Başak Nur GÖKÇAM
Bilim insanları, Arktika’ya ağaç dikmenin küresel ısınmayı daha da kötüleştirebileceğini ortaya koyan çarpıcı bir araştırma yayınladı. Bu çalışmada, yüksek enlemlere ağaç dikmenin, küresel ısınmayı yavaşlatmak yerine hızlandırabileceği savunuldu. Araştırma, Nature Geoscience dergisinde yayımlanırken, Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi’nden bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
Çalışmanın temel dayanağı, küresel ısınma nedeniyle ağaçların daha kuzeye dikilebileceği gerçeği ile ilgilidir. Araştırmacılar, Arktika’daki büyük ölçekli ağaç dikme projelerinin, hükümetler ve şirketler tarafından gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarının yanlış yerlere yapıldığını belirtti. Özellikle, normalde ağaçsız olan tundra ve bataklık alanlar ile nispeten açık ağaç örtüsüne sahip geniş boreal orman alanlarına yönelik ağaçlandırma faaliyetlerinin, durumu daha da kötüleştirebileceği ifade edildi.
Arktik’in toprağı, bitki örtüsünden fazla karbon depolar
Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi’nden baş yazar Yardımcı Doçent Jeppe Kristensen, Arktik ve Arktik altı ekosistemlerinin eşsiz özelliklerinin, bu bölgeleri iklim değişikliğinin hafifletilmesi amacıyla ağaç dikimi için uygunsuz hale getirdiğine dikkat çekti. Kristensen, “Arktik’teki topraklar, Dünya’daki tüm bitki örtüsünden daha fazla karbon depolar. Bu topraklar, ormancılık veya tarım için yapılan ekim gibi bozulmalara karşı son derece hassastır ve ağaç köklerinin nüfuz etmesi de bu durumu etkiler” dedi.
Yaz aylarının başlangıcında, kar hala yerdeyken yaşanan yarı sürekli gün ışığının, bu bölgedeki enerji dengesini yüzey kararmasına karşı aşırı hassas hale getirdiğini belirten Kristensen, “Yeşil ve kahverengi ağaçlar, beyaz kardan daha fazla güneş ısısını emer” ifadesini kullandı. Kuzey Amerika, Asya ve İskandinavya’daki Kuzey Kutbu’nu çevreleyen bölgelerin, bitki örtüsünü öldüren orman yangınları ve kuraklıklar gibi doğal bozulmalara eğilimli olduğunu vurguladı. “İklim değişikliği bu bozulmaları hem daha sık hem de daha şiddetli hale getirir. Burası, ağaç olmak için riskli bir yer” dedi Kristensen. “Bu ağaçlarda depolanan karbon, rahatsızlıkları körükleme ve birkaç on yıl içinde atmosfere geri salınma riski taşıyor” diye ekledi.
Tam tersi etki yaratabilir
Araştırmacılar, yüksek enlemlere ağaç dikmenin, bir bağlamda arzu edilen etkiyi yaratırken, diğerinde tam tersi bir etki yaratan bir iklim çözümünün başlıca örneği olduğunu belirttiler. İklim tartışmasının çok fazla karbon odaklı olduğuna dikkat çeken Kristensen, “Çünkü insanların son yüzyılda Dünya’nın iklimini değiştirmesinin temel yolu fosil yakıtları yakarak sera gazı yaymaktı. Ancak özünde, iklim değişikliği atmosfere giren güneş enerjisinin ne kadarının kaldığı ve ne kadarının tekrar çıktığı ile ilgilidir” dedi.
Kuzey ormancılığı iklim çözümü gibi satılmamalı
Macias-Fauria, Uzak Kuzey’deki ormancılığın, diğer üretim sistemleri gibi değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Pastanızı yiyip bitiremezsiniz ve Dünya’yı kandıramazsınız. Kuzey ormancılığını bir iklim çözümü olarak satarak, sadece kendimizi kandırıyoruz” dedi.
Yüksek enlemlerde ne yapılmalı?
Araştırmacılar, ren geyiği gibi büyük otçulların sürdürülebilir popülasyonlarını desteklemek için yerel topluluklarla işbirliği yapmanın, milyonlarca ağaç dikmektense Arktik ve subarktik bölgelerde iklim değişikliğine karşı daha uygulanabilir bir doğa tabanlı çözüm olabileceğini öne sürdüler. Cambridge Üniversitesi Scott Polar Araştırma Enstitüsü’nden kıdemli yazar Profesör Macias-Fauria, “Büyük otçullar, bitki topluluklarını ve kar koşullarını net soğumaya yol açan şekillerde etkiler. Bu, hem doğrudan tundra manzaralarını açık tutarak hem de otçuların kış beslenmesinin etkileriyle dolaylı olarak gerçekleşir; burada karı değiştirirler ve yalıtım kapasitesini azaltırlar, toprak sıcaklıklarını ve permafrostun çözülmesini azaltırlar” şeklinde konuştu.