Hüseyin VATANSEVER
Ambalaj, içine konulan ürünü korumanın yanı sıra, taşıma ve depolama süreçlerini kolaylaştırarak son kullanıcıya en temiz ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamaktadır. Bunun yanında, ambalaj, ürün hakkında bilgi veren bir ortam olarak da değerlendirilebilir. Ürünlerin satışa sunulması, pazarlanması ve tanıtılması süreçlerinde ambalaj, önemli bir malzeme olarak öne çıkmaktadır. Ambalaj, yalnızca ürünlerin nihai tüketiciye ulaşmasında değil, aynı zamanda satış noktalarına kolaylıkla taşınabilen ikincil ambalajlar ile birlikte, nakliye sırasında oluşabilecek hasarları önlemek için üçüncül ambalajlarla da desteklenmektedir. Bu durum, ambalajın farklı materyallerin işlendiği geniş bir sektör haline gelmesine olanak tanımaktadır.
Küresel düzeyde bakıldığında ambalaj sektörünün 2023 yılında 1,03 trilyon dolar pazar büyüklüğüne ulaştığı ve 2024 yılında bu hacmin 1,05 trilyon dolara yükselebileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, 2034 yılına gelindiğinde sektörün küresel pazar büyüklüğünün 1,44 trilyon dolara ulaşacağı öngörülmektedir. 2023 yılında Asya Pasifik bölgesi, %26’lık pazar payı ile küresel pazara liderlik etmiştir. Malzeme bazında incelendiğinde ise sert plastik segmentinin 2023 yılında kayda değer bir pazar payı elde ettiği görülmektedir. Ürün bazında yapılan değerlendirmelerde, şişe segmenti geçen yıl ilk sırayı almıştır. Son kullanıcı tarafında ise yiyecek ve içecek sınıfı, 2023 yılında küresel pazardan belirgin bir pay almıştır. Ambalaj sektöründe kullanılan materyaller açısından ise kağıt segmentinin önümüzdeki 10 yıl içinde küresel pazara hakim olması beklenmektedir.
İhracata odaklanan sektör 180 ülkeye ulaşıyor
Özellikle Asya, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa bölgelerinde artan ambalaj tüketimi ve sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yönelik talep, 2024 yılında küresel pazarın büyümesini desteklemektedir. Bu büyüme, daha çok kâğıt, karton, oluklu mukavva ve sert (rijit) plastik ambalaj sektörlerinde yaşanmaktadır. Türkiye’de ise yaklaşık 490 milyar dolar değerinde bir ekonomik hareket ambalaj üretimi ile gerçekleşmektedir. İhracata odaklanan Türkiye’nin ambalaj sektörü, üretiminin en az yarısını ihraç etme hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda sektör, 180’i aşkın ülkeye ihracat gerçekleştirerek önemli bir başarı elde etmiştir. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından açıklanan verilere göre, 2023 yılında sektörün ihracatı 6,85 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, ambalaj sektörü 2,25 milyar dolar dış ticaret fazlası vermiştir. 2024 yılının ilk 6 ayına ilişkin veriler de netleşmiştir; bu yılın ilk yarısında sektörün ihracatı 3,32 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. İhracat miktarı, geçen yılın aynı dönemine göre %7 artış göstermiştir ve 1,15 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmiştir. Sektörün en çok ihracat yaptığı ilk üç ülke ise Birleşik Krallık, Almanya ve ABD olmuştur. 2024 yılının ilk yarısında ihracat miktarı 1,5 milyon ton olarak gerçekleşmiş ve 2023’ün aynı dönemine göre %7 artış kaydedilmiştir. Ancak, 2023 yılının ilk 6 ayında 3,4 milyar dolar olan ihracat, 2024’ün aynı döneminde 3,3 milyar dolara gerilemiş ve değer olarak %7 azalmıştır.
Yakın coğrafyadaki savaşlar değer bazında düşüş olarak yansıyor
Türkiye, katma değeri yüksek ve kaliteli ürünleriyle küresel pazarda tanınmasına rağmen, 2024 yılının ilk 6 ayında miktar bazında artış yaşarken, değer bazında hafif bir düşüş gözlemlenmiştir. Bu düşüşün en önemli nedenlerinden biri, ülkemize yakın coğrafyalarda yaşanan savaş ve çatışma ortamıdır. Ayrıca, küresel ekonomik durgunluk ve belirsizlik ortamı da sektörü olumsuz etkilemektedir. Türkiye’nin ambalaj sektörü, çözüm arayışlarını Avrupa pazarında sürdürmektedir; zira bu pazar, henüz ihtiyacının %15’ini karşıladığı bir alandır. Avrupa pazarı, yüksek kalite beklentileri ile birlikte ambalajda hızlı ürün tedariki talep etmektedir. Ayrıca, sektör için ABD, büyük fırsatlar barındıran cazip bir pazar olarak değerlendirilmektedir.