musk’ın şirketlerinin “düzenleyici tacize uğradığını” iddia etti. Ayrıca, Biden yönetiminin Starlink’e kırsal geniş bant altyapısı için devlet sübvansiyonu vermemesini, ayrımcılık olarak değerlendirdi.
“Avrupa Sıkışmış Durumda”
Carr, açıklamalarının sonunda Avrupa’nın, Washington ve Pekin arasında sıkışmış durumda olduğunu belirtti. Yapay zeka ve uydu teknolojileri alanında, Çin’e bağlı ülkeler ile diğer ülkeler arasında büyük bir uçurum oluştuğunu ifade etti. Bu durum, Avrupa’nın gelecekteki teknoloji politikalarını belirlerken karşılaşacağı zorlukları gözler önüne seriyor.