Financial Times gazetesinin güvenilir kaynaklara dayandırdığı özel haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, otomotiv sektörüne yönelik artan talepler ve endüstri temsilcilerinin yoğun çağrıları doğrultusunda gümrük tarifelerinde önemli bir değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda, özellikle otomobil parçalarına uygulanan bazı %25 oranındaki gümrük vergilerinde muafiyet veya hafifletme olasılığı gündemde yer alıyor.
Edinilen bilgilere göre, Trump yönetimi, Çin‘den ithal edilen ürünlere getirilen geniş kapsamlı tarifelerin yanı sıra, çelik ve alüminyum gibi temel hammaddelerden yapılan otomobil parçalarını da kapsayan vergi politikalarında esneklik sağlamayı planlıyor. Yaklaşık olarak 3 Mayıs itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen bu düzenlemede, belirli otomobil parçaları için %25 oranındaki gümrük vergisinin kaldırılması veya azaltılması öngörülüyor. Bu adım, otomotiv üreticilerinin maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini artırmayı amaçlıyor.
Ancak, önemli bir nokta olarak, bu düzenlemenin tüm otomobil ithalatını kapsayan genel gümrük vergisini etkilemeyeceği ve %25’lik oranın sabit kalacağı belirtiliyor. Bu gelişme, özellikle yurtdışından ithal edilen araçların fiyatlarını doğrudan etkilemeyecek olsa da, parça bazlı vergi muafiyetleri, tedarik zincirlerinde yaşanabilecek olası aksaklıkları hafifletmek ve fiyat istikrarını sağlamak adına büyük bir avantaj olarak değerlendiriliyor.
ABD’de faaliyet gösteren büyük otomotiv şirketleri ve tedarikçileri, uzun süredir daha geniş çaplı vergi muafiyetleri ve kolaylıklar talep ediyordu. Son dönemlerde yapılan lobicilik faaliyetleri ve hükümete yönelik baskılar artış gösterirken, otomotiv endüstrisindeki temsilciler, fiyat artışlarının ve tedarik zinciri kesintilerinin önüne geçmek adına bu tür adımların kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Özellikle Stellantis’in Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann, yakın zamanda yaptığı açıklamada, “Amerika ve Avrupa otomotiv endüstrilerinin karşı karşıya olduğu riskler oldukça büyük. Bu nedenle, iki kıtadaki üreticilerin ve tedarikçilerin korunması hayati önem taşıyor.” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Bu gelişmeler, otomotiv sektöründe yaşanabilecek olası değişikliklerin ve yeni düzenlemelerin yakından takip edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.