Google’ı Parçalamak İçin Tarihi Dava
Bugün, ABD hükümetinin, özellikle Google’ın Chrome tarayıcısı ve arama motoru ürünlerini hedef alan ve büyük ölçekli bir antitröst davası başladı. Bu dava, teknolojinin ve dijital hayatın geleceği açısından oldukça kritik bir dönüm noktası olacak. Yaklaşık üç hafta sürecek mahkeme sürecinde, Google’ın piyasa hakimiyetinin hukuka uygun olup olmadığı detaylı şekilde tartışılacak ve şirketin bölünüp bölünmeyeceğine dair kararlar verilecek.
Google, Alphabet Inc.’in bir parçası olarak, özellikle arama ve internet hizmetleri alanında sahip olduğu domine edici konumunu korumak amacıyla çeşitli stratejiler uyguluyor. Ancak ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), bu stratejilerin rekabeti engellediğini ve piyasada tekelleşmeye yol açtığını iddia ederek, Google’a karşı devasa bir yasal mücadele başlattı. Bu dava, sadece hukuki değil, aynı zamanda ekonomik ve teknolojik açıdan da tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor.
Google’a Yönelik Hedefler ve Talepler
Amerikan hükümeti ve eyaletlerin oluşturduğu geniş koalisyon, Google’ın Chrome tarayıcısını başka bir ürüne devretmesi ve arama verilerinin rakiplerle paylaşılması gibi önemli adımları zorunlu kılmayı amaçlıyor. Ayrıca, Google’ın Apple gibi büyük cihaz üreticilerine yaptığı ve varsayılan arama motoru olma karşılığında ödemeler yaptığı anlaşmaların sona erdirilmesini talep ediyorlar. Bu uygulamaların, piyasa rekabetini ciddi şekilde engellediği ve tüketici seçeneklerini kısıtladığı düşünülüyor.
Mahkeme önünde savunma yapan DOJ avukatı David Dahlquist, konuya ilişkin yaptığı açılış konuşmasında şunları dile getirdi:
“Rekabeti engelleyen ve hukuka aykırı davranışlar sergileyen büyük tekellere artık sessiz kalınmayacak. Bu şirketlere ve bu davranışlara karşı net mesajlar verilmeli.”
Google’ın Savunması ve Endişeleri
Google ise, önerilen yasal yaptırımların Amerikan inovasyonunu ve teknolojik gelişimini olumsuz etkileyeceği endişesini taşıyor. Şirket, özellikle yapay zeka alanındaki rakipleri dikkat çekerek, ABD’nin küresel teknoloji liderliğini sürdürebilmesi için Google’ın güçlü kalması gerektiğini savunuyor. Google’ın düzenleyici ilişkilerden sorumlu üst düzey yetkilisi Lee-Anne Mulholland, bir blog yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bu tür öneriler, Amerikan ürünlerinin tasarım ve geliştirilmesi süreçlerini hükümetin denetimine açar. Bu da inovasyonun önünü tıkayarak, ülkemizin global rekabet gücünü zayıflatır.”
Yapay Zeka ve Rekabet
Mahkemede, yeni nesil yapay zeka destekli arama teknolojileri konusunda farklı görüşler de dile getirilecek. DOJ, yapay zekanın Google’ın tekelini daha da pekiştirdiğini ve yeni girişimlerin önünü kestiğini öne sürerken, Google ve rakipleri, yapay zekanın dava kapsamı dışında olduğunu ve yeni teknolojilerin rekabeti teşvik ettiğini savunuyorlar. Ayrıca, Perplexity AI ve OpenAI temsilcileri de duruşmada söz alacak.
Perplexity AI’nin açıklaması:
“Çözüm, Google’ın parçalanması değil; kullanıcılara daha fazla alternatif sunmak ve cihaz üreticilerinin çeşitli arama seçeneklerine erişimini sağlamak olmalı.”
Dava Süreci ve Önemi
Bu dava, 20 yıl önce Microsoft’un tekelcilik davalarına benzer şekilde, teknoloji devlerinin hukuki sınavıdır. Mahkeme, yaklaşık üç hafta sürecek ve 9 Mayıs’ta sona erecek olan duruşmaların ardından, hakim Amit Mehta nihai kararını açıklayacak. Google, kararı temyize götürme planları yaparken, DOJ ise Google’ın tekelini kırmak ve piyasada adil rekabeti sağlamak amacıyla güçlü adımlar atmayı hedefliyor.
Bu süreç, yalnızca Google’ı değil, Meta, Amazon, Uber gibi diğer büyük teknoloji şirketlerini de yakından ilgilendiriyor. Ayrıca, bu dava, dijital ekonomi ve inovasyon alanında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Google, hem ulusal güvenliğe katkı sağladığını hem de yapay zekâ geliştirmelerine öncülük ettiğini iddia ederek, cezai yaptırımlardan kaçınmaya çalışıyor. Ancak, ABD hükümeti, piyasayı daha rekabetçi hale getirmek ve tüketicilerin daha fazla seçenek ve özgürlük sahibi olmasını sağlamak amacıyla bu mücadeleyi sürdürüyor.